|
Sponsor |
|
||||
ABD tüm uşaklarını seferber ediyor
Kürtler; Türkiye’ye, Türklere ve Kuvayı Milliye’ye karşı topyekün savaşa doğru giderken ve birleşirken Türkiye’de de saflar netleşmektedir. Bugün artık AKP’den, Birgün gazetesine, sermaye çevrelerinden, Kenan Evren’e kadar tüm Amerikancılar seferber edilmiş durumdadır. Siyasal, toplumsal istisnasız tüm konularda aynı tarzda düşünmektedirler ve aynı tavırları almaktadırlar. Akşam gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turgut bakın Hilmi Aydoğdu’yu nasıl savunuyor: “Adama hemen hain dedik. DTP’yi sakin dinleyelim. Söylenenler sadece gerçeğin tespit edilmesi ve söylenmesidir. Hemen vatan hainliği söylemlerine girip, otomatik tepkisel başlıklar atmak yerine, anlamaya çalışmak ve o lafların barışı amaçlayan yönlerini ortaya çıkarmak bizim işimiz olmalı.” Aslında Aydoğdu’nun sözlerinde barışı amaçlayan bir şey bulamayacağını Serdar Turgut iyi bilmektedir; ama Kuzey Irak’taki yatırımlarını ve çıkarlarını savunması gereken bir patronu olduğunu da iyi bilmektedir. Aynı şey Kenan Evren’in açıklamalarını manşetten savunan Sabah gazetesi için de geçerlidir, Yeni Şafak-Albayrak ekibi açısından da. Hakan Albayrak, hem Barzani’yi hem de PKK’yı nasıl değerlendiriyor görelim: “Barzani, PKK’yı destekliyorsa, Türkiye ile arasındaki güven bunalımı yüzünden destekliyor… En fanatik PKK militanlarının bile bu memleketin çocukları -Kürt çocukları- olarak görüldüğü ve onlarla bir gün mutlaka kucaklaşma hedefinin gerçekleşeceği inandırıcı bir şekilde anlatılmalıdır.” Tabii herkes istediğiyle kucaklaşmakta özgürdür; ama kimin ne çocuğu olduğuna da tarih karar verecektir. Ulusal güçlere saldıracakları zaman, birbirinden bu kadar farklı insanlar nasıl bir araya geliyor diye soranlar bir de bu cephenin renkliliğine bakmalıdırlar. ABD, işin başında olduğu anda en “sol”dan en sağa tümü bir araya gelmektedir. İşin bir ilginç yanı da tüm bu gelişmelerin 28 Şubat müdahalesinin 10. yıldönümüne denk gelmesidir. 28 Şubat’a sayfalarca saldıran Birgün ve Evrensel gazeteleri, Kenan Evren’in 12 Eylül faşizminin Kürt-İslam faşizmi ve PKK’yla birleşmesini görmezden gelmekten utanmadılar. |
|
||||
Nevruz’dan seçimlere DTP
Peki bu noktadan sonra Kürt-İslam faşizminin planı ne olacaktır? Mart ayı özellikle Kürtlerin saldırı ayı olarak süreci hızlandıracakları bir dönem olacaktır. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü bahane edilerek PKK ilk provalarını gerçekleştirecektir. Önemli olan tarih ise 21 Mart’tır. Bu sene PKK özellikle Kürt istilası altındaki Mersin’i pilot isyan bölgesi olarak belirlemiştir. İlk açıklamaların Nevruz ateşinin Mersin’den yakılacağı şeklinde gelmesi, PKK’nın büyük bir provokasyona girişebileceğini göstermektedir. Geçen hafta ABD’nin Adana Konsolosu’nun DTP İl Başkanlığına yaptığı ziyaret de Kürtlere bu bölge açısından bazı garantilerin verilmesi anlamına gelmektedir. Diğer taraftar DTP genel seçimler için geniş bir hazırlık yapmaktadır. Seçimlere bağımsız adaylarla girme kararı alan DTP, hangi seçmen grubunun hangi adaya oy vereceğini bile belirlemeye başlamıştır. Bu şekilde 25-30 civarında bir milletvekili rakamına kavuşacak olan Kürtler, Meclis’te grup oluşturarak ve diğer partilerdeki Kürtlerle de blok halinde davranarak TBMM’de hakimiyet sağlamayı, hatta AKP’yle koalisyon ortağı olmayı planlamaktadırlar. Bu 30 kişilik ekip gerçekten de hükümet kurmak için kilit bir rol oynayacaktır ve hızla sürüklendiğimiz Kürt-İslam faşizminin önemli bir aygıtını oluşturacaktır. Amerikancı Kürt-İslam faşizmine hodri meydan! Karşımızdaki gücü doğru tespit edelim. Kenan Evren’in de yeniden ortaya çıkmasıyla tamamlanan Kürt-İslam faşizmi cephesiyle karşı karşıyayız. Bu cephe Tayyip Erdoğan ve AKP’den Mehmet Ağar’a, DTP’den Leyla Zana ekibine, Barzani’den komprador sola uzanan geniş bir cephedir. Tüm bu kesimleri birleştiren ortak özellikler hepsinin kanının son damlasına kadar ABD’ye bağlı olması ve hiçbirisinin Türk olmamasıdır. Kürt-İslam faşizmi, Türkiye’de Türklük adına, sol adına, Atatürk adına ne kaldıysa yok etmek istemektedir. 12 Eylül’de yarım kalan iş tamamlanmalıdır. Türkiye, şeriatçılara, Batıya ve Kürtlere teslim edilmek istenmektedir. Amerikancı, sağcı, Kürtçü bir faşizm Türkiye’yi 12 Eylül’den de beter yöntemlerle ezmek istemektedir. Sadece Türkiye’de değil, tüm Ortadoğu’da ezilen uluslar bu faşizme kurban edilmek istenmektedir. Kürt-İslam faşizminin cephesi derlenip toparlanmaktadır; ama kazanan yine de ezilen uluslar ve Türk milleti olacak. Faşist yöntemleriniz, Kenan Evren’leriniz, ilkel aşiret ordularınız bizi korkutamaz. Arkanızdaki emperyalistler bize geri adım attıramaz. Mafyanız, istilanız, tarikatlarınız, şeyhleriniz, aşiret reisleriniz Türk milletini yıldıramaz. AKP’den PKK’ya, TÜSİAD’a hiçbir kurumunuz mazlum Türk ulusunun gücünün karşısında tutunamaz. 1919’da karşınızda Türk’ü ve Kuvayı Milliye’yi buldunuz, 2007’de de karşınızda gene bizi bulacaksınız. Türkiye de, Kerkük de, Ortadoğu da bizim vatanımızdır ve vatanımızı savunmaktan geri durmayacağız. Kürt-İslam faşizmi değil Kuvayı Milliye kazanacak. Hodri Meydan! kaynak: Bu mesaj; VeNoMaNCeR tarafından '10.03.07 - 11:47' tarihinde değiştirildi. |