Zehirsiz Mantar Her Derde Deva
Uzmanlar, mantarın, hem vitamin hem de mineral içeriğiyle yaşlanmayı geciktirdiğini, beyin ve sinir sistemini alzheimer gibi kronik hastalıklardan koruduğunu belirtiyor. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, mantarın içerdiği vitamin ve mineraller sayesinde yaşlanmayı geciktirdiğini, beyin ve sinir sistemini alzheimer gibi hastalıklardan koruduğunu söyledi.
Yorulmaz, zehirli mantarların öldürücü olabildiğine dikkati çekerken, zehirli olmayanların çok değerli, vücut için çok faydalı bir besin maddesi olduğunu söyledi. Mantarın, bitkisel besinler içinde en besleyicilerden biri olduğunu ifade eden Yorulmaz, ete yakın oranda ve çok değerli bir protein kaynağı olmasının yanı sıra, vücut için gerekli aminoasitlerin tümünü bulundurduğunu belirtti. Bu yönüyle mantarın büyüme, gelişme, hastalıklardan korunma açısından önemli yararlar sağladığını anlatan Yorulmaz, yağ içeriği bakımından fakir olması nedeniyle kalorisinin düşük olduğunu ve şişmanlatmadığını, bu özelliği ile kilo vermek isteyenlerin diyetinde yer alması uygun bir besin maddesi niteliği taşıdığını kaydetti. Vitaminler açısından da çok zengin olan mantarın B grubu vitaminleri, A vitamini, K ve özellikle zengin bir D vitamini kaynağı olduğunu belirten Yorulmaz, "Özellikle en başta büyüme gelişme çağındaki çocuklar ve kemik erimesi açısından daha büyük risk altında olan kadınlar olmak üzere her insanda kemik ve dişlerin sağlığını sürdürme açısından, bu zengin D vitamini kaynağı çok daha büyük önem taşımaktadır" diye konuştu. Mantarın mineraller açısından da çok iyi bir besin olduğunu anlatan Yorulmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Mantar kalsiyum, potasyum, fosfor, demir, çinko ve bakır içerir. Tüm bu özellikleri ile kansızlığı, kalp damar hastalıklarını, tansiyon yüksekliğini, inme, astım, romatizmal hastalıklara yakalanma tehlikesini, migreni, diş çürüklerini ve kemik erimesini önler ve vücudun bağışıklığını güçlendirir. Mantar, hem vitamin hem de mineral içeriğiyle yaşlanmayı geciktirir, beyin ve sinir sistemini alzheimer gibi kronik hastalıklardan korur. Sodyum miktarının düşük olması nedeniyle tansiyon yüksekliği ve kalp damar hastalığı bulunanların da yiyebileceği, iyi bir besindir." Yorulmaz, mantarın içindeki çinko içeriğinin cildi güçlendirdiğini, yaraların iyileşmesini hızlandırdığını ve vücudun hastalıklara direncini artırdığını kaydetti. Mantar, besin mi zehir mi? Yorulmaz, mantar satın alırken görünümü taze olan beyaz ya da açık krem renkli, sıkı dokulu, temiz ve tombul, parlak renkli ve canlı olanların tercih edilmesi gerektiğini belirtti. Mantar eğer güvenilir değil ise öldürücü zehirlenmelere yol açabildiğini ifade eden Yorulmaz, "Türkiye?de de yenilebilir ve zehirli toplam 2 bin 500 mantar çeşidi bulunduğu bilinmektedir. Yenilebilen mantarların yetiştiği bölgelerde de onlardan ayırt edilmesi son derece zor olabilen yüzde 2?3 oranında zehirli mantarlar yetişmektedir. Zehirli ve zehirsiz mantarlar, görünüşleri ve tatları ile birbirinden farksızdır. Zehirli mantarlar taze, kurutulmuş, turşu, konserve olarak çiğ veya pişirilerek yenilmiş olsa bile asla güvenli değildir, zehirlenme hatta ölüme yol açabilmektedir" dedi. Dünyada ve Türkiye?de zehirlenmelere sıklıkla neden olan amanita türü mantarların ölümlerin yüzde 90-95?inden sorumlu olduğunu belirten Yorulmaz, en ölümcül olan amanita phalloides türündeki mantar insan vücuduna girdiğinde karaciğer, böbrek gibi hayati organların tüm hücrelerinde tahribat yaptığını, vücuda 50 gram miktarında girmesinin bile ölüme yol açtığını kaydetti. Türkiye?de yapılan çalışmalarda, mantar zehirlenmesinin çocuklarda yüzde 2,8, erişkinlerde ise yüzde 2,5 olarak belirlendiğini anlatan Yorulmaz, zehirlenen kişide sersemlik, uykuya eğilim, tansiyon düşüklüğü, gözlerde yaşarma, bulanık görme, göz bebeklerinde küçülme, yüz ve boyunda kızarma, bol tükürük salgılanması, bulantı, kusma, terleme, kas krampları, ishal, ateş, karın ağrısı, koma gibi belirtiler görüldüğünü söyledi. Yorulmaz, mantar zehirlenmesi durumunda, mümkünse hastanın kusturulması ve hiç zaman kaybedilmeden mümkün olan en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna, yediği mantarın örneği ile götürülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
|