|
|
|
Seçenekler |
Teşekkür Edenler: | ||
Sponsor |
|
||||
Cevap: Atatürkün İslamiyet Hakkındaki Görüşleri
corleone paylaşımın için teşekkürler
atatürkün bi siyasetçi olduğunu unutmayalım. başa geçtiği dönemin ne kadar zorlu olduğundan ve böyle bi durumda halkın güvenini kazanmanın ne kadar güç olduğundan bahsetmeme gerek bile yok. bu yüzden zaman zaman şerbet vermesinden daha doğal bişey de yok. bu benim düşüncem buyrun atatürkün son meclis konuşması [YOUTUBE]<object width="480" height="385"><param name="movie" value="http://www.youtube.com/v/v4wQVtq7Czk&hl=en_US&fs=1&"></param><param name="allowFullScreen" value="true"></param><param name="allowscriptaccess" value="always"></param><embed src="http://www.youtube.com/v/v4wQVtq7Czk&hl=en_US&fs=1&" type="application/x-shockwave-flash" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true" width="480" height="385"></embed></object>[/YOUTUBE] bunlar da atatürkün kendi kaleminden (medeni bilgiler sayfa 364 – 403) Paşa’nın el yazısıyla kaleme aldığı o notların “Millet” bölümünden satırlar:” Türkler Arapların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arapların dinini kabul ettikten sonra, bu din, ne Arapların, ne aynı dinde bulunan Acemlerin ve ne de Mısırlıların vesairenin Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi. Bilâkis, Türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti; milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. Bu pek tabii idi. Çünkü, Muhammedin kurduğu dinin gayesi, bütün milliyetlerin fevkinde, şamil bir Arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu. Bu Arap fikri, ümmet kelimesi ile ifade olundu. Muhammedin dinini kabul edenler, kendilerini unutmaya, hayatlarını Allah kelimesinin, her yerde yükseltilmesine hasretmeye mecburdurlar. Bununla beraber, Allaha kendi milli lisanlarında değil, Allahın Arap kavmine gönderdiği Arapça kitapla ibadet ve münacatta bulunacaktı. Arapça öğrenmedikçe, Allaha ne dediğini bilmeyecekti. Bu vaziyet karşısında Türk milleti birçok asırlar, ne yaptığını bilmeksizin, adeta bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kuranı ezberlemekten beyni sulanmış, hafızlara döndüler. Başlarına geçebilmiş olan haris serdarlar, Türk milletince karışık, cahil hocalar ağzıyla, ateş ve azap ile müdhiş bir muamma halinde kalan, dini, hırs ve siyasetlerine alet ittihaz ettiler. Bir taraftan Arapları zorla emirleri altına aldılar, bir taraftan Avrupada Allah kelimesinin ilâhî parolası altında Hıristiyan milliyetleriylerine ilişmeyi düşünmediler. Ne onları ümmet yaptılar ne de onlarla birleşerek bir kuvvetli millet yaptılar. Mısırda, belirsiz bir adamı halifedir diye yok ettiler, hırkasıdır diye bir palaspareyi, hilafet alameti ve imtiyazı olarak altın sandıklara koydular, halife oldular. Gâh şarka, cenuba, gâh garb veya her tarafa birden saldıra saldıra, Türk milletinin Allah için, Peygamber için topraklarını, menfaatlarını, benliğini unutturacak Allahla mutevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular. Milli duyguyu boğan, fani dünyaya kıymet vermeyen, sefaletler, zaruretler, felaketler his olunmaya başlayınca, asıl hakiki saadete öldükten sonra ahirette kavuşacağını vat ve temin eden dini akide ve dini his, millet uyandığı zaman onun şu acı hakikati görmesine mani olamadı. Bu feci manzara karşısında kalanlara, kendilerinden evvel ölenlerin ahiretteki saadetlerini düşünerek veya bir an evvel ölüm niyaz ederek ahiret hayatına kavuşmak telkin eden dini hissi; dünyanın acısı duyulan tokatıyla derhal, Türk milletinin vicdanındaki çadırını yıktı, davetlileri, Türk düşmanları olan Arap çöllerine gitti. Türk vicdanı umumisi, derhal, yüzlerce asırlık kudret ve küşayişiyle, büyük heyecanlarla çarpıyordu. Ne oldu? Türkün milli hissi, artık ocağında ateşlenmişti. Artık Türk, cenneti değil, eski, hakiki büyük Türk cedlerinin mukaddes miraslarının son Türk ellerinin müdafaa ve muhafazasını düşünüyordu. işte dinin, din hissinin Türk milliyetinde bıraktığı hatıra.. kaynak: medeni bilgiler sayfa 364–403 (atatürk’ün kendi el yazması) |
Teşekkür Edenler: | ||
|
||||||||||||||||||
Cevap: Atatürkün İslamiyet Hakkındaki Görüşleri
2 başbuğuma bunu diyiceğin dilini keserim git biraz kitap oku... 3 BAŞBUĞ ATATÜRK HİLAFETİ 2. ABDÜLMECİDİN RUHUNU İNGİLİZLERE SATIĞI İÇİN KALDIRDI.. 4 RAMAZAN AYINDA 55.000 KURANI KERİM DAĞITTIR 5 İLK KURANI KERİMİN TÜRKÇE MEALİNİ ÇEVİRTEN İNSANDIR 6 ULUÖNDER ATATÜRK HER AY HATİM ETMEKTEYDİ. 7 (sözde) ARAPLAR HZ. AYŞE ANAMIZIN MEZARINI YIKTIKLARINDA BAŞBUĞ ÇOK GÜZEL BİR MEKTUP YAZMIŞTIR. BU BELGE MECLİS ARŞİNDE BULUNMAKTADIR.. Bu mesaj; ReiSs tarafından '17.05.10 - 23:06' tarihinde değiştirildi. |
Teşekkür Edenler: | ||
|
||||
Cevap: Atatürkün İslamiyet Hakkındaki Görüşleri
Arkadaşlar Atatürk'ün hilafetin kaldırılmasından önce mecliste yaptığı konuşmayı buraya koyabilirmisiniz. Çünkü bu konuşmanın Atatürk'ün dine bakışını özetlediğini tahmin ediyorum ancak internette bulamadım. şimdiden teşekkürler.
bende Atatürk ile ilgili bir hatırayı paylaşmak istiyorum. ATATÜRK'ÜN SON SÖZLERİ Her insanın karşılaşacağı ölüm gerçeğinin son saniyeleri geldiğinde, o sırada yanında bulunanlardan Dr. Reşet Ömer Bey ''Dilinizi göreyim efendim. Lütfen dilinizi dışarıya doğru çıkarın'' diye telaşlanırken Atatürk, Dr Reşet Beye bakarak ''Ve Aleykümüsselam'' diyerek gözlerini kapatmıştır. (Kılıç Ali'nin Anıları Sh.59 Hulusü Turgut) İşte Kuranın söyledikleri; ''Rabbimiz Allahtır, '' dedikten sonra, dosdoğru yolu izleyenlerin ölümleri anında melekler yanlarına gelirler; '' Korkmayın üzülmeyin, size söz verilen cennetle sevinin. Dünya yaşamında da Ahret yaşamında da biz sizin dostunuzuz. Cennette canınızın çektiği ve istediğiniz her şey, Esirgeyen ve Bağışlayan Allah'ın bir ikramı olarak size sunulur'' diye kulaklarına fısıldarlar'' (Fussiler suresi 30,31,32) ''İyiliklerini içeren kitabı sağ tarafından verileceklere, melekler; '' Selamün Aleyke'' derler'' (Vakıa suresi, 90, 91) |