Sapanca Gölü'nde bulunan balıkların pirana olduğu, ancak bu balıkların gölde yaşama olanaklarının bulunmadığı bildirildi.
Sakarya Valiliğinin İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Ürünleri Fakültesi Sapanca İçsu Ürünleri Araştırma ve Uygulama Birimi'ne hazırlattığı rapora dayanarak yaptığı açıklamaya göre, Sapanca Gölü'nde 23 ve 26 Ağustosta bulunan balıkların 150 ve 223 gram ağırlığında iki kırmızı pirana (serrasalmus-pygocentrus nattereri) olduğu belirlendi.

Açıklamada, raporda bu balıkların subtropikal bölgelerde, sertlik derecesi 5,5-7,5 ve sıcaklığı 23-30 derecedeki sularda yaşadığının ifade edildiği kaydedildi.

Piranaların Güney Amerika orijinli olup, özellikle Kolombiya nehirlerinde yaygın bir şekilde bulunduğu, genellikle küçük balıkları pullarının üzerinden ya da yüzgeçlerinden ısırarak parçaladığı belirtilen raporda, şunlar kaydedildi:

“Piranalar su içerisinde bulunan her çeşit eti yiyebilirler. Diğer taraftan bazı pirana türleri de meyve ve bitki tohumlarıyla da beslenirler. Kurak geçen mevsimlerde su seviyesinin düşmesiyle o bölgede yüzenler için tehlikeli olabilirler. Su seviyesi düştüğü zaman grup oluştururlar ve düşmanlarına saldırabilirler.”

Daha önce kan kokusunun piranaları harekete geçirdiği sanılırken, yapılan araştırmaların su hareketlerinin ve su gürültüsünün bu balıkların ölümcül ataklarına neden olduğunu gösterdiği kaydedilen raporda, şöyle denildi:

“Bu balıkların insan ölümüne neden oldukları bir olaya dünya üzerinde hiçbir yazımsal kaynakta rastlanmamıştır. Suyu azalmış göllerde sıkışan piranalar sudaki diğer hayvanlara saldırabilirler. 20 tür içerisinden 4-5 pirana türünün tehlikeli olduğu kabul edilir.”

Verilen bilgiler ışığında bu balığın kesinlikle Sapanca Gölü'nde yaşam döngüsünü tamamlama şansına sahip olmadığına dikkat çekilen raporda, “Muhtemelen birileri tarafından ya göle bırakılmıştır ya da bir mizansen oynanmaktadır. Diyelim ki pirana balığı göle atılmış olsun. Yine de Sapanca Gölü'ndeki diğer canlılara kısa sürede herhangi bir olumsuz etkisi olmayacaktır” ifadesi kullanıldı.

Sonbahar mevsiminin yaklaşması nedeniyle su sıcaklığı sürekli düşme eğilimine gireceği için en geç ekim ayı sonuna doğru gölün su sıcaklığının bu balığın yaşamasına olanak vermeyeceği vurgulanan raporda, “Dolayısıyla Sapanca Gölü için herhangi bir tehlike oluşturmayacaktır” denildi.

AK Parti Grup Başkan Vekili ve Bursa Milletvekili Faruk Çelik, "Bize aferin deyip sırtımızı sıvazlıyorlar, Lübnan'a asker göndermek bizim işimiz değil" diyen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i sert tepki gösterdi. Çelik, "Millete parçalı bir görüntü vermek hiç kimsenin haddi ve hakkı değildir. Millete huzur ve güven vermek için yetkililer ve ilgililer çeşitli koltukları işgal ediyor. Milletin huzurunu kaçırmak, ikilem içine sokmak, huzurunu bozma gibi bir görev hiç birimizde olamaz." dedi.

"MİLLETİN KAFASINI KARIŞTIRMAYA KİMSENİN HAKKI YOK"

Osmangazi Belediyesi tarafından Adalet Mahallesi'ne yaptırılan mahalle meydanının açılışına katılan Faruk Çelik, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i sert bir dille eleştirdi. Lübnan'a asker gönderilmemesi yönünde düşüncelerini medyaya açıklayan Sezer için "Herkes haddini ve hakkını bilmeli" ifadesini kullandı. Türkiye'nin demokratik bir ülke olduğunun altını çizen Çelik, demokratik ülkede asil milletin hiçbir zaman yanlış karar vermediğini, yanlışta da Türk milletinin birleşmeyeceğini söyledi.

Çelik şunları söyledi: "Milletin kafasını karıştıracak, bulandıracak; milleti sıkıntıya sokacak herhangi bir eylem ve söylemden de herkesin kaçınması gerekiyor. Üst kurulda devletin zirvesinde konuşulması gereken bir konu nasıl sıradan bir konuymuş gibi nasıl gazetelere medyaya aksetirildiğini ibretle izliyoruz. O kurumlarda herkes sorumluluk yetki alanı çerçevesinde kalmak kaydıyla hukuk devletine uygun şekilde her türlü söylemini ve eylemini gerçekleştirir, millete derli toplu proje takdim edilir. Millete parçalı bir görüntü vermek hiç kimsenin haddi ve hakkı olmadığını ifade etmek istiyorum. Millete huzur ve güvenli vermek için yetkili ve ilgiler çeşitli koltukları işgal ediyoruz. Milletin huzurunu kaçırmak ikilem içine sokmak huzuru bozma gibi bir görev hiçbirimizde olamaz. Önümüzdeki günlerde de anlamsız tartışmaların gündeme geleceği, bunu cumhurbaşkanılğı seçimiyle endekslemek isteyen bazı çevreler olduğunu olduğunu söylemek istiyorum."

"KİTAP FIRLATILAN KRİZLİ GÜNLERİ UNUTMAYIN"

Lübnan'a asker gönderilmesi konusuna da değinen Çelik, Türkiye'nin Mehmetçiği savaş ortamına değil, barış ortamının sürmesi için Lübnan'a göndereceğini söyledi. Asker gönderilmesiyle ilgili tezkerenin bugün TBMM'ye sevk edileceğini, önümüzdeki 3-5 gün içerisinde de meclisin toplanacağını belirten Faruk Çelik şöyle konuştu: "Mehmetçiği ateşe atmak için değil, Türkiye Cumhuriyeti devleti, büyük bir devlet olduğu için bu bölgede tarihi bir misyonu sorumluğu olduğu için asker göndereceğiz. Yoksa hiçbir sey hesabı yapmadan Mehmetçiği ateş çemberini atmak için gönderme değildir. Her şey hesaplanıyor, sık elenip dokunuyor. İnce ince eleyip dokuyoruz. Muhalif güç olarak gitmeyeceğiz. Yoksa bir çatışma olsun, savaş ortamı içerisinde silah toplayan barış bir güç olarak bulunmayacağımızı söylüyoruz. Dünyadaki tüm gelişmiş ülkeler hıristiyanıyla müslümanıyla Lübnan'a asker gönderirken biz seyirci kalamazdık. Geçmiş dönemi sakın unutmayın. Kitaplar fırlatılıyor, yukarıda ufak tefek krizler oluyor, ekonomik ve hayat çekilmez noktaya geliyordu. AK Parti olarak iktidara geldiğimizden beri çevremizde cereyan eden hadiselere bakın. Bütün bu yaşadığımız problemlere rağmen Türkiye istikrarlı bir siyasi anlayışla istikrarlı ekonomi yürüyüşünü sürdürmeye devam edeceğiz."