Yazar İsmet Berkan, "Acaba kendisi olacak kadar cesaret sahibi olmayan, onun yerine Atatürk'ün arkasına sığınan bu adamlar 'Adam olmuş' sayılır mı? diye sordu.
Radikal Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan, "Biri bana, "12 Eylül döneminde yaşanan Atatürk istismarı bir gün gelecek çok hafif kalacak" dese ona inanmazdım" dediği yazısında, Atatürk'ün arkasına saklanarak siyaset yapanları ağır eleştirdi ve sözlerini şu şekilde noktaladı: "Anlaşılan bu 10 Kasım'da Atatürk'ün moda sözü 'Adam olmak.' Acaba kendisi olacak kadar cesaret sahibi olmayan, onun yerine Atatürk'ün arkasına sığınan bu adamlar 'Adam olmuş' sayılır mı? İsmet Berkan'ın köşe yazısının tamamı şöyle: Atatürk sizi adamdan sayar mıydı?
Biri bana, "12 Eylül döneminde yaşanan Atatürk istismarı bir gün gelecek çok hafif kalacak" dese ona inanmazdım. Ama şimdi dehşet içinde fark ediyorum ki, 12 Eylül cuntacılarının kendilerine meşruiyet yaratmak için açtıkları yol, tembellerin üzerinde en çok seyahat etmeyi sevdikleri yol haline geldi.
12 Eylül'ün temel gerekçesi aşırı sol ile aşırı sağ arasında 'artık iç savaş boyutlarına vardığı' söylenen çatışmaydı. Doğru, ortada ciddi bir kanlı çatışma vardı, her gün onlarca cinayet-suikast-çatışma haberi geliyordu dört bir yandan. Aslında bana göre yaşanan ciddi bir güvenlik zafiyetiydi, yoksa 11 Eylül 1980'de akan kanın 12 Eylül'de ansızın durmasının başka bir açıklaması olamaz. Ama neyse, darbeciler, kendilerini meşru kılacak bir ideolojiye ihtiyaç duydular darbeden sonra. Bu 'ideoloji' elbette Atatürkçülük oldu.
O dönemde başladı Atatürk'ün kendisini ve sözlerini putlaştırma, sanki kutsal metin parçaları gibi takdim etme merakı ve günümüze kadar da sürdü gitti, Allah bilir daha çok uzun zaman da sürecek.
***
Ben, aydınlanma devrimini gönülden benimsemiş, iyi eğitimli, karıkoca çalışan bir orta sınıf ailenin çocuğuyum. Bana 70'li yıllarda okulda ve evde öğretilen Atatürk, en genel anlamıyla pozitivizmi savunan, rasyonalist düşünce tarzını öğütleyen, bilim ışığıyla aydınlanmayı ve ondan başka yol gösterici tanımamayı söyleyen ama en önemlisi dogmalardan uzakbağımsız düşünmeyi öğreten bir büyük liderdi.
Kendimi hayatım boyunca hiç 'Atatürkçü' diye tanımlamadım,
zaten hiçbir zaman bir şeyci olmadım. Zaten, 'bir şeyci' olmak kadar Atatürk'ün özüne aykırı bir şey düşünemiyorum. Bana 'Dogmalara inanma, kendi aklını kullan' diyen birinin 'dogma' olması kadar traji-komik bir durum olabilir mi?
***
12 Eylül'ün darbeci generalleri, her yaptıklarını Atatürk'ten cımbızla buldukları, bazen de uygun bir cümle bulamayınca uydurdukları alıntılarla meşru kılmaya çalışırlarken, Cumhuriyet gazetesinin sahibi ve başyazarı
Nadir Nadi, 'Ben Atatürkçü değilim' diye kitap yazdı. 'Sizin söylediğiniz
Atatürk geçerliyse ben Atatürkçü değilim, çünkü ben başka türlü bir Atatürk biliyorum' demek istiyordu.
Aynı Cumhuriyet gazetesi, İlhan Selçuk'un 'Atatürkçülük muz mudur?' başlıklı yazısı yüzünden sıkıyönetim tarafından kapatıldı. İlhan Selçuk, darbecilerin Atatürk'ü bu şekilde kullanmalarını eleştiriyor, Atatürk'ün her niyete yenen muz olmaması gerektiğini söylüyordu çünkü.
Bir de bugün geldiğimiz noktaya bakın. Atatürk yeniden 'muz' olmuş durumda, üstelik hevenk hevenk.
***
Her 10 Kasım'da doğal olarak Atatürk'ü anıyoruz, onun bizlere ifade ettiği değeri bir kez daha tekrar ediyoruz.
Ancak Atatürk'ü anmaktan anmaya fark var.
Resmini putlaştırıp sözlerini kutsal metinler gibi tekrar tekrar okumak, hatta o sözlerden güncel politikaya yakın duran kimi cümleleri iyice
üstüne basa basa yüksek sesle okumak bir yol. Ve maalesef bugünün Türkiye'sinde geçerli yegâne yol.
Bir başka yol ise aklımızın ve bilimin yol göstericiliğinden kopmadan ülkemizi ve ulusumuzu ileri doğru taşımak, her vatandaşımızın çağdaş uygarlıktan hakkınca yararlanmasını, o uygarlığa ulaşmasını sağlamaya çalışmak, geleceğe korkuyla değil güvenle bakmak, geçmişimizle övünürken başardıklarımızı öne çıkarmak.
***
Atatürk, mümkün olsa da bugünün Türkiye'sini yukarıdan izleyebilse, acaba seçimde halkını korkutmaktan başka hiçbir şeyi doğru dürüst söyleyemeyen, kendi fotoğraflarını seçim afişi olarak kullanan, var olan iktidarı eleştirmek için ne söyleyecekse doğrudan söyleyecek kadar cesur olmak yerine sözlerini çarpıtarak kullananların halini görse ne düşünürdü?
Anlaşılan bu 10 Kasım'da Atatürk'ün moda sözü 'Adam olmak.'
Acaba kendisi olacak kadar cesaret sahibi olmayan, onun yerine Atatürk'ün arkasına sığınan bu adamlar 'Adam olmuş' sayılır mı?
(Radikal)