Türkiye üzerinde oynanan uluslararası oyun -1-
BAŞLARKEN
VakIf üniversitelerinden sonra uluslararası eğitim ticareti yapan üniversitelerin de ülkemizde özel üniversite açma çabaları tüm hızıyla sürüyor. Eğitim sistemimizin giderek paralı hale gelmesi, vakıf üniversiteleriyle birlikte, yeni YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın devlet üniversitelerinin tamamen paralı hale getirilmesi yönündeki açıklamaları, yabancı ülkelerin “eğitim tüccarlarını” harekete geçirdi. Mevcut Anayasa izin vermediği için, ancak devletler arası protokoller sonucu Türkiye’ye giriş yapabilen bazı Avrupa ülkelerinin ardından Japonya ve ABD’de de “üniversite pazarı” na göz dikti. Bu gelişmeler karşısında milletimizin, özellikle de ülkemizi idare edenlerin Türkiye’nin güvenliğini ve bütünlüğünü tehlikeye sokacak hiçbir girişime müsaade etmemeleri gerekiyor. Özellikle gençler toplumun ve kendilerinin huzurunu kaçıracak gelişmelere karşı uyanık olmalılar. İşte bu yazı dizisi yabancı ülkelerin ülkemiz üzerindeki planlarını ve gerçek amaçlarını daha iyi anlayabilmek için hazırlandı.
Üniversite tüccarları
ülkemize akıyor
Türkiye misyoner okullarından sonra şimdi de, yabancı ortaklı üniversitelere ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
Fransa’nın Galatasaray Üniversitesi projesinin ardından Almanya, İtalya ve İngiltere üniversite
kurmak için girişim başlattı
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın ‘Devlet üniversiteleri paralı olmalı’ açıklaması yabancıları harekete geçirdi.
Yeni YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın ’Üniversiteler paralı olmalıdır’şeklindeki cüretkar açıklamaları ile ilgili tartışmalar devam ederken, yabancı ülkeler de Türkiye’de özel üniversite kurmak için sıraya girdi. Türkiye’de bir çok önemli kurumu ele geçiren yabancılar, yükseköğretime de el atarak, özel üniversite açabilme çalışmalarını hızlandırdı. Anayasa’ya göre, yabancı ülkelerin Türkiye’de herhangi bir aracı kurum olmadan üniversite kurabilmeleri yasak. Ancak bu yasak, imzalanan devletlerarası protokoller ile aşılıyor. Fransa’nın Galatasaray Üniversitesi projesinin ardından Almanya, İtalya ve İngiltere üniversite kurmak için girişim başlattı. Türk-Alman Üniversitesi için de geçen ay imza atılmıştı. ABD merkezli ’ABD merkezli ’ Laureate International Universities’ adlı üniversiteler ağının patronlarının çeşitli görüşmelerde bulunmak üzere bu ay içinde Türkiye’ye gelmesi bekleniyor.
Yeni patron Laureate
’Laureate International Universities’ dünyanın pek çok yerinde yüksek öğrenim işletmeciliği yapan ve New York borsasında işlem gören bir şirket olarak bilinirken, ismi ülkemizde son yıllarda Bilgi Üniversitesi’nin yönetimine de egemen olmasıyla gündeme gelmişti. İstanbul Bilgi Üniversitesi, Amerikalı Laureate ile ortaklık yaparak uluslararası bir üniversite ağına dahil oldu. Bilgi bu stratejik işbirliği sonrası, başta ABD, İngiltere, İspanya, İsviçre, Hollanda, Fransa, Brezilya, Şili, Meksika ve Çin olmak üzere toplam 16 ülkede eğitim veren 23 üniversiteyle yakın işbirliğine giriyor. Bilgi Üniversitesi aynı zamanda, Avrupa Birliği Eğitim programlarından ERASMUS’u uyguluyor ve birçok yabancı üniversite ile akademik işbirliği içinde bulunuyor. Bilgi Üniversitesi bu gelişmelerle çalkalanırken, YÖK’ün ya da hükümet yetkililerinin yaşananlara en ufak bir müdahalede bulunmamaları dikkat çekiyor.
Teslimiyet belgesi
Türkiye’ye yabancılar tarafından bir üniversite kurulması fikri ilk olarak Başbakan Erdoğan’ın Ekim 2007’de gerçekleştirdiği İngiltere ziyaretinde gündeme gelmişti. Erdoğan ile İngiltere Başbakanı Gordon Brown arasında imzalanan ’Türkiye-İngiltere Stratejik Ortaklık Belgesi’nde “Türkiye’de bir İngiliz üniversitesi kurulması” maddesine de yer verilmişti. Belgede İngiliz ve Türk üniversiteleri arasında başka ortaklık yollarının da aranması öngörülüyor. Birkaç yıl içinde faaliyete geçmesi beklenen üniversitelerde eğitim, bu ülkelerin dili ile olacak ve öğrenciler eğitimlerinin bir kısmını bu ülkelerde yapabilecek.
YÖK Alfred’in oyununu bozdu!
Yaklaşık 6 ay önce “Amerikanın köklü üniversitesini ayağınıza getirdik” sloganıyla gazetelere ilan vererek, “ABD standartlarında öğretim yapacaklarını ve diplomaların Amerika’dan alınacağını” duyuran Alfred’in ’Ali Cengiz’ oyunu YÖK tarafından bozulmuştu.
İngilizce hazırlık kursu
YÖK, Alfred Üniversitesi’nin 25 Ekim 2007’de bir otelde yaptığı tanıtım toplantısında kuruluşunu kamuoyuna duyurması ardından, “New York Alfred Üniversitesi İstanbul Kampüsü’nün Türkiye’deki hiçbir yasal prosedüre uymadığını belirtmişti. YÖK buradan verilecek diplomaları tanımayacağını açıklayarak soruşturma açmıştı. Bunun üzerine Alfred İstanbul yöneticileri, üniversite oldukları iddiasından vazgeçerek, ”İngilizce hazırlık kursu“ olarak hizmet verdiklerini bildirdiler. Alfred’in yöneticileri Milli Eğitim Bakanlığı’ndan izin aldıklarını öne sürerken, Milli Eğitim Müdürlüğü böyle bir ruhsat vermediğini duyurmuştu. Bu gelişmelerden sonra Alfred yetkilileri, Bakırköy’deki cam binaya asılmış “Alfred Üniversitesi“ yazısını kaldırma kararı almıştı.
Kendi dillerinde
eğitim verecekler
TÜrk-Alman Üniversitesi’nin hayata geçirilmesi için birkaç yıldır süren çalışmalar 6 Aralık 2007’de imzalanan anlaşma ile kesinlik kazandı. Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Ertuğrul Apakan ile Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz, ’Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti hükümeti arasında Türkiye’de bir Türk-Alman üniversitesinin kurulmasına dair anlaşmayı imzaladı. Almanya’nın ünlü Münster Üniversitesi işbirliği ile kurulacak üniversite için, geçen yıl Almanya’dan heyetler Türkiye’ye gelip Cumhurbaşkanlığı, Milli Eğitim ve Dışişleri bakanlıkları ile YÖK yetkilileriyle görüşmüştü. Almanca eğitim verecek üniversitenin Ekim 2009’da eğitim-öğretime başlaması bekleniyor.
Başka ülke vatandaşları da okuyabilecek
TÜrk-İtalyan üniversitesi kurulmasına ise, Dışişleri Bakanı Massimo D’Alema’nın Kasım 2007’de Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile yaptığı görüşmenin ardından karar verildi. Öğrenciler, ÖSYM’nin yaptığı üniversite sınavıyla alınabildiği gibi, ortaöğretimde İtalyanca eğitim gören veya İtalyancayı seçmeli yabancı dil olarak alan öğrencilerin üniversite sınavından gerekli asgari puanı almaları sonrası, üniversite tarafından yapılacak özel bir sınavla üniversiteye kabul edilecek. Türkiye’nin, yer ve altyapı sağlayarak üniversiteye kaynak yaratacağı ifade edilirken, İtalya’nın da üniversitenin işleyişini ve öğretim üyelerini temin edeceği belirtiliyor. Ayrıca Türk vatandaşları dışında başka ülke vatandaşlarının da üniversiteye kabul edilebileceği bildirildi.
İşgalcilere hizmet ettiler
Tarİhİ kaynaklar incelendiğinde Osmanlı’nın son dönemi ile Kurtuluş Savaşı yıllarında Anadolu’daki azınlık okullarının, emperyalist işgalci ülkelerin askeri merkezleri olduğu görülüyor. Türk milletinin var olma mücadelesine karşı işgalcilerin yanında yer alan Robert Koleji, Merzifon ve Tarsus’daki Amerikan Koleji, ruhban okulları silah depoları haline getirildi. Bu gibi okullarda ayrılıkçı kulüpler kurularak, Kurtuluş Savaşı’nın komutanı Mustafa Kemal ve arkadaşlarına karşı örgütlenmeler yapıldı. Büyük Millet Meclisi, yabancı okulları bölücü faaliyetleri nedeniyle kapattı.
|