|
Sponsor |
|
||||
Kuşatma(Filistin)
güneşin delik deşik edildiği bir ülkede doğdun öptü kan revan içinde seni çırılçıplak bir ölüm ölümü ve gözyaşını gördün yavrum kan emmeyi öğrendin yaralarından saplanırken geceye ilk çığlığının sesi kestik göbeğini süngüyle senin terli bir asker kaputuna sardık sonra kurşunlar yağıyordu cesedine annenin ağla yavrum ağla dindirsin içindeki acıyı gözyaşların dönsün toz duman arasın aşkı ve kalksın artık kanlı duvarlarından kuşatmaların ağla yavrum ağla şimdi... |
|
||||
Hüznün isyan olur
suya düşen bir karanfilse yüreğin bırak kendini ırmağın türküsüne gülüm vursun seni o taştan bu taşa o çağlayandan bu çağlayana kavgadan uzak kalmışsan sevdadan da uzak demektir devinmez yüreğin mağması çatlamaz sabrın kara taşı |
|
||||
Nurhak'a özlem
Nurhak dağları sistir dumandır buzuldur Rüzgar dokunsa yırtılır canım Keskin sivridir laciverdi kayaları “Yak hele kirve, tütün ince tellidir. Kor zılfo’nun kaçağı... Gel hele bu yan, Gözüne kaçmasın duman...” Yemliha oturmuş duvarın dibine... Hasreti kıldan ince sevdası atomdan ağır Gözleri tenhalaşmış; dalgın... Gözleri yüreğinin ardına düşmüş canım canım Yani sevdası başında Koşuyordu metris’e doğru... Şu ayaz gecenin çakır rüzgarı, başıboş dolaşıyordu metris’in avlusunu... Duvardan atlamış sarmaşığa tutunup, tırmandı Yemo... Haydar, Fatih ve Hasan’ın uzattıkları kızıl bandı alarak Bayrampaşa’ya geri döndü... |
|
||||
Bir görüş kabininde
Ne kadar da ufalmış bedenin Gözyaşıma sığdın sen Açlık mı yemiş ömrünü yavrum Al sütümü iç kızım Saçların beyazına mı Sakladın alevini Yoksa güneş sende mi batıyor Batıyor geceleri Eriyen bedenimi düşünme Göğü giydim üstüme Yüzünü asma kederine anam Yiğitler bitmez bizde Bir ateş olup yaksa da gidişiniz Analar biter mi Ölüm toplasa da çiçekleri Çiçekte tohum biter mi |
|
||||
Düğüne gider gibi
Gidenin ardından Analar ağıt yakarmış bizim ellerde Ya gelene anam ya gelene anam Düğün bayram edilmez mi doğumlarda (Ateşler yakılmaz mı doğumlarda) Yas tutma ardımdan Aç ana yüreğini yoldaşlarıma Haydi gel bak bekar değilim düğünümüz var bak ana Düğünüm var gelin diye sarıl yurduna Çek tilili gir halaya bile öfkeyle yüreğini Boya acını kin rengine savur düşmanın üstüne Anam... Gülüşün tutuştursun acını |
|
||||
Voltada Söylenen Türkü
Yarim salmış efkarını mapusa Kendisi gelmez acep yollar kış mıdır? Kendisi gelmez yollar kış mıdır? Hasret başını eğermiş adamın Mapustan kalkan uzun bir havayım şimdi Mapustan kalkan uzun bir havayım |
|
||||
Halkın adaleti
Açlık grevinin 34. günüydü. Yarenleri açlığa yatmışlardı. İçinde biriktirdiği çığlıklar alıp götürüyordu onu... Birşeyler yapmalıydılar... 22 Haziran’da tutuşmuş yanıyordu caddeler... Halkın “adalet”iydi o... Dersim dağlarının boranı... İnsana yasaktı sevdası... Altın ufağı kadardı... Sokaklar, caddeler yoktu artık... 22 Haziran gecesi kurşunu bitene kadar çatıştı. Kurşun yakaladı onu göğsünden... Kara kızdı o... Kanatları kan, kanatları yaralı... Sevdası arttıkça, azaldı acıları... Kalktı Dersim dağlarına... Kardelenler günışığına tutunup karı delmişlerdi... Halkına, halkına yasak “adalet”ti o... |
|
||||
Ya Kazanacaklardı
Yan yana dizildiler El ele tutuşmuşmardı Ya kazanacaklardı, ya da zafere kadar ardı ardına düşeceklerdi Dışarıda analar içeride onlar... “Hayati can da düştü!” “Yoldaşlar ölüm orucu zafere dönüştü!” |
Konuya Ait Popüler Kelimeler |
yarim salmış efkarını mapusa dinle al sütümü iç kızım dinle grup yorum ne kadar da ufalmış bedenin dinle grup yorum al sütümü iç kızım dinle yarim salmış efkarını mapusa grup yorum yarim salmış efkarını mapusa dinle grup yorum suya düşen bir karanfilse yüreğin al sütünü iç kızım dinle açlık mı yemiş ömrünü yavrum dinle ne kadar da ufalmış bedenin dinle al sütünü iç yavrum dinle al sütünü iç yavrum suya düşen bir karanfilse yüreğin grup yorum ne kadarda ufalmış bedenin dinle |
|