Annesi Blanchefleur'le, babası Kral Rivalen'i kaybeden şovalye Tristan, İngiltere Kralı olan amcası Marke'a yollanır. Şovalye ruhu taşıyan cesur Tristan burada amcasının sempatisini ve güvenini kazanır.
Kral Marke (Marc Cornaouailles), İrlanda Kralının kızı Altın Saçlı İsolde ile evlenmek ister. Bu siyasi evliliğe aracılık etmesi amacıyla şovalye Tristan'ı yollar.
Siyasi evliliğinden haberdar edilen İsolde buna karşı çıkmaz fakat müstakbel kocasının kendisine aşık olmasını da ister. Bunun için büyücüler bir iksir hazırlarlar.
İsolde bu iksirin başkalarının ele geçmemesi için onu en yakın arkadaşı Brangane'e verir. Kadın bunu bir şarap şişesine boşaltır.
İngiltere'ye deniz ötesi yolculuk başlar. Gemide Brangane'nin yanlarından ayrıldığı bir vakitte, İsolde'yi korumak ve ona moral vermek amacıyla yanında bulunan Tristan, ona şarap ikram etmek ister. Şarap bulamayınca Brangane'nin çantasındaki şişeyi fark eder. Bunun bir Aşk İksiri olduğunu bilmeyen Tristan bundan bir kadeh İsolde'ye de verir. İşte ünlü aşkları bu şekilde başlamıştır. İçeri giren Brangane bunu fark eder fakat artık elinden bir şey gelmez. İsolde Tristan'a vurulmuştur.
Hayatlarının tehlikeye girmemesi için bu aşk gizli tutulur. Tristan ve İsolde gizli gizli buluşmaya başlarlar.
Onlar buluşurken bazı dedikodular İsolde'nin kocası Kral Marke'a ulaşır. Kral onların buluştuğu göl kıyısını öğrenir ve oraya gizlice saklanır. İsolde ve Tristan orada buluşurlar fakat ağaçların arasındaki gölgeyi farkedince doğaçlama bir tiyatro oynamaya başlarlar. İsolde Tristran'a bu şekilde Kral ile olan evliliklerinin tehlikeye girebileceğini, kem göz taşıyanların bunu yanlış anlayabileceğini söyler. Kral bunu duyunca vicdan azabından kahrolur ve onlara daha iyi davranmaya başlar.
Dedikodular gittikçe artmaktadır ve bunlar Kralın içindeki şüpheleri körüklemektedirler. Kral en sonunda ikisinden sarayı terketmelerini rica eder. İkisi sarayı terk edip bir ormana girerler. Ormanda geceyi geçirmek için bir mağara bulurlar ve orada uyurlar. Onları takip eden gözcüler mağarayı krala haber verirler ve kral mağaraya gizlice girer.
Gördüklerine inanamamıştır çünkü Tristan ve İsolde ayrı yerlerde yatıyorlar ve aralarında bir kılıç duruyordur. Yatan iki kişinin arasına konan kılıç orada namusu sembol etmektedir. Kral bunun üzerine onları saraya tekrar davet eder. Törenle saraya yerleşirler.
Bu gizli buluşmalar devam ediyor, birçok köylü de onları görüyordur. En sonunda kral kendisi de bunları fark eder ve öfkeyle cezalandırır.
Korkunç son gelmiştir. Tristan ve İsolde ayrı ülkelere sürgüne gönderilirler.
Destanın sonu hakkındaki anlatılar
Bu konuda birçok farklı anlatı vardır. Bunlardan en çok anlatılanı kralın Tristan ve İsolde'yi sürgünde de rahat bırakmayıp zehirletmek istemesi, Tristan'ın zehirlenmesi fakat İsolde'nin kurtulmasıdır. İsolde hikâyeye göre Tristan ölmek üzere iken yanına gelir fakat Tristan onu göremeden ölmüştür. İsolde onun yanında ölür.
Diğer bir anlatıya göre Tristan sürgünde iken evlenmiş fakat yeni karısı onun sönmeyen aşkını öğrenmiştir. Tristan İsolde'yi yanına çağırmış, gemisine beyaz yelken çekmesini dilemiştir. Bunu da duyan karısı Tristan'ı zehirlemiş, ufukta bir gemi gören Tristan'a onun kara yelkenli olduğunu söylemiş ve Tristan son nefesini vermiştir. Beyaz yelkenli gemi gelince İsolde Tristan'ı ölü bulmuş ve o da onun yanında can vermiştir. Bunu duyan Kral pişman olmuş ve ikisine bir mezar yaptırmıştır.