KeLBaYKuŞ Forum

Geri git   KeLBaYKuŞ Forum > Genel Başlıklar > Din ve İnsan


Din ve İnsan - Dinlerin güncel hayata etkisi ve çağımızda din üzerine yorumlar


Cevapla
 
Seçenekler
  #1 (permalink)  
Alt 06.09.10, 18:20
Estergon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
KeLBaYKuŞ
 
Kaydolma: 07.09.09
Erkek
Mesajlar: 8.586
Teşekkürler: 315
Üyeye 796 kez teşekkür edildi
Thumbs up Ahmet Mahmut Ünlü

Zekeriya Hocanın asılsız ve sallamasyon konuşmaları.
UyarıGörmek için lütfen buradan üye olunuz.


Cübbeli Ahmet Hoca'nın cevabı.
UyarıGörmek için lütfen buradan üye olunuz.

Sizden ricam ikinci videoyu sonuna kadar izleyiniz.
Arkadaşlar Zekeriya Beyaz sapıtmış bir adam açıkça.
Bilmeyenler için Zebella gibi melekler gelicekmiş kabirde..İşte sorgulayacaklarmış.
Öldükten sonra Münker ve Nekir[URL=httpwww.sevde.deislam_AnsMM347.htm] (Tıklayınız.)[URL] var bunlar gerçek.
Korkutmaya gerke yok insanları diyor, Peygamber Efendimiz (SAV) Allah'ı ve Bir oluşunu ve de Tüm Evreni yarattığını anlatmak, O'nun Bir olduğuna diğer insanları davet etmek, ve Kıyamet ve cehennem ile korkutmak için gönderilmişdir.
Yani bu sapıtmış hocayım diye geçinen Allah'tan korkusu olmayan ve hayası olmayan, şereften de yoksun insanların vaazlarına değer verip de uymayın ki günaha girmeyesiniz.
Alıntı ile Cevapla
Sponsor
  #2 (permalink)  
Alt 15.09.10, 21:58
izmyr - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yavru Baykuş
 
Kaydolma: 14.09.10
Erkek
Mesajlar: 41
Teşekkürler: 12
Üyeye 2 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Ahmet Mahmut Ünlü

Her zaman doğru söylemez. Hoca takımının al birini vur ötekine. Fakat kabir azabının olmadığı konusunda doğru söylüyor. Adamın tipine göre yorum yapacağınıza açın Kuran'ı araştırın.
Ayrıca:
UyarıGörmek için lütfen buradan üye olunuz.

Bu mesaj; izmyr tarafından '17.09.10 - 12:31' tarihinde değiştirildi.
Alıntı ile Cevapla
  #3 (permalink)  
Alt 15.09.10, 22:29
crazy_pops - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yavru Baykuş
 
Kaydolma: 31.08.09
Kadın
Mesajlar: 24
Teşekkürler: 7
Üyeye 3 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Ahmet Mahmut Ünlü

Zekeriya Beyaz ı sonuna kadar dinleyemedim , içim almıyo nursuz şey.
Alıntı ile Cevapla
  #4 (permalink)  
Alt 17.09.10, 16:40
Estergon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
KeLBaYKuŞ
 
Kaydolma: 07.09.09
Erkek
Mesajlar: 8.586
Teşekkürler: 315
Üyeye 796 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Ahmet Mahmut Ünlü

izmyr demiş ki:
- Her zaman doğru söylemez. Hoca takımının al birini vur ötekine. Fakat kabir azabının olmadığı konusunda doğru söylüyor. Adamın tipine göre yorum yapacağınıza açın Kuran'ı araştırın.
Ayrıca:
UyarıGörmek için lütfen buradan üye olunuz.
Allah Allah.
Kabir azabı yok demek... Nereye, yahut neyinize dayanarak bunu söylemeye muvaffak olabiliyorsunuz ?

Hz. Peygamber (s.a.s) bir mezarlıktan geçerken, iki mezardaki ölünün bazı küçük şeylerden dolayı azap çekmekte olduklarını gördü. Bu iki mezardaki ölülerden biri hayatında koğuculuk yapıyor, diğeri ise idrardan sakınmıyordu. Bunun üzerine Resulullah (s.a.s) yaş bir dal almış, ortadan ikiye bölmüş ve her bir parçayı iki kabre de birer birer dikmiştir. Bunu gören ashap, niye böyle yaptığını sorduklarında: "Bu iki dal kurumadığı sürece, o ikisinin çekmekte olduğu azabın hafifletilmesi umulur" (Buhârî Cenâiz, 82; Müslim, İmân, 34; Ebû Dâvud, Tahâret, 26) buyurmuşlardır.

Alıntı ile Cevapla
  #5 (permalink)  
Alt 17.09.10, 17:01
darkworld - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Uzman Baykuş
 
Kaydolma: 12.02.10
Erkek - 35
Mesajlar: 946
Teşekkürler: 43
Üyeye 112 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Ahmet Mahmut Ünlü

izmyr demiş ki:
- Her zaman doğru söylemez. Hoca takımının al birini vur ötekine. Fakat kabir azabının olmadığı konusunda doğru söylüyor. Adamın tipine göre yorum yapacağınıza açın Kuran'ı araştırın.
Ayrıca:
UyarıGörmek için lütfen buradan üye olunuz.
KABİR AZABI İLE ALAKALI SAHİH HADİSLER
Kabir azabı ve mükafatı hakkındaki hadislere gelince onlar sayılamayacak kadar çoktur, ancak biz burada bazı hadis-i şerifleri zikretmekle yetinenceğiz.
1. HADİS: Osman bin Affan (R.A.)dan şöyle dediği nakledilmiştir: “Peygamber Efendimiz (S.A.V.) ölünün defin işlemini bitirdikten sonra başında kalır ve derdi ki: “Kardeşiniz için istiğfarda bulununuz ve ona tesbit için (dilinin kabirdeki meleklerin suali esnasında kavl-i sabit olan kelime-i şehadeti söyleyebilmesi için) dua edin, zira o, şu anda sorguya çekilmektedir.”[3] ] Ebu Davud, Cenaiz, 73
2. HADİS: Ebu Said el-Hudri (R.A.)den şöyle dediği nakledilmiştir: Peygamber Efendimiz buyururdu ki: “Cenaze (tabuta) konup da omuzlara alındığı vakit, salih birisi ise der ki: ‘Çabuk çabuk, acele acele beni yerime götürünüz.’ Eğer Salih birisi değilse de ehl-ü ıyaline der ki: ‘Vah zavallı onu nereye götürüyorsunuz.’ Onun sesini insan hariç bütün mahlukat işitir. Şayet insan onun bu haykırışını duyacak olsa helak olur, ölür giderdi.”[4] Buhari, Cenaiz, 49, 51, 89; Nesai, Cenaiz, 44
3. HADİS: Hz. Ali’den şöyle dediği nakledilmiştir: “Bakîu’l-Garkad’de -yani Medine’deki Cennetü’l-Baki’ kabristanı- bir cenazedeydik, Rasulullah Efendimiz yanımıza geldi, O oturdu bizler de etrafına oturduk, elinde uzunca bir asa vardı. Asasıyla yere bir şeyler çizmeye başladı. Sonra: ‘Sizden kimse yok ki, şu anda cennet veya cehennemdeki yeri yazılmış olmasın!’ buyurdu. Cemaat: ‘Ey Allah'ın Resulü; öyleyse hakkımızdaki yazıya (Allah’ın takdirine) itimad edip (boyun eğip) ona dayanmayalım mı?’ diye sordu. Peygamberimiz: ‘Hayır; Çalışın, buyurdular. Herkes kendisi için yaratılmış olana erecektir. Cennetlik olanlar, saadet(e götüren) amelde (muvaffak) olacaktır. Şekavet ehli olanlar da şekavet(e götüren) amelde (muvaffak) olacaktır!’ dedi.”
Sonra şu ayeti tilavet buyurdular: "Kim bağışta bulunur, günahtan kaçınır ve dinin en güzelini tasdik ederse, biz de ona hayır ve kolaylık yolunu kolaylaştırırız." (Leyl 5-7)”[5] ] Buharî, Cenaiz 81, Edeb 120, Kader 3, Tevhid 54; Müslim, Kader 6, (2647); Ebu Davud, Sünnet 17, (4694); Tirmizî, Kader 3, (2137) Tefsir, Leyl, ( 3341).
4. HADİS: Hz. Aişe (radıyallahu anhâ)'nin anlattığına göre, bir Yahudi kadın, yanına girdi. Kabir azabından bahsederek: "Seni kabir azabından Allah korusun!" dedi. Hz. Aişe de Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) yanına girince Yahudi kadının söylediklerini anlattı ve kabir azabından sordu. Aleyhissalâtu vesselâm: "Evet, kabir azabı haktır. Onlar kabirde azap çekerler, onların azabını hayvanlar işitir!" buyurdu. Hz. Aişe der ki: "Bundan sonra Aleyhissalâtu vesselâm'ın namaz kılıp da, namazında kabir azabından istiaze etmediğini hiç görmedim." [6] ] Buhârî, Cenaiz 89, Müslim, Mesacid 123; Nesâî, Cenaiz 115
5. HADİS: Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (Aleyhissalâtü vesselâm) buyurdular ki: "Kul kabre konulup, yakınları da ondan ayrılınca -ki o, geri dönenlerin ayak seslerini işitir- kendisine iki melek gelir. Onu oturtup: "Muhammed (aleyhissalâtu vesselâm) denen kimse hakkında ne diyordun?" diye sorarlar. Mü'min kimse bu soruya: "Şehadet ederim ki, O, Allah'ın kulu ve elçisidir!" diye cevap verir. Ona: "Cehennemdeki yerine bak! Allah orayı cennette bir mekâna tebdil etti" denilir. (Adam bakar) her ikisini de görür. Sonra ona, kabri geniş ve rahat hale getirilir. Eğer ölen münafık ve kafir ise: “Sizin içinizde gönderilmiş bu kişi (Muhammed Aleyhisselam) hakkında ne diyordun? denilir. "(Sorduğunuz zatı) bilmiyorum. Ben de herkesin söylediğini söylüyordum!" diye cevap verir. Kendisine: "(Allah Rasülü’nün getirdiklerini) Anlamadın ve (Allah’ın Kitabını) okumadın!" denilir. Sonra demirden sopalarla vurulur. (Sopanın acısıyla) öyle bir çığlık atar ki, onu (insan ve cinlerden ibaret olan) sekaleyn dışında ona yakın olan bütün (kulak sahibi) varlıklar işitir."[7]
Bu hadis kafirin kabirde azap çekeceğini, aynı zamanda demir sopalarla dövüleceğini ve bunun neticesinde insan ve cinler dışında bütün yer ve sema ehlinin duyacağı şekilde bağıracağını açıkça ifade etmektedir. Kafirin kabri öyle bir daraltılır ki adeta cehennem çukurlarından bir çukura dönüşür. Tabi ki müminin kabri de öyle geniş ve rahat bir hale getirilir ki adeta cennet bahçesine döner. Aynı zamanda hadis-i şerif, insanın kabirde işiteceğini, göreceğini ve hissedeceğini ifade etmektedir, ancak; onun bu hayatı normal insan hayatından farklıdır çünkü berzah hayatıdır. Allah her şeyi en iyi bilendir.
6. HADİS: Bera bin Âzib (R.A.)’ın anlattığına göre Rasulullah (S.A.V.) bir gün güneşin battığı sırada dışarı çıkmıştı ki bir ses işitti. “Bunlar Yahudiler! kabirlerinde azap çekiyorlar” buyurdu.[8]
Görüyoruz ki Rasulullah (S.A.V.) Yahudilerin kabirlerinde uğradıkları azap neticesinde çıkardıkları sesleri işitiyor ve bu seslerin kaynağını ashabına haber veriyor. Bu da kabir azabının varlığına Sadikul-Masduk Efendimiz’den varid olan apaçık, kati bir delildir.
7. HADİS: Bera bin Âzib (R.A.)’ın naklettiğine göre Rasulullah (S.A.V.) şöyle buyurdu: “Mümin kabrinde oturtulur, (melekler sorgu için) ona gelirler, sonra o Allah’tan başka ilah olmadığına Muhammed Aleyhisselam’ın O’nun Resulü olduğuna şahadet eder. Bu, Cenab-ı Hakk’ın şu kavl-i şerifi ile ifade edilmektedir: “Allah, iman edenleri, dünya hayatında da, ahirette de sağlam bir söz üzerinde tutar; zalimleri de saptırır ve Allah, dilediğini yapar.” (İbrahim,27) [9]
8. HADİS: Abdullah bin Ömer (R.Anhüma)’in naklettiğine göre Rasulullah (S.A.V.) şöyle buyurdu: “Sizden birisi öldüğü (ve kabre konulduğu zaman) sabah akşam kendisine gideceği yer gösterilir. Cennet ehlinden ise cennet ehli olarak yok eğer cehennem ehlinden ise cehennem ehli olarak. Yani cennet ehlinden olacaksa cenneti görür ve kabri cennet bahçelerinden bir bahçe haline gelir. Şayet cehennem ehlinden olacaksa ona da kabrinde iken cehennem gösterilir de bu şekilde kabri cehennem çukurlarından bir çukur haline gelir. Sonra kendisine denilir ki: Kıyamet gününde Allah seni diriltip haşr edinceye kadar kalacağın yer işte burasıdır.”[10]
9. HADİS: Abdullah bin Abbas (R.A.) anlatıyor: “Peygamber Aleyhisselam iki kabre uğramıştı, -azap çektiklerini bizzat kendisi işitti- ve dedi ki: ‘Bu ikisi kesinlikle azaba uğruyorlar, azaba uğramalarının sebebi de büyük günahlardan biri değil; bu kişilerden birincisi, nemime yapıyordu (yani insanlar arasında laf götürüp getirmek suretiyle aralarını bozmaya çalışıyordu). Diğeri ise idrarının üzerine sıçramasından sakınmıyordu.’ Daha sonra yaş bir dal aldı, ikiye böldü ve her bir dal parçasını bir kabrin üzerine toprağa soktu ve buyurdu ki: ‘Bu dallar yaş kaldığı müddetçe umulur ki onların azabı hafifletilir.”[11]
10. HADİS: Peygamberimiz (S.A.V.) buyurdu ki: “Sizler birbirinizi defnediyor olmasaydınız kabir azabını size işittirtmesi için Allah’a dua ederdim.”[12]
Kabir azabına dair zikrettiğimiz bu hadis-i şerifleri teyid eden en önemli hususlardan birisi de Peygamberimiz kabir azabından Allah’a sığınır, namazlarında da şu meşhur duasını yapardı: “Allahım, kabir azabından, cehennem azabından, hayatın ve ölümün fitnelerinden, Deccal fitnesinden sana sığınıyorum.”




[2] İbn Kesir, Tefsiru’l-Kur’an’i’l-Azîm, III, 244.
[3] Ebu Davud, Cenaiz, 73.
[4] Buhari, Cenaiz, 49, 51, 89; Nesai, Cenaiz, 44.
[5] Buharî, Cenaiz 81, Edeb 120, Kader 3, Tevhid 54; Müslim, Kader 6, (2647); Ebu Davud, Sünnet 17, (4694); Tirmizî, Kader 3, (2137) Tefsir, Leyl, ( 3341).
[6] Buhârî, Cenaiz 89, Müslim, Mesacid 123; Nesâî, Cenaiz 115.
[7] Buhârî, Cenaiz 68, 87; Müslim, Cennet 70; Ebu Davud, Cenaiz 78; Nesâî, Cenaiz 110; Tirmizî, Cenaiz 70.
[8] Buhârî, Cenaiz 86; Müslim, Cennet, 17; Nesai, Cenaiz, 114.
[9] Buhari, Cenaiz, 85, Tefsir; Müslim, Cennet,17; Ebu Davud, Sünnet, 27; Tirmizi, Tefsir; İbrahim; Nesai, Cenaiz, 114.
[10] Muvatta, Cenaiz,16; Buhari, Cenaiz, 88, Bed’ül-halk, 8, Rikak,42; Müslim, Cennet,17; Tirmizi, Cenaiz,71; Nesai, Cenaiz, 116.
[11] Buhari, Vudu, 55; Cenaiz, 80, 87, Edep, 46; Müslim, Taharet, 34; Nesai, Cenaiz, 116; İbn Mace, Taharet, 26.
[12] Müslim, Cennet, 17; Nesai, Cenaiz, 114.

izmyr demiş ki:
- Her zaman doğru söylemez. Hoca takımının al birini vur ötekine. Fakat kabir azabının olmadığı konusunda doğru söylüyor. Adamın tipine göre yorum yapacağınıza açın Kuran'ı araştırın.
Ayrıca:
UyarıGörmek için lütfen buradan üye olunuz.
Kabir azabı var mıdır? Nasıl izah edile-bilir? Öldükten sonra ruhun durumu?
Kabir azabı vardır ve haktır. Buna delalet eden ayetler olduğu gibi tevatür derecesine varan hadis-i şerifler de vardır. (İbrahim Süresi, 27; Taha Suresi, 24;Mü'min Suresi, 46)
. Kabir hayatı ve kabir azabı sözü ile, cesedin defnedildiği yer ve bu yerde gördüğü azab kasdedilmez. Bundan maksat, ölümden sonra mahşerde tekrar dirilişe kadar geçecek zaman içindeki mutlu bir hayat veya azaptır. Her ölü, ister bir kabre defnedilsin, ister denizlerin derinliklerinde kaybolup gitsin, isterse hayvanlar tarafından parçalanıp yenilsin, mut'aka ya nimetler içinde olacak veya azab görecektir. Kafirler ve asî olan bazı mü'minler azab görecekler; salih mü'minler ise Allah Teala'nın dilediği şekilde nimet içinde bulunacaklardır. Bu hususta Kur'an-ı Kerim'de "Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler. Allah'ın lutuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar." (Al-i imran, 169) ayeti ile Nuh kavmi hakkındaki: "Onlar, günahları yüzünden suda boğuldular, ardından da ateşe sokuldular..." (Nuh Suresi, 25) anlamındaki ayetler birer delil teşkil etmektedir. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz de; "Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçe veya cehennem çukurlarından bir çukurdur" diye buyurmuşlardır.
Kabir azabı hem ruha, hem de cesede her ikisine beraber yapılacaktır. Çünkü ölen insanın ruhunun, kabirdeki cesediyle ilişkili olacağı sahih hadîslerde belirtilmektedir. Nitekim insanın uyku halinde gördüğü güzel veya korkunç rüyalar bunu açıklamaktadır. İnsan korkulu rüya görünce elem; İyi rüya görünce de zevk duyuyor. Halbuki bu acı veya tatlı rüyayı görenlerin yanında bulunanlar, onların ne acılarına ve ne de zevklerine muttali olabiliyorlar. İşte bunun gibi ölüler de kabirlerinde ya büyük bir neşe ve zevk içindedirler, ya da çeşit çeşit azaplara maruz kalıyorlar. Fakat biz onların bu hallerine muttali olamıyoruz.
kaynak : diyanet

Bu mesaj; darkworld tarafından '17.09.10 - 17:03' tarihinde değiştirildi. Sebep: Üst üste birden fazla mesaj yazamazsınız.
Alıntı ile Cevapla
  #6 (permalink)  
Alt 17.09.10, 18:56
izmyr - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yavru Baykuş
 
Kaydolma: 14.09.10
Erkek
Mesajlar: 41
Teşekkürler: 12
Üyeye 2 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Ahmet Mahmut Ünlü

Estergon demiş ki:
- Allah Allah.
Kabir azabı yok demek... Nereye, yahut neyinize dayanarak bunu söylemeye muvaffak olabiliyorsunuz ?

Size kabir azabının olmadığını Kuran'da geçen bir iki ayet ile kanıtlayabilirim. Şu an ayet numaralarını bilmediğim için sonraya bırakıyorum. Yazdığınız tüm uydurma hadislerin uydurma olduklarını ispat eden AÇIK VE NET bir kaç ayet. Kısacası Kuran'da aksi yazan bir konudaki hadisler uydurmadır. Kuran'da ölülerin diriltilmesi konusuna baktığınızda açık ve net görebilirsiniz.

Ayrıca bir an başkasının aklı ile düşünmeyi bırakıp kendi aklınızla düşünemyi deneyin. AHİRETTEKİ YARGI GÜNÜ ne içindir? Yargılayacak olan kimdir yani yargı yetkisi kimdedir? Yargıdan sonra ne olacaktır? Bunları bir düşünün. Eğer bir yargı günü varsa yargı gününden öncesinde bir azap veya ödülün saçmalığı ortadadır. Yani ayet bile olmadan akıl ederek bulabilirsiniz ama ben size yine de açık ve net ayet göstereceğim.
Alıntı ile Cevapla
  #7 (permalink)  
Alt 17.09.10, 19:08
Estergon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
KeLBaYKuŞ
 
Kaydolma: 07.09.09
Erkek
Mesajlar: 8.586
Teşekkürler: 315
Üyeye 796 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Ahmet Mahmut Ünlü

Gösterin.Kütüb-ü Sittede hemen hemen tüm kitaplarda geçen hadise siz inanmıyorsanız ben sizin ne sapkın düşüncelerinizi düzeltebilir, ne de size gerçeği anlatabilirim.
Siz böyle diyerek Peygamber Efendimiz(SAV)e yalancı demeye getiriyorsunuz lafı.
Alıntı ile Cevapla
  #8 (permalink)  
Alt 17.09.10, 19:18
izmyr - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yavru Baykuş
 
Kaydolma: 14.09.10
Erkek
Mesajlar: 41
Teşekkürler: 12
Üyeye 2 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Ahmet Mahmut Ünlü

Estergon demiş ki:
- Gösterin.Kütüb-ü Sittede hemen hemen tüm kitaplarda geçen hadise siz inanmıyorsanız ben sizin ne sapkın düşüncelerinizi düzeltebilir, ne de size gerçeği anlatabilirim.
Siz böyle diyerek Peygamber Efendimiz(SAV)e yalancı demeye getiriyorsunuz lafı.
Arkadaşım kütüb-i sitte dediğin şey kutsal kitap mı? Allah indirdi de biz mi bilmiyoruz? Bir kaç din adamının toplayıp "bu kutsal kitaptır" diye sunduğu şeyi külliyen tartışmasız kabul etmek zorunda mıyım? Ben koyun muyum? Kuran'ı okumak için kendi gözüm, Kuran'da yazanlarla o kitapta yazanları karşılaştırmak için aklım yok mu? O kitap kutsal kitap mı ki içinde yanlışlar bulunmasın? Onu toplayanlar kutsal insanlar mı ki yanlış fikirleri olmasın? Benim düşünceme sapkın demeden önce iyi düşün. Benim kendime has bir düşüncem yok ki. Sadece şunu diyorum. Hangi kitapta bulunursa bulunsun, hangi büyük hoca(!) söylerse söylesin, Kuran ile çelişen her şeyi reddedebilirim.

Kabirde dirilme, kabir azabı, ödülü gibi uydurmaların olmadığına dair ayetler:
UyarıGörmek için lütfen buradan üye olunuz.

Bu mesaj; izmyr tarafından '17.09.10 - 19:28' tarihinde değiştirildi. Sebep: Üst üste birden fazla mesaj yazamazsınız.
Alıntı ile Cevapla
  #9 (permalink)  
Alt 17.09.10, 19:29
Estergon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
KeLBaYKuŞ
 
Kaydolma: 07.09.09
Erkek
Mesajlar: 8.586
Teşekkürler: 315
Üyeye 796 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Ahmet Mahmut Ünlü

Aklın var ancak Kur'an da yazılanların tam manasını anlayacak kapasiteye sahip değil.
Aynısı insanlığın muazzam bir çoğunluğunda aynı.
Bunun için ya Peygamber'ler bunları anlatmak için gönderilmiş.
Biz zaten büyük hoca(lar) dediği için böyle kabul etmiyoruz.
Zaten Ehl-i Sünnet kabul ediyor bunu.
Kur-an'da sen ararsın ancak herşey Kur'an da bize indirilmiş olsaydı Kur'an 600 değil 600000 sayfa olurdu.Bundandır ki Edille-i Şeriyye vardır.
O kitaplar dediğin gibi kutsal değil.
Yazanların da ne şartlar altında yazdığı belli.Neden kabul edildiği de gayet açık, ortada.
Alıntı ile Cevapla
  #10 (permalink)  
Alt 17.09.10, 19:29
izmyr - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yavru Baykuş
 
Kaydolma: 14.09.10
Erkek
Mesajlar: 41
Teşekkürler: 12
Üyeye 2 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Ahmet Mahmut Ünlü

Ayrıca bir ayet daha vereyim.

Şimdi, eğer yeryüzünde (yaşamakta) olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allahın yolundan saptırırlar: onlar ancak (başkalarının) zanlarına tabi olurlar ve kendileri hiçbir şey yapmayıp sadece tahmin yürütürler. - Enam 116

arkadaşım diğer konuda ispat ayetlerini verdim. Söylediğim gibi Allahın sözünden sonra başka söze inanmamı bekleyemezsin.

Bu mesaj; izmyr tarafından '17.09.10 - 19:30' tarihinde değiştirildi. Sebep: Üst üste birden fazla mesaj yazamazsınız.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla






© 2013 KeLBaYKuŞ Forum | AtEsH
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 - ©2000-2024 - Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.2.0'e Aittir.
Açılış Tarihi: 29.08.2006