Sarıkız Efsanesi
Sarıkız Efsanesi
Marmara ve Ege bölgelerini birbirinden ayıran ve genç dağlar grubuna giren Kazdağları’nın en yüksek tepesine Sarıkız Tepesi adı verilmektedir Bu tepenin adı hakkında pek çok efsane anlatılmaktadır
Çok eski zamanlarda Güre köyünde çok güzel bir kız varmış Bu kızı köyün bütün gençleri sever ve evlenmek isterlermiş Adı Sarıkız olan bu güzel kızın babası ise bin bir zahmetle büyüttüğü kızını, talip olan gençlerin hiç birine vermezmiş Bunun üzerine gençler Sarıkız’a iftira etmişler Köylüler de Sarıkız’ın babasına giderek:
“Kızın kötü yola saptı Ya kızını öldürürsün ya da buralardan çekip gidersin” demişler
Düşünüp taşınan baba, kızını öldürmeye kıyamaz; ancak köylülerin yüzüne bakabilmek için Sarıkız’ı gözden uzak tutmak gerektiğini düşünür
Kızını yanına alan baba, Kazdağı’nın zirvesine çıkar ve güttükleri kazlarla birlikte kızını bırakıp geri döner “Kurt kuş yerse de gözüm görmesin, yaşarsa da herkesten gizli yaşasın” demiş
Kazdağı’nda kalan Sarıkız ölmemiş ve kazlarını gütmeye devam etmiş Hatta yolunu, izini kaybedenlere yardımcı olmuş Bu durum kısa zamanda babasının kulağına gitmiş
Kızının ölmediğini öğrenen baba, Kazdağı’na kızının yanına çıkmış Dağda kaz çobanlığı yapan Sarıkız, babasını görünce sevinmiş, ona yemek ikram etmiş Yemek sırasında babası kızından su istemiş Sarıkız elini uzatarak kilometrelerce aşağıdaki Güre çayından su alarak babasına vermiş Babası kızının ermiş olduğunu görünce pek sevinmiş
Sarıkız‘ın öldüğü ve bugün kabrinin bulunduğu yere Sarıkız Tepesi, babasının öldüğü yere ise Babatepe veya Kartaltepe adı verilmektedir
Kültürümüzün en renkli kaynaklarından olan efsanelerimiz unutulmamak için çoğu zaman bir maddi ize veya mekana bağlanır Sarıkız efsaneleri de böyledir Kaz dağlarının zirvesindeki Sarıkız Tepesi ve bu tepenin üzerindeki kabir, Sarıkız efsanelerinin günümüze kadar ulaşan izleridir Şimdi anlatacağımız efsane ise farklı bir Sarıkız efsanesi olarak dikkati çekmektedir Ancak bağlı bulunduğu iz yine aynıdır
Delikanlının biri güzeller güzeli bir kıza aşık olmuş Kız, evlenme şartı olarak, delikanlıdan gücünü ispatlamasını istemiş Bu şarta göre delikanlı sırtına yüklenen tuz çuvallarını taşımak zorundadırDelikanlının sırtına tuz çuvalları yüklenmiş Yamaçtan tırmanırken çuvallar dengesini kaybetmiş ve delikanlı yuvarlanarak göle düşmüş Tuzlar ıslandıkça çuvallar ağırlaşmış ve delikanlıyı suyun derinliklerine çekmiş Köy halkıbu acıya sebebiyet verdiği için kıza öfkelenmişler Ona yumurtalar atmışlar Sarı Kız adı da buradan kalmış
Öfkeleri yatışmayan köylüler babasına giderek kızını şikayet etmişler ve onu yok etmesini istemişlerBabası yumurtalara bulanmış kızını alıp tepeye çıkmış Kızını öldürmeden önce abdest alıp namaz kılmak isteyen baba kızından su bulmasını istemiş Kız delikanlının boğulduğu gölün suyundan getirmiş Su tuzlu olduğu için babası yeniden tatlı su bulup getirmesini istemiş Bunun üzerine kız ayağını yere vurmuş, o anda yerden bir kaynak suyu fışkırmaya başlamış Durumu gören babası kızının ermiş olduğunu anlamış ve onu öldürmekten vazgeçmiş Kimsenin zararı dokunmasın diye de suyun etrafını taş duvarla çevirmiş
Kaz dağlarının zirvesindeki bu kaynak, bugün hala yörede şifalı olarak bilinmektedir Ayrıca hem Sarıkız’ın, hem de babasının öldükleri yerler kutsal sayılmaktadır Babasının öldüğü ve bugün kabrinin bulunduğu kabul edilen yere Kartaltepe veya Babatepe; Sarıkız’ın kabrinin olduğu tepeye ise Sarıkız Tepesi adı verilmektedir Bu tepelerin ermiş bir kız ile babasına izafe edilmesi ise elbetteki eski Türk inanışlarındaki dağ kültünün bir yansımasıdır
Kazdağı’nın zirvesinde bulunan Sarıkız’ın kabri bugün de yöre halkı tarafından ziyaret edilmektedir Her yıl 14-16 Temmuz tarihleri arasında Akçay’da yapılan Zeytin Festivali’nde Sarıkız da temsil edilmektedir Ayrıca Sarıkız’ın kabri başında herkesin dileğini yazabildiği büyük bir dilek defteri bulunmaktadır
|