Hüseyin Taşkın

Günümüz aydınları ya büyük kentlere sıkışıp kalmış, ya da üniversite kürsülerindeki fil dişi kulelerinde kendi iç dünyalarına gömülmüş durumdadır! Üniversitede okuduğum yıllar en fazla eksikliğini duyumsadığım şey kaynak kitap idi. Felsefe konusunda türkçe kaynakların sınırlı oluşu; olanların ise H.Âli YÜCE'nin zamanında çevrilen dünya klasikleri arasında yer alan felsefe kitaplarından ibaret oluşu bizi derinden etkilemişti. O zamanlar neden Türkiye de Felsefe kaynakları sınırlı diye düşünüyordum.. Tabii her soru kendine bir yanıt buluyor zamanla..Türkiye aydınları "bir dönem" çok verimli çalışmalar gerçekleştirmişlerdir. Devletin desteğini yanlarında bulmuş, yazmış okumuşlardır. Onların ürünleri yeni nesilleri yetiştirmiştir. Ancak gerici-bağnaz düşünüşte olanlar, bu gelişimin önünü öncelikle devlet erkine sahip olarak ardından da aydınlanmanın ışığını söndürerek kesmişlerdir. Atatürkün partisini yağmalayanlar, Köy Esntitülerini kapatanlar CHP'nin kurduğu İlahiyat Fakültelerini İmam Hatip Okullarını gerici ve Kemalist düzen karşıtı yerler haline getirenler sonuç olarak işi 1980 darbesinde Felsefe Dersini Milli Eğitim müfredatından çıkarmaya kadar vardırmışlardı. Böyle bir ülkenin aydını ne yapabilirse felsefe de o kadar gelişebilir. Bakınız tüm felsefe eserlerinin çeviri tarihleri 1950'li yıllara kadardır! Yeni çıkan felsefe kitapları onların yeniden basımı olmaktan öteye gitmemektedir. Felsefe ve bilim ilk olarak Sanskritçe dilinde yazılmış daha sonra Arapçaya çevrilerek İslâm dünyasında bilim ve felsefenin uyanışını sağlamıştır. Arapçadan latinceye çevrilen eserler Eski Yunan ve sonraları Romada bilim ve felsefenin gelişmesini sağlamıştır. Osmanlılar bile felsefe ve bilime ulaşmak için Arapça öğranmak zorunda kalmışlardı. Türkiye Aydınlar ne Latince biliyor ne Arapça!! Hangi kültürel birikime ulaşacakda felsefe yapacak!! Felsefe eğitimi ise ezber ve tekrardan ibaret kılınmış durumdadır. Liselerimizdeki felsefe eğitimi içler acısıdır. Üniversitelerimizde ise bir kaç üniversite dışında Teolojiyi Felsefe diye öğretmeyi sürdürüyorlar! Sorgulamadan itaati öğreten dinsel dogmalar ile nasıl Felsefi yapacaklar... Merak konusu ! saygılarımla...


Hüseyin Taşkın Aksaray Lisesi'nde Felsefe Öğretmeni olarak görev yapmaktadır. İletişim kurmak için iletisim@ttnet.net.tr adresine e-posta gönderebilir veyahttp://www.intraket.8m.com adresiyle kişisel sayfasına ulaşabilirsiniz.