sapalak diyaloqlar
duraktaki yaşlı teyze- afedersiniz şöför bey bakar mısınız?
şöför bey- ...!?
d.y.t.- 20 dakkadır bekliyoruz 405 nolu otobüs gelmiyor!
ş.b.- naapalım teyze?
d.y.t.- (celallenerek) bak evladım şimdi bikaçınızı öldürecem o olacak! işte terörist böyle olunuyo bu ülkede!
ş.b.- ...??
zan- * * *
feridun duzagac ın şarkısını dinleyen abimizle yaşanan diyalogdur:
-abi şarkı küselde anlamadığım bişey var kısa cafe neresi ya bilindik bi yermi
+??? nasıl yani
-olum şarkıda diyo ya "ben kısa cafe de" diye nereki bura?
+khmm!!... puahauhauahuahauahuahauhauahauahau
fazlasıyla çalışkan bir arkadas liseden yeni mezun olmuştur.
-ee, sen birinci olmuşsundur şimdi...
-yok yaw, koreli bir çocuk birinci oldu.
-koreli mi? nerden gelmiş o?
-...?
: afedersiniz; iki porsiyon kıymalı börek ikide fincan cay alabilirmiyiz?
garson börek ve cayları getirir ama börekler sadedir..!
bizimkiler: afedersin birader ama bana su böreklerin içinde bir parca kıyma gösterebilirmisin?
garson: iyide abi biz bunu sade diye satıyoruz..!
bizimkiler: peki niye bize getirdin?
garson: abicim siz kıymalı istemedinizmi?.........!
bir arkadaş*cdciye gider ve;
-abi beter böcek var mı sizde?
+peter pan..peter pan..hmm...bi bakalım..
-yok hayır abi peter pan değil beter böcek..
+(yanındaki elemana dönerek) bizde peter böcek var mı?..
-...?
tarih 31 ekim 2002. san francisco castro. cadılar bayramı 'ndan hemen sonra. türk, yunan, iranlı ve italyanlardan olusan kozmopolit bir ekiple yürüyoruz. yanımdaki türk eleman sigarasını yakmak istiyor ve cakmagı yok. yanından gecen amerikalıya soruyu patlatıyor;
-do you have fire? (turkceden ingilizceye direk ceviri)
+why? are you fireman? ahahahahahahaa
murat taşdemir : banu aynı keçiler gibisin,hani keçiler geviş getirir ya!
banu alkan : ben keçi değilim. burcum bile farklı bi kere. benim burcum koyun
- evladım kalk bakalım gel tahtaya. bunlar ne çocuğum?
- ...
- ne bu? söyle bakalım?
- ...
- yumurtalık olabilir mi?
- olabilir.
- peki ne var yumurtalığın içinde?
- ...
- söyle bakalım?
- ...
- peki şöyle yapalım. kalemliğin içinde ne var?
- kalem.
- hah! o zaman yumurtalığın içinde ne var?
- kalem.
ben-merhaba
babam- günaydın (espiri)
ben- ben akşam geç kalacağım.
babam- bu akşam mı.
ben- hayır, dün akşam.
babam- tamam (tak telefon kapanır)
|