Kertenkele adam
Kertenkele adam 20 Şubat 2007
Amerikalı Lee Spievack’ın parmağının tırnaklı kısmı, bir kaza sonucu koptu. Spievack, tedavi için yaralı kısma domuzların sidik torbasından elde edilen "domuz tozu" tatbik etti. Spievack’ın parmağı, kısa sürede, kertenkele ve semenderlerin kopan kuyruklarının yeniden oluşması gibi, eski haline geldi. Bilim adamları, şimdi bu olaydaki esrarın peşine düştü.
ABD’nin Cincinnati kentinde dükkan sahibi Lee Spievack’ın parmağının tırnaklı bölümü, motorlu maket uçağının pervanesini incelerken kaza sonucu koptu. Spievack, parmağının tedavisi için "domuz tozu"nu denemeye karar verdi. Spievack’ın emekli cerrah kardeşi Alan, domuzların sidik torbasından elde edilen "domuz tozu" üreten bir şirketin sahibiydi. Alan, hemen gerekli tozu kardeşine yolladı. Spievack, olayın devamını şöyle anlattı:
"Toz geldikten sonra, iki günde bir yaralı bölgeye tatbik ettim. Parmağım, 4 hafta içinde eski haline kavuştu. Yeniden büyüyen bölüm, sanki biraz hissiz gibi. Ancak yeni gelişen tırnak, diğerlerine oranla iki misli daha hızlı uzuyor. Doğrusu çok etkilendim."
YARALILARA UMUT
Basında çıkan bu türdeki haberler üzerine, San Antonio kentinde yaralı askerlerle ilgilenen Fort Sam Houston uzmanları, kopan organların yeniden gelişmesi konusundaki araştırmalara ağırlık vermeye başladılar. Özellikle, çatışmada parmaklarının tümü ya da bazıları kopan askerlerin, organlarını yeniden kazanmaları için, bu konuda olağanüstü bir yeteneğe sahip olan kertenkele, semender ve fareleri inceliyorlar.
Bu kapsamda bir yandan araştırma yapılırken, bir yandan da yaralı bir askerin parmaklarının koptuğu bölge, küçük bir operasyonla yarıldı ve Lee Spievack’ın yaptığı gibi, domuz tozu tatbik edilerek sonuç beklenmeye başladı. Projeyi yöneten Pittsburgh Üniversitesi uzmanlarından Dr. Stephen Badylak, "Bu, karanlıkta ateş etmek gibi bir şey. Ancak domuz tozu tatbik edilen kişilerin başka şansları da, kaybedecek bir şeyleri de yok. Bilimsel açıdan konuşursak, henüz hiçbir şey hazır değil" dedi. Dr. Badylak, Spievack’ın parmağına ne olduğu ve nasıl etkilendiği konusunun açıklık kazanmadığını da sözlerine ekledi.
|