gülermisin ağlarmısın!...
Bir gün arkadaşla öyle sersem sersem yürüyoruz. Bir anda yanımızdan son sürat bir minibüs geçti. Biz ‘Freni patladı’ filan demeye kalmadan, minibüs kafadan elektrik direğine bindirdi. Hemen koştuk, yardım edelim diye. Minibüse ulaştığımızda manzara şuydu. Yolcuların kiminin kaşı açılmış, kiminin dudağı patlamış... Dağılmış vaziyetteler yani. Ama bir tuhaflık var. Çünkü o hallerine rağmen,gözlerinden yaşlar gelecek şekilde gülüyorlar. Biz ne yapacağımızı şaşırdık. ‘Ne oldu?’ diye sorduk. Bir iki tanesi, güçlükle ‘Şo-för, şo-för...’ diyebiliyor ama yine gülmeye başlıyorlar.
Bu sarsıcı manzaranın aslını öğrenebilmek için 2-3 dakika geçmesi gerekti. Meğer şoför, tükürürken minibüsten düşmüş. Hani, bizim şoförlere özgü, giderken kapıyı açıp dışarı tükürme hareketi vardır ya. Baba, dengeyi tutturamamış, tükürükle beraber, gümbürt aşağı düşmüş. Minibüs de kontrolden çıkıp direğe bindirmiş...’’
(alıntıdır )
|