Bir insan etrafında cin olduğunu nasıl anlayabilir?
Eğer kişi kulağının dibinde fısıltı halinde sesler duyuyorsa ve bir tarafa bakarken gözünün yan tarafında gölgeler, karartılar geçtiğini hissediyorsa, o zaman o kişinin yakınında cin var demektir. Eğer cin fizik olarak o kişiye görünüyorsa, o zaman yapması lâzımgelen o cinin ayaklarına bakmaktır. Cinlerin ayakları terstir. Gördüğünüz şeyin ayaklarına baktığınızda onun bir cin olup olmadığını rahatça anlayabilirsiniz.
Cinlerin içinde de Allah dostu olanları vardır. Allah'ın düşmanı olup şeytanın dostu olanlar da. Bu cinlerin hangisi olduğunu bilemeyiz.
Cinler Nerede Yaşarlar?
Cinlerin insanlarla birlikte olanlarına "Mir", (çoğulu ummar,avamir)denir. Çocuklara musallat olanlarına "Ervah", habis karakterli olanlarına "Şeytan", üstündekilere "Marid", daha güçlü olanına "ifrit" (çoğulu afarit) denir. "Hubs" cinlerin erkekleri, "habais" ise dişileridir.
Cinler genellikle harabe ve çöllerde, hamamlarda, hurma öbeklerinde, çöplüklerde, türbe ve mezarlıklarda bulunurlar. Cinler erkeklerden çok kadınlara musallat olurlar. Cin insan suretine büründüğünde uzun sure bu halde kalmaz. Bazen ayrılırlar. Bu ayrılık anlarında kişi gayet sağlıklı dengeli biri gibi görünür. Hiçbir hastalık belirtisi göstermez. Cin varken namazdan, zikirden, Kur'an okunmasından hoşlanmaz. Tuvalette uzun sure kalmayı ve yalnızlığı tercih ederler.
Bizimle aynı mekânı paylaşan cinler, başka bir âlemin yani gayb âleminin varlıklarıdır. Gayb bilinmeyen demektir. Allahû Tealâ her şeyi çift yaratmıştır. Âlemler de karşılıklıdır.
-İçinde yaşadığımız bu âlem Zahirî âlemdir. Karşıtı ise öldükten sonra nefslerimizin yaşadığı Berzah âlemidir.
-Cinlerin yaşadığı Gayb âlemi var. Karşıtı ise onların öldükten sonra nefslerinin yaşadığı Berzah âlemidir.
-Meleklerin yaşadığı Emr âlemi
- Zülmanî âlem
- Bir de yaradılıştan önce var olan yokluk, mekânsızlık âlemi
Cinlerin Yiyecekleri
Abdullah B. Mesud (RA) Allah Resulu'nun (SAV) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Cinler Peygamber Efendimiz'den azık isteyince "Allah�ın adı anılmış olup elinize gecen her kemik sizin için etten daha boldur. Eti yenilebilir hayvanların tezekleri de binekleriniz için yemdir"
buyurmuştur. Tabii bu yiyecekler mümin cinler için geçerlidir. Kafir cinlere gelince, onlar üzerine Allah adının anılmadığı her şeyi yerler-içerler ve helal görürler.
Şeytan İnsanlaırn Yemeklerini Nasıl Yemez?
Cabir (RA) dedi ki: Allah Resulu'nun şöyle buyurduğunu işittim. "Kişi evine girdiği zaman ve yemeğe oturduğunda Yüce Allah�ın ismini zikrederse şeytan kendi yoldaşlarına şöyle der "Bu gece size bu evde yatak da yok, yemek de yok! Eğer eve girdiğinde Allah�ın adini zikretmezse
şeytan yoldaşlarına şöyle der "Yatacak yeri buldunuz! Yemeğe oturduğunda Allah�ı zikretmezse "Yatağı da buldunuz, yemeği de" der.
Cinler insanlarla cinsel temas kurabilirler mi?
İnsan ruh, nefs ve fizik vücuttan yaratılmıştır. İnsan nefsleri ile cinlerin fizik vücutları birbirine çok yakın yaratılmışlardır. Bu nedenle cinler sahip oldukları kişinin vücuduyla cinsel ilişkiye girerler. O kişi böyle bir alışkanlıktan sonra bundan kolay kolay vazgeçemez. Devamlı huzursuzluk içinde olur. Hatta çocuklarının olduklarını iddia edenler bile vardır.
Bilinmelidir ki; Allah'ın müsaadesi olmadan şeytan kimseye bir zarar veremez. Allahû Tealâ buna ne zaman müsaade etmez? Akîl-baliğ olan kişi hacet namazı kılarak, Allah�ın tayin ettiği mürşidini Allah'tan sorup da mürşide tâbî olursa, o kişi muhafaza altına alınır ve kurtulur. Kişi şüpheye düşmedikçe durumunu muhafaza eder. Cenneti de hak eder
Süleyman'ın mülkü üzerine onlar, şeytanların okuduğu (anlattığı, tilâvet ettiği) şeylere uydular (tâbî oldular). Oysa Süleyman, (sihir yapmadı ve) kâfir olmadı. Fakat şeytanlar, insanlara sihri öğretmekle kâfir oldular. Babil (şehrin)deki iki melek (olan) Harut ve Marut'a indirilen şeyleri (öğretiyorlardı). Oysa onlar: "Biz (im bilgimiz, sizin için) sadece bir fitne, bir imtihandır. Sakın (sihir ilmini öğrenerek) kâfir olmayın." demedikçe hiç kimseye bunu öğretmezlerdi. O zamanlar (sihir meraklıları ve onu geçim vasıtası yapanlar) o ikisinden erkek (koca) ile karısının arasını açacak şeyler öğreniyorlardı. Halbuki onlar, Allah'ın izni olmadan onunla (sihirle) hiç kimseye zarar veremezlerdi. Zaten onlar kendilerine fayda verecek şeyleri değil, zarar verecek şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun ki; onlar onu (sihri ve ona ait bilgileri) satın alan (ve onunla çıkar sağlayan) kimse için ahirette bir nasip olmadığını bilirlerdi. Kendi nefslerini, onunla ne kötü bir şeye sattıklarını onlar keşke biliyor olsalardı.
Cinlerin Bedende Olduklarına Dair Alametler Nelerdir?
Cin bedenin tamamına girebilir. Bedende ağrı, sancı, titreme, bayılma, cığlık atma, ellerini gözlerine kapatma gibi. Cin bedenin herhangi bir uzvuna girer. Özellikle beyni tercih ederler. Tıbbın çare bulamadığı durumlarda cin durumu üzerinde durulur.
Damardan gelen fazla kana cinler sebep olabilir. Bunu yapan kişi cini kadına gönderir. Sufli cin kadının içine girerek damarı vurduğu zaman kadının fercinden fazla kan gelir. Bu da kadının ölümüne bile sebep olur. Doğumdan sonra, bütün çabalara rağmen görülen ani olumleri akla getirmektedir.Cinler girmek icin zayıf ve abdestsiz bedenleri tercih ettikleri için, geleneklerimizde lohusa kadınlara ayrı bir ilgi gosterilir. Bazen de bu kan burundan gelir ve durmak bilmez. Yine tıbbi durumu göz önünde bulundurmak gerekir.
Cin uzun zamandır bedendedir fakat daima bedende durmaz, vurur ve gider. Mesela insanın ayaklarına girip yürüyemez hale getirirler. Doktora giderler, senin hiçbir şeyin yok deyip gönderirler. Bir komşumuzun oğlunda böyle bir olaya şahit olduk. 6 yaşındaki çocuk aniden felc gibi oldu ve yürüyemedi. Cinden kurtulunca yürümeye başladı. Bazen sapasağlam bir insanın aklı birden gider ve mecnun olur. Ne konuştuğunu, nerede olduğunu bilemez. Bu da cinin bedeni sahiplenmesi ile olur.
Cinlerin evlerde insanlarla beraber yasayanlarına "Ammar" denir. Bazıları da hamamlarda, kabirlerde, pis yerlerde deve ahirlarında yaşarlar. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bu yerlerde namaz kılınmasını yasaklamıştır.
Kaynak :