...Erkeklerin "şeriat üzre" dört kadınla evlenebilmelerinin yasallaşmasını isteyen bir milletvekili çıkar. Tıs yok. Nasıl yok? Var. şu sesi duyarsınız:
— İrtica yoktur!
Anayasa'nln "Teşkilât-l Esâsiye Kanunu" oldugu bu donemde bir milletvekili çıkar. Anayasa'ya "Islâm devleti oldugumuzun yazılmasını" onerir. Bu yolda yurdun dört bir bucağından toplananan binlerce imzanın boyu kilometreler tutar. Hiç bir yankl uyanmaz. Nasll uyanmaz, uyanlr. Şu sesi duyarslnlz:
— İrtica yoktur!
Yine bir milletvekili çıkar, eskiden oldugu gibi "Efendi, ağa, bey, paşa, şanlarlnln kullanılmasını ister. Çıt yok. Nasıl yok. Var. Şu sesi duyarsınız:
— İrtica yoktur!
31 Mart kahramanl Volkan'cl Derviş Vahdeti'nin kalem ortagl, Said-i Kurdî çıkar, milletvekillerine şöyle mektuplar gonderir:
— Turkiye'deki Nurcularln saylsl, polislerin saylslndan çoktur. 600 bin Nurcu, Turkiye'de asâyişin korunmaslnda emniyet kuvvetleri kadar onemlidir.
Herkeste bir suskunuk, yok, degil. Şu sesi duyarsınız:
— İrtica yoktur!
Bir parti kongresinde bir delege, cuma namazı kılınmasl için cuma öğleden sonraları "resmi tatil" olmaslnl ister. Kimse aldlrmaz. Aldırmaz olur mu, aldırlr. Şu sesi duyarsınız:
— İrtica yoktur!
Bizde yasa güvenliği altında din öğretimi var. Ilkokulda, ortaokulda din, imam-hatip okullarında, ayrlca Kur'ân kurslarlnda din egitimi yaplllr. Ama yobaz, yasaya uygun bir egitimle de yetinmez, ilkokuldan bile geçmemiş çocuklara Arap harfleriyle okuma-yazma ogretir. Okul olmayan köylerde bile bunlar vardlr. Ama ses çıkmaz. Nasıl çıkmaz? Şu sesi duyarslnlz:
—İrtica yoktur!
Turkiye'de tarikatlar, tekkeler vardır: Bektaşî, Kadirî, Rufaî, Mevlevî, Nakşibendî. Bunlardan yalnlz Mevlevilik yürumektedir. Butun gelenekleriyle her yll âyinleri, torenleri yapılır. Bir şey soylemege kalksanlz, karşınlıza Mevlâna'nln büyüklüğü ile çlkarlar. Oysa Mevlâna'nln büyük eseri, bu gericiligin örtüsüdür. Yirminci yuzyılda Mevlâna gibi büyük bir kişi böyle anllmaz. Kursuler kurulur, kitaplar yaylnlanlr. Bir taklmlarl da bu âyinlere "turistik gosteri" der, geçer. Mevlâna büyükse, Hacı Bektaş-i Veli de büyük ulu. Neden Bektaşî âyinleri yapılmaz? Bir şey denilmez. Denilmez olur mu hiç... Denilir:
— İrtica yoktur!
Yalnız taşranın illerinde, ilçelerinde değil, Istanbul sokaklarlnln, pazar yerlerinin sergici kitapçlları bile açıkça Arap harfli kitaplar satarlar. Vapurlarda, trenlerde açık açık, baglra çağıra muskalar, karlnca dualarl satılır. Ses soluk yok. Nasıl yok? Var:
— Irtica yoktur!
Samsun gibi yerde, hem de mahkemeye verilmiş olan Nurcular, açık açık Nurculuğu yayar, yayınlar yapar, üstelik kentin sokaklarlna yazlll bildirilerini asarlar. Yalnlz bir ses duyulur:
— İrtica yoktur!
EyÜpsultan'daki "resmi iftar sofralarI" bir yana blraklnlz. "Vatan kurtaran aslan" futbolcularımlz, maç kazanmak için Eyüpsultan türbesine gider, turbeye avuç açarlar... Buna da bir şey denilmez. Denilen yalnız şudur:
— Irtica yoktur!
"şeyh Ahmet'in Vasiyetnamesi" adı yetmiş yıllık uyduruk, "Saadet zinciri" gibi çogaltllarak, elden ele en kıyılardaki köylere kadar yaylllr. Herkes susar. Hayır susmayan da var:
— İrtica yoktur!
Nasll "dahiliyeci, asabiyeci, gözcü, bevliyeci" diye uzmanllklarlna gore doktorlar ayrllmışsa, tlpkl bunun gibi, taşra illerinde, ilçelerinde de yatlrlar ayrllml$tlr. Kimi yatlr, yalnlz hayvan hastallklarlna iyi gelir, veterinerdir. Kimisi delileri, saralıları iyi eder, asabiyecidir. Kimisi uyuza, kele iyi gelir, deri hastallklarlna bakar.
İstanbul'daki yatırlara, rujlu, rimelli, ojeli, duzgunlu kadlnlar gider. Mendillerini, korselerini bağlarlar, mumlar dikerler. Yine hiç bir şey... Yalnlız bir ses duyulur:
— Irtica yoktur!
Yirminci yuzyılın ikinci yarısının onuncu yılında, konuşulan, yazılan, tartışllan en önemli konu şudur: Yılbaşı ile Leyle-i Regaip bir güne gelince, radyo ne yapsln? En çıkar yolu bulurlar: Yarı geceye kadar mevlüt, sabaha kadar saz-caz, vur patlasın, çal oynasln... Yılbaşının dinle, hiristiyanllkla ilgili bir gun olmadlğını, bir takvim yılınlın başlangıcı sayıldıgınlı istediğiniz kadar yazın, anlatın, boşuna. Ister istemez susacakslnlz. Yalnlız duyulan şu soz:
— Irtica yoktur!
Bir parti kongresinde zavalll bir genç "Hilâfetin geri gelmesini istiyoruz" der.
O der, siz diyemezsiniz. Duyulan yalnlz şu:
— Irtica yoktur!
Eski degil, daha dun, evet daha dun Bursa'da âyin yapan 17 Nurcu "Nur risaleleriyle" yakalanlrlar. Ama yine de:
— Irtica yoktur!
İstanbul'un en güzel, en değerli dinî yapılarlndan Beyazit Camii, Istanbul universitesiyle karşı karşıyadır. Namaz kılacak universiteli o guzel o buyuk camie gitse olmaz mı? Olmaaz! üç yüz metre yürüşe vakit kaybedermiş. Onun için ille universitenin içine bir bodruma mescit yapılacak. Siz susarsınız biri konuşur:
— İrtica yoktur!
Irtica yoktur, irtica yoktur. Onlara gore bu "irtica" denilen gericilik nasll bir şeydir? Bu çağlardaki yüz metre boyunda canavar bir yaratlk ml? "Irtica yoktur" diyenler, lütfen şunu soyleyiniz:
— 1922'den 1938..'e kadar yapılanlarln hepsi mi yanlıştı, hepsi mi kötüydü ki, bugun, o zaman yapılanların busbutun tersi yapılmaktadlr?
Açıkça söyleyin, kimden korkuyorsunuz. Işte Ataturk de oldu, öleli yirmi bir yll oldu. Çekinecek bir şey yok, soyleyin. Ama "irtica yok" diyenlere hiç şaşmamalı. Çünkü,