KeLBaYKuŞ Forum

Geri git   KeLBaYKuŞ Forum > Genel Başlıklar > Din ve İnsan


Din ve İnsan - Dinlerin güncel hayata etkisi ve çağımızda din üzerine yorumlar


Cevapla
 
Seçenekler
  #1 (permalink)  
Alt 02.03.10, 20:46
_Devilmarcry_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Profesör Baykuş
 
Kaydolma: 02.07.09
Erkek
Mesajlar: 2.962
Teşekkürler: 264
Üyeye 1.002 kez teşekkür edildi
Post Allah’ın Zatı Sema’da İlmi İse Heryerdedir

Değerli Müslümanlar ! bilindiği gibi tevhidin en bölümlerinden bir tanesi de isim ve sıfatlar tevhididir…. Tevhidin bu kısmı da aynen diğer tevhid dalı olan Rububiyet ve Uluhiyet tevhidi gibi şek ve şüphe kabul etmeyen ve istenildiği manada gerçekleştirilmesi gereken bir tevhid dalıdır.

Ve elbette ki bu tevhid kısmının sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi için de, inandığını söyleyen bir kimsenin Kur’an ve Sünnet çizgisinde hareket etmesi gerekir.

Ben bu sohbetimde inşaallah isim ve sıfatlar tevhidinden bir cüz olan istiva’yı ele alıp onunla ilgili anlaşılması gereken hususlara değinmeğe çalışacağım….

Bu konu, bilindiği gibi Allah’u Azze ve Celle’nin yüksek sıfatlarından biri olan istiva konusudur…. Yani, Allah’u Teala’nın yarattığı şeylerden ayrı olup Arşının üzerinde olduğunu anlatan bir konudur.

Değerli kardeşlerim ! Allah’u taala’nın gerek kerim kitabında ve gerekse Nebisi Muhammed s.a.v’in temiz sünnetinde kendisine mahsus zikretmiş olduğu bir takım isimleri ve sıfatları vardır.

Tevhidin bu bölümünü istenildiği manada gerçekleştirmek isteyen bir kimsenin , Allah’ın yüce kitabı Kur’an’da ve Resulünün temiz sünneti seniyesinde bizzat kendisini isimlendirdiği isimlerle O’nu isimlemek ve fasıflandırdığı sıfatlarla da O’nu vasıflandırması gerekir.

Başka bir ifadeyle ; Yüce Rabbimizin kendisi hakkında isbat ettiğinin kabul edilmesi ve nefyettiğinin de reddedilmesi gerekir….

Çünkü bizler için örnek gösterilen bu ümmetin selefi ve önde gelen güzide imamları, O’nu başka şeye benzetmekten kaçınarak tahrif ve ta’tile sapmadan Allah’ın kendisi için isbat ettiği isim ve sıfatları olduğu gibi kabul etmişler, kendisi hakkında nefyettiği şeyleri de inkara sapmadan reddetmişlerdir.

Çünkü yüce Allah kendisinin gereği gibi tanınmasını emretmiş, - ki bu ancak isim ve sıfatlarını bilmekle olur - ve İsim ve sıfatları hakkında eğriliğe sapanları da kınayarak onlar hakkında şöyle buyurmuştur :


وَلِلّهِ الأَسْمَاء الْحُسْنَى فَادْعُوهُ بِهَا وَذَرُواْ الَّذِينَ يُلْحِدُونَ فِي أَسْمَآئِهِ سَيُجْزَوْنَ مَا كَانُواْ يَعْمَلُو


“ En güzel isimler Allah’ındır. O halde O’na onlarla dua edin ve O’nun isimleri hakkında eğriliğe sapanları bırakın. Onlar yaptıklarının cezasını çekeceklerdir. ”



A’RAF : 180.AY.


وَمَا قَدَرُوا اللَّهَ حَقَّ قَدْرِهِ وَالْأَرْضُ جَمِيعاً قَبْضَتُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَالسَّماوَاتُ مَطْوِيَّاتٌ بِيَمِينِهِ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَى عَمَّا يُشْرِكُونَ

“ Onlar Allah’ı gereği gibi bilemediler. Halbuki kıyamet günü yer tamamen O’nun avucu içindedir. Göklerde sağ elinde dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından uzak ve yücedir. ”


ZÜMER : 67.AY.


Görüldüğü gibi burada, Allah’ı gereği gibi tanıyamama, O’nun kadrini kıymetini bilememe, Allah’a ortak koşanların vasfı olduğu anlatıldığı gibi, Allah’ın isim ve sıfatları hakkında ilhad’a - yani eğriliğe - sapanlar da kınanmış ve bunun cezasını çekecekleri bildirilmiştir……

Tevhid ehli kimselerin yolu, isim ve sıfatları olduğu gibi kabul etmek, bu konularda yaratılmışlara benzerliği ise reddetmektedir……Bu tavır ise ; teşbihi bulunmayan bir isbat ve ta’tili bulunmayan bir tenzihtir.

Yüce Allah’ın kerim kitabında buyurduğu gibi;



لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَيْءٌ وَهُوَ السَّمِيعُ البَصِيرُ

“……O’nun mislisi gibi hiçbir şey yoktur. O işitendir, görendir.”



ŞURA : 11.AY.


“ O’NA BENZER HİÇ BİR ŞEY YOKTUR ” sözünde teşbih ve benzerliği reddetme ……” O İŞİTENDİR, GÖRENDİR ” sözünde de ilhad ve ta’tili reddetme vardır.

Dolayısıyla bu konuda söylenmesi gereken en güzel söz şudur: “….Allah’ın İsim ve Sıfatları hakkındaki söylenmesi gereken söz, Zatı hakkındaki söylenmesi gereken söz’ün fer’idir….

Yani, Allah’u Teala’nın mukaddes zatı nasıl diğer varlıkların zatlarına benzemiyor ise, O’nun isim ve sıfatları da diğer varlıkların isim ve sıfat-larına asla benzemez...

Bu kuralı kafamıza güzelce yazdıktan sonra, Allah’ın istiva sıfatını da bu kural çerçevesinde ele alıp şanına uygun bir şekilde kabullenme mecburiyetindeyiz.

Yani O’nun, yarattığı şeylerden ayrı olarak Arşının üzerinde olduğuna iman eder ve bunun nasıllığı hususunda ileri geri konuşamayız.


ALLAH’U TEALA’NIN ARŞININ ÜZERİNDE OLDUĞUNU HABER VEREN
AYET’İ KERİMELER


الرَّحْمَنُ عَلَى الْعَرْشِ اسْتَوَى

“ Rahman - olan Allah - Arş’a istiva etmiştir.”


TAHA : 5 - A’RAF : 54 – SECDE : 4 – RAD : 2 – YUNUS : 3 – FURKAN : 59 – HADİT : 4


Zikredilen bu yedi Ayeti celilede Allah’u Azze ve Celle Arşının üzerine istiva ettiğini haber vermektedir.

Bu Ayeti celilelerde zikri geçen istiva kelimesinin anlamı ise ; yerleşme … kurulma … ve … oturma demektir …… Kelimenin bu anlama geldiğine delalet eden delillerinden bir kaçı ise şunlardır.



وَقِيلَ يَا أَرْضُ ابْلَعِي مَاءكِ وَيَا سَمَاء أَقْلِعِي وَغِيضَ الْمَاء وَقُضِيَ الأَمْرُ وَاسْتَوَتْ عَلَى الْجُودِيِّ وَقِيلَ بُعْداً لِّلْقَوْمِ الظَّالِمِينَ

“ Ve denildi ki : Ey yer,suyunu yut ve ey gök suyunu tut. Su azaldı ve iş bitirildi. Gemi de cudi’ye oturdu. Haksızlık yapan kavim yok olsun. “


HUD : 44.AY.


Bu Ayeti celile de geminin cudi dağı üzerine oturduğundan bahsedil-mektedir…. Yani istiva’nın oturma, yerleşme manasında olduğu anla-tılıyor.

Rabbimiz yine bir Ayeti celilesinde şöyle buyurur :


وَالَّذِي خَلَقَ الْأَزْوَاجَ كُلَّهَا وَجَعَلَ لَكُم مِّنَ الْفُلْكِ وَالْأَنْعَامِ مَا تَرْكَبُونَ لِتَسْتَوُوا عَلَى ظُهُورِهِ “……….

“ O’ki bütün çiftleri yarattı ve size bineceğiniz gemiler ve hayvanlar var etti. Ki,onların sırtlarına kurulasınız – oturasınız – “



ZUHRUF : 12 – 13.AY.


Bu Ayeti celileden de anlaşıdığı gibi istiva, oturma, kurulma anlamına gelmektedir….. Mu’minun suresinde de Rabbimiz şöyle buyurur :



فَإِذَا اسْتَوَيْتَ أَنتَ وَمَن مَّعَكَ عَلَى الْفُلْكِ


“ Sen ve yanında bulunanlar gemiye yerleştiğiniz zaman ……. “



MU’MİNUN : 28.AY.


Bu Ayeti celileden de istiva,yerleşme anlamında kullanılmıştır….


İSTİVA’NIN ANLAMI MALUM KEYFİYETİ İSE MEÇHULDÜR
Bu ve emsali delillerde de ifade edildiği gibi, istiva’nın analamı malum olan bir şeydir….Yani istiva ; yerleşme, kurulma , oturma , yükselme anlamlarına gelir…. Dolayisiyle rivayetlerde de anlatıldığı gibi istiva malum ama keyfiyeti mechul’dür.

Ümmü Seleme r.a dan. RAHMAN ARŞIN ÜZERİNE İSTİVA ETTİ. Âyet'i Kerimesi hakkında şöyle dediği rivayet olundu. " İSTİVA MA'LUM " - yani bilinen bir şey, onun hakkında - " NASILDIR DEMEK İSE MA'KUL DEĞİLDİR " " OLDUĞU GİBİ KABUL ETMEK İMANDIR " " İNKAR ETMEK İSE KÜFÜRDÜR "

İSMAİL İBNU ABDURRAHMAN ES – SABUNİ AKİDET’ÜS SELEF : 18


Ca'fer ibnu süleyman dan, şöyle dedi ; Malik ibnu Enes r.h’a RAHMAN OLAN ALLAH ARŞA İSTlVA ETTİ Ayet'i Kerime'sinde ki İSTİVA kelimesinden, " İSTİVA " nasıldır ? diye , soruldu. Malik ibnu Enes r.h çöyle cevab verdi. " İSTİVA " malumdur – yani mansı bilinen bir şeydir. Nasıl demek ise, ma'kul delildir. " ALLAH'U AZZE VE CELLE'NİN
ARŞIN ÜZERİNE İSTİVA ETTİĞİNE İNANMAK İSE VACİBTİR. Seni ise dalalette olan birisi olarak göruyorum, der, ve o kişinin meclisten çıkarılmasını emreder.

İSMAİL İBNU ABDURRAHMAN ES – SABUNİ AKİDET’ÜS SELEF : 18 - EBU SAİD ED-DARİMİ ER-REDDU ALEL CEHMİYYE : 280 – BEYHAKİ ESMA : 430



ALLAH’U TEALA’NIN ARŞININ ÜZERİNDE OLDUĞUNU HABER VEREN HADİSİ ŞERİFLER
Ebu Hureyre r.a dan. şöyle dedi : Nebiyyu s.a.v şöyle dedi : Allah'u Azze ve Celle mahlukâtı yarattıktan sonra, yanında bulunan kitaba şöyle yazdı : rahmetim gadabımı geçmiştir. Bu kitap arşın üstünde Allah’ın yanındadır.


BUHARİ : 6.C.2985.S - 16.C.7425 - 7426.S - AHMED : 2 / 258


Ebu Zerr r.a dan, şöyle dedi : Bir gün tam güneşin batacağı esnada Resulullah s.a.v ile beraber mescid'de bulunuyordum. Bana hitaben : Biliyormusun bu güneş nereye gidiyor, Ya Eba Zerr, dedi : Ben : Allah ve Resulü en iyi bilendir Ya Rasulallah, dedim : Devam ederek dedi ki : Muhakkak ki o Arşın altında Rabbisinin önünde secde etmeye gidiyor.


BUHARİ : 4802 – MÜSLİM : 1.C.159.N – İBNU MENDE : 1012 – AHMED : 5 / 152



ALLAH’U TEALA’NIN ARŞI YEDİ KAT SEMALARIN ÜZERİNDEDİR

… Sa'd ibnu Ebi Vakkas r.a dan, şöyle dedi : Resulullah s.a.v Sa'd İbnu Muâz r.a nun, Beni Kureyza hakkında vermiş olduğu hükme binaen söyle dedi : - Ey Sa’d sen – Yedi kat semanın üstünden Melik’in verdiği müküm ile hüküm verdin.


BEYHAKİ : ESMA : 420 – ZEHEBİ ULUV : 15 – NESEİ : SAHİH BİR SENEDLE RİVAYET ETMİŞLERDİR.


… Abdullah ibnu Mes'ud r.a dan, şöyle dedi : Dünya semâsı ile ondan sonra ki gelen semânın arası beşyüz senedir. Her iki semânın arası böylece beşyüz senedir. Kürsi ile suyun arasıda beşyüz senedir Arş ise suyun Üstündedir. " Arşın üstünde de Allah’u Teala vardır. Sizin meşkul olduğunuz amelleri taa oradan bilir.

EBU SAİD ED-DARİMİ ER-REDDU ALEL CEHMİYYE : 275 - İBNİ HUZEYME TEVHİD : 105 – 106 – BEYHAKİ ESMA : 401 DE SAHİH BİR SENEDLE.


… Aişe r.anha’nın kapıcısı Zekvan dan, şöyle dedi : Abdullah ibnu Abbas r.a, Âişe r.anha vefat edeceğinde yanına geldi. Aişe'ye hitaben şöyle dedi : Sen Resûlullah s.a.v in kadınlarından kendisine en sevgili olanı idin. Allah Resulü s.a.v ise temiz olandan başka bir şeyi de sevmez. Ve hem de Allah’u Teala yedi kat semanın üstünden senin beraatini indirdi. Allah’ın zikredildiği hiçbir mescid yok ki,senin beraatini bildiren Ayet gece gündüz oralarda okunmasın.


EBU SAİD ED-DARİMİ ER-REDDU ALEL CEHMİYYE : 275


Enes r.a şöyle dedi : Zeyneb bintu Çahş,Peygamberin diğer hanım-larına karşı öğünür ve şöyle der di : Sizleri peygamber ile aileleriniz evlendirdi.Halbuki beni onunla yedi kat semaların üstünden yüce Allah evlendirdi. “ İLGİLİ AYETİ CELİLE : AHZAB : 37 “


BUHARİ : 16.C.7290.S – TİRMİZİ : 5.C.3427.N


ALLAH’U TEALA’NIN SEMA’DA OLDUĞUNU ANLATAN AYETİ KERİMELER


أَأَمِنتُم مَّن فِي السَّمَاء أَن يَخْسِفَ بِكُمُ الأَرْضَ فَإِذَا هِيَ تَمُورُ

“ Yoksa siz, gökte olanın sizi yerin dibine geçirmeyeceğinden emin mi oldunuz. O zaman yer birden sallanmaya başlar. “


أَمْ أَمِنتُم مَّن فِي السَّمَاء أَن يُرْسِلَ عَلَيْكُمْ حَاصِباً فَسَتَعْلَمُونَ كَيْفَ نَذِيرِ

“ Yoksa siz, gökte olanın üzerinize taş yağdıran bir rüzgar gönder-meyeceğinden emin mi oldunuz ? O zaman tehdidim sanılmış göreceksiniz. “



MÜLK : 16 – 17. AY.


Şüphesiz ki insanları yere batıracak olan Allah’u Azze ve Celle’dir... Birilerinin zannetiği gibi burada bahsi edilen melekler değildir….Bu Ayeti celilelerde gökte olanın kendisinin olduğunu anlatılıyor Rabbimiz ….

Bakınız Allah’u Teala ne buyuruyor :

أَفَأَمِنَ الَّذِينَ مَكَرُواْ السَّيِّئَاتِ أَن يَخْسِفَ اللّهُ بِهِمُ الأَرْضَ أَوْ يَأْتِيَهُمُ الْعَذَابُ مِنْ حَيْثُ لاَ يَشْعُرُونَ
“ Kötü tuzaklar kuranlar, Allah’ın kendilerini yere geçirmeyece-ğinden, yahut hiç ummadıkları bir yerden kendilerine azabın gelme-yeceğinden emin midirler ? “



NAHL : 45.AY.


Elbetteki Melekler de göktedirler, ama Allah’u Teala’nın burada haber verdiği şey ; kendisinin meleklerinde üstünde olduğudur…

Rabbimiz şöyle buyurur :

وَلِلّهِ يَسْجُدُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ مِن دَآبَّةٍ وَالْمَلآئِكَةُ وَهُمْ لاَ يَسْتَكْبِرُونَ يَخَافُونَ رَبَّهُم مِّن فَوْقِهِمْ وَيَفْعَلُونَ مَا يُؤْمَرُونَ

“ Göklerde ve yerde olan canlılarla ve Melekler, kibirlenmeden hep Allah'a secde ederler. " ÜSTLERİNDE Kİ RABLERİNDEN KORKARLAR "ve emrolundukları her şeyi yaparlar. “


NAHL : 49 – 50. AY.

ALLAH’U TEALA’NIN SEMA’DA OLDUĞUNU ANLATAN HADİSLER
… Muâviye't -Ubnu'l -Hakem es –Sülemiyy r.a dan, şöyle dedi : Benim, Uhud ve Cevvaniyye taraflarında koyunlarımı güden bir cariyem vardı.Bir gün yanına çıkıb vardım.Birde ne göreyim, güttügü koyunlardan birisini kurt kapmış. Ben de Adem oğullarından biriyim, onların öfkelendiği gibi bende öfkelenib esef ettim. Lakin ben o cariyeye bir şamar vurdum. Akabinde Resulullah s.a.v’e gelip - cariyeye vurduğum tokatı haber verdim – Resulullah s.a.v bu şamarı aleyhime çok büyüttü. Bende, Ya Rasulallah : - yaptığım bu işten dolayı - cariyeyi azad edeyim mi ? dedim. Onu bana getir, buyurdu. Bende cariyemi Resulullah s.a.v’e getirdim. Resûlullah s.a.v cariyeye hitaben " ALLAH NEREDEDİR " ? diye sordu. Câriye : " SEMADADIR " dedi. Tekrar, " BEN KİMİM " ? buyurdu. Câriye : " SEN ALLAH'*IN RESULÜSÜN ", dedi. Bunun üzerine Resûlullah s.a.v bana: Onu azad et, çünkü o bir " MU'MİNE " dir,buyurdu.
BUHARİ CÜZ : 64 – MÜSLİM : 2.C.537.N – EBU DAVUD : 2.C.930.N – İBNİ HUZEYME TEVHİD : 121 – AHMED : 5 / 447 – BEYHAKİ : 7 / 387 – İBNİ EBİ ASIM ES-SÜNNE : 489.N


… Ebu Said el-Hudri r.a dan.Şöyle dedi : Rsulullah s.a.v buyurdu ki : “ ……. Bana itimat etmiyor musunuz ? ben semada olanın eminiyim. Sabah akşam bana gökyüzünün haberi geliyor.



BUHARİ : 4351 – MÜSLİM : 3.C.1064.N

عن عبد اللّه بن عمرو، يبلغ به النبي صلى اللّه عليه وسلم : الراحمون يرحمهم الرحمن ، ارحموا أهل الأرض يرحمكم من في السماء .

… Abdullah ibnu Amr r.a dan, şöyle dedi : Resulullah s.a.v buyurdu ki : Merhametli olanlara , " RAHMAN " olan - Allah'u Azze ve Celle'de -merhamet eder. Yerdekilerine merhamet edin ki, gökteki – Allah’ta - size merhamet etsin.

EBU DAVUD : 5.C.4941.N – TİRMİZİ : 1924 – AHMED : 2 / 160 – HUMEYDİ : 591 – HAKİM : 4 / 159

…Câbir ibnu Abdullah r.a dan, şöyle dedi : Resulullah s.a.v Veda haccın'da Arefe günü vermiş olduğu hutbede şöyle buyurdu : Ben vazifem olan tebliği yaptım mı ? - ne diyorsunuz -Sahabelerde : evet Ya Resulallah hakkı ile yaptın, diye cevab yerdiler. Resulullah s.a.v de şehâdet parmağını semaya doğru kaldırıp insanlara karşı indirerek ; Allah’ım şahid ol, diye üç kere tekrar etti.


BUHARİ : 1739 – MÜSLİM : 1218 – EBU DAVUD : 1905 – AHMED : 1 / 447


… Abdullah İbnu Ömer r.a dan, şöyle dedi : Resulullah s.a.v vefat ettiğinde, - münafıklardan bazıları müslümanların aralarını karıştırmak için nasıl olur da böyle bir Resul ölür diye laflar konuşmaya başlamışlardı - Binâen aleyh Ebu Bekr r.a Müslümanlara hitaben bir hutbe irad ederek şöyle dedi : Ey insanlar ! eğer ibadet ettiğiniz ilah Muhammed idiyse o öldü. Yok eğer ibadet ettiğiniz ilah semadaki Allah idiyse o ölmemiştir. ve sonra şu Ayet'i Kerimeyi sonuna kadar okudu.

“ Muhammed ancak bir Resuldür. Ondan önce de bir çok Resuller gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse siz topuklarınızın üzerine geriyemi döneceksiniz ……. “ Ali imran 144.


EBU SAİD ED-DARİMİ ER-REDDU ALEL CEHMİYYE : 274



ALLAH’IN ZATI SEMA’DA AMA İLMİYLE HER YERİ KUŞATMIŞTIR

Şüphesiz ki Allah’u Teala zatıyla semada olmasına rağmen ilmi her şeyi kuşatmıştır…. Yani her şeyden haberdar ve her şeyi görür ve bilir.


Rabbimiz kerim kitabında şöyle buyurmaktadır :


…….” وَأَنَّ اللَّهَ قَدْ أَحَاطَ بِكُلِّ شَيْءٍ عِلْماً


“ ….. Muhakkak ki Allah’ın ilmi her şeyi kuşatmıştır. “


TALAK : 12.AY.

“........وَسِعَ رَبُّنَا كُلَّ شَيْءٍ عِلْماً عَلَى


“ ….. Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır ….. “


A’RAF : 89.AY.
رَبَّنَا وَسِعْتَ كُلَّ شَيْءٍ رَّحْمَةً وَعِلْماً


“ …… Rabbimiz , rahmet ve bilgi bakımından her şeyi kapladın ….. “



MÜ’MİN : 7.AY.

“...... وَرَحْمَتِي وَسِعَتْ كُلَّ شَيْءٍ …….”

“ …… Rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır ……. “


A’RAF : 156.AY.

إِنَّمَا إِلَهُكُمُ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ وَسِعَ كُلَّ شَيْءٍ عِلْماً

“ Sizin ilahınız,sadece kendisinden başka ilah olmayan Allah’tır. O, ilmi ile her şeyi kuşatmıştır. “


TA HA : 98.AY.

… Ebu Bekr el-Hallâl'ın şeyhi, Yusuf ibnu Musa’l Kattan şöyle dedi :
Ebu Abdullah'a - yani Ahmed ibnu Hanbele - denildi ki : Ne diyorsun ? Allah'u Azze ve Celle, yarattıklarından ayrı olarak " KUDRETİ VE İLMİ " ile her yerde olduğu halde " YEDİ KAT SEMANIN ÜSTÜNDE ARŞININ ÜZERİNDE MİDİR "

Ahmed ibnu Hanbel'de cevaben şöyle dedi : Evet " ALLAH'U AZZE VE CELLE ARŞININ ÜZERİNDEDİR " hiç bir şey de " O’NUN İLMİNDEN GİZLİ DEĞİLDİR "

HALLAL ES - SÜNEN : 198


… Ebu Talib Ahmed ibnu Humeyd şöyle dedi : Ahmed ibnu Hanbel'e " ALLAH BİZİMLEDİR " deyip şu Ayet'i “ Herhangi bir üç sırdaşın, bir fısıltısı oluyor mu, mutlak Allah dördüncüleridir “ okuyan bir adamdan sordum. Dedi ki : muhakkak o " CEHMİ " olmuştur. Ayet’in evvelini bırakarak sonunu alıyorlar, dedi. Ben de Ayet'i evveliyle beraber okudum. " BİLMİYOR MUSUN ? ALLAH HEM GÖKLERDEKÎNİ HEM YERDEKİNİ HEP BİLİR. HERHANGİ BİR ÜÇ SIRDAŞIN, BİR FISILTISI OLUYORMU,MUTLAK ALLAH DÖRDÜNCÜLERİDİR. BEŞ KİŞİNİN OLUYOR MU, MUTLAK ALLAH ALTINCILARIDIR. BUNLARDAN DAHA AZ, DAHA ÇOK OLUYOR MU, MUHAKKAK ALLAH, HER NEREDE OLSALAR, ONLARLA BERABERDİR SONRA BÜTÜN YAPTIKLARINI, KIYAMET GÜNÜ, KENDİLERİNE HABER VERİR. HABERİNİZ OLSUN Kİ, ALLAH, HER ŞEYİ BİLİR "Mücadele : 7 Ayet'in nihayetinde Ahmed ibnu Hanbel şöyle dedi : İlmi onlarla beraberdir. Ve sonra KAF Suresinin 16. Ayet'i okudu. " NEFSİNİN ONA NE VESVESELER VERDİĞİNİ DE BİLİRİZ. BİZ ONA ŞAH DAMARINDAN DAHA YAKINIZ " Ve sonra " İLMİ ONLARLA BERABERDİR " dedi.


HALLAL ES - SÜNEN : 199


… Mervezi r.h şöyle haber verdi : Ebu Abdullah'a - ya'ni Ahmed ibnu Hanbel'e – dedim ki : Bir insan ki, ben Allah'ın Kur'an da dediği gibi diyorum. Allah’da diyor ki : " HER HANGİ BİR ÜÇ SIRDAŞIN, BİR FISILTISI OLUYOR MU, MUTLAK ALLAH DÖRDÜNCÜLERİDİR " .Mücadele : 7 Bunu derim bundan başka birşey demem, diyor. - ne dersiniz bu adama ? -Dedi ki : " CEHMİYYELERİN " sözüdür. Bilakis " ALLAH'IN İLMİ ONLARLA BERABERDİR "


ZEHEBİ ULUV : 228

Şeyhu'l -İslam Ebu’l -Hakkari ve Hafız Ebu Muhammed el -Makdesi, Ebu Sevr ve Ebu Şuayb'a ref ettikleri isnadlarıyla ikisi de, Sünnet'in yardımcısı İmam'ı Şâfi'i r.h dan, şöyle rivayet ettiler :

İmam'ı Şâfi'i r.h dedi ki : İmam'ı Malik, Süfyan ve daha onlardan başka Ehli Sün*net önderlerinden gördüğüm ve benim de üzerinde oldu*ğum hak olan kavil şudur : " ALLAHDAN BAŞKA İLAH OLMA*DIĞINA VE MUHAMMED S.A.V’İN ALLAH'IN RESULÜ OLDUĞUNA ŞEHADET EDİP VE ALLAH'U AZZE VE CELLE'NİN DE SEMASINDA ARŞININ ÜZERİNDE OLDUĞUNU , İSTEDİĞİ GİBİ KULLA*RINA YAKLAŞIP VE İSTEDİĞİ GİBİ DE DÜNYA SEMASINA İNDİ*ĞİNİ İKRAR ETMEKTİR "

ZEHEBİ ULUV : 196


… Abdullah ibnu Ahmed ibnu Hanbel r.h dan, er-Reddu ale'l Cehmiyye isimli kitabında,babası Ahmed'den oda Abdullah ibnu Nafi'den oda Malik ibnu Enes r.h dan şöyle dediğini rivayet ediyor :

İmam'ı Malik r.h şöyle dedi : " ALLAH'U AZZE VE CELLE SEMÂ’DADIR , İLMİ İSE HER YERDE*DİR, İLMİNDEN DE HİÇ BİR ŞEY GİZLİ KALAMAZ ".

EBU DAVUD MESAİL : 263 - ABDULLAH ER-REDDU ALEL CEHMİYYE : 5 – ACURRİ ŞERİA : 289
Alıntı ile Cevapla
Sponsor
Cevapla






© 2013 KeLBaYKuŞ Forum | AtEsH
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 - ©2000-2024 - Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.2.0'e Aittir.
Açılış Tarihi: 29.08.2006