KeLBaYKuŞ Forum

Geri git   KeLBaYKuŞ Forum > Genel Başlıklar > Bilim ve Teknoloji


Bilim ve Teknoloji - Bilim ve teknoloji hakkında bilgiler burada


Cevapla
 
Seçenekler
  #1 (permalink)  
Alt 02.06.10, 11:50
pilaki - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Uzman Baykuş
 
Kaydolma: 14.09.06
Kadın
Mesajlar: 688
Teşekkürler: 268
Üyeye 216 kez teşekkür edildi
Wink İzafİyet teorİsİnİn ispati


UyarıGörmek için lütfen buradan üye olunuz.



Bir çoğunuz duymuşsunuzdur meşhur izafiyet teorisini.Ama birçoğumuzda tam olarak ne olduğunu bilmeyiz...
Öncelikle bilim kitaplarında %99 oranında ispatlanmış bir teori olduğunu unutmayın.
Einstein 1915 yılında newtonun zaman her yerde aynıdır teorisine karşılık özel görelilik kuramını gelliştirmiştir.

UyarıGörmek için lütfen buradan üye olunuz.



Bu teori özetle şunu anlatmaktadır.Işık hızı saniyede yaklaşık 300,000 km dir.vede herkese göre SABİTTİR.(bu noktaya dikkat)


Bunu şöyle açıklayabiliriz; 150 km hızla giden bir arabada olduğunuzu düşünün.Eğer yanınızdan 100 km hızla bir araba geçiyorsa siz onu 100 ile değil 50 km ile gidiyormuş gibi görürsünüz.Eğer o arabada 150 km ile gidiyor ise arabanın hiç gitmediğini durduğunu görürsünüz...İşte tam bu noktada ZAMANIN GÖRELİLİĞİ kuramı ortaya çıkıyor.Buna göre siz arabanın içindeyken arabaya göre dışardaki bir insan ise dışarıya göre zamanı yorumluyor.

Buraya kadar her şey normal...Peki ilginç olan kısım ne ???

Evet işin ilginç ve teorinin ortaya çıkmasına sebep olan şey ışık hızı.Yine aynı örneği vermek gerekirse ;

Eğer siz 100 km değilde ışık hızına yakın bir hızda giden , söz gelimi 290,000 km hızla giden bir uzay aracındasınız...Ve sizin yanınızdan da bir ışık ışını geçiyor.Normal olarak sizin ışığı (ışık hızı=300,000 km) 300,000 - 290,000 = 10,000 km hızla geçiyrmuş gibi görmeniz gerekir...Y ada 299,999 km hızla gittiğinizi düşünün ışığın yanınızdan geçerken adeta duruyormuş gibi görmeniz gerekir.

Fakat böyle olmuyor ve ışık ne olursa OLSUN sizden yine sabit 300,000 km hızla uzaklaşıyor...YANİ IŞIĞIN PEŞİNDEN NE KADAR HIZLI KOŞARSAN KOŞ IŞIK YİNE DE SENDEN AYNI HIZLA UZAKLAŞIYOR...
İşte bu noktada Albert Einstein böyle bir şeyin olabilmesini ancak bir şekilde açıklanabileceğini söylüyor.EĞER HAREKET EDEN ARABADAKİ ( UZAY ARACINDAKİ) SAATLER DAHA YAVAŞ İLERLERSE IŞIĞIN BİZİ HER ŞEKİLDE 300,000 km ile geçmesi mümkün!!!
YANİ HAREKET EDEN CİSİMLERDE ZAMAN DAHA AZ YAVAŞLAR...Daha açık bir tabirle daha az yaşlanırız.
BU kuram yapılan bir çok deneyle ıspatlanmıştır.Zaten bu yüzden %99 oranında ıspatlandığı yazılır.Öyle ki ; Aynı noktada bir kulede ,kulenin altına ve kulenin üstüne iki tane atom saati yerleştirilmiştir.(Kulenin üstünde hız daha fazladır çizgizel hızdan dolayı) Bir müüddet sonra saatlerinin ikisinide aynı anda bakıldığında yukardaki yani daha hızlı hareket eden saatin birazcık geride olduğu saptanmıştır...


UyarıGörmek için lütfen buradan üye olunuz.



__

Zamandaki yavaşlama sabit hızla düzgün doğrusal hızla hareket eden cisimler için geçerlidir.Ayrıca bu çok ufak bir yavaşlamadır.Öyleki IŞIK HIZININ İKİ KATI HIZDA 1 sene boyunca hiç durmadan ilerlerseniz saat sadece saniyenin onbinde biri kadar geri kalıyor( aMA sonuçta geri kalıyor)

Peki ya gün geldiğinde insanlar ışık hızında ya da ışık hızına yakın hızlarda seyahat edebileceklerinde ne olacak?

Not= Einsteine göre bu imkansızdır.e=mc2 formülüne göre hareket eden cisimler enerji kazanır ve kütlesi artar.Işık hızına erişmek içinse sonsuz bir kütle gerekir ki bu imkansızdır...

AMA ; diyelim ki gelişen teknoloji ile kademeli olarak değil de bir anlık ışık hızına erişebilmek ya da ona yakın hızlara erişebilmek mümkün olursa ne olacak ?Öyle ki ışık hızında zaman yarı yarıya daha yavaş ilerler.Yani size göre geçen 8 saat ışık hızınla giden bir cisim için 4 saattir.

Öleyse ışık hızınla giden bir cisim geleceğe msj yollayabilir mi?eki eğer ışık hızına yakın hızla giden birine bir mesaj yolladığınızda size göre geçen zamanın yarısı kadar süreyi yaşayan biri siz ona mesajı attığınızda o zaten o mesajı saatler öncesinde almış olacak ve belkide siz mesajı yollamadan size o mesajın cevabını yazabilecek...

Tabi ki bu bir varsayımdır.Ancak ışık hızına yaklaşabildiğinde bu gerçekleşebilir ki ses hızını bile zor geçiyoruz şu anda.

Özetle bu kuram NEWTONUN ZAMAN HER YERDE AYNIDIR TEORİMİNİ ÇÜRÜTMÜŞTÜR.Ve de dünyada bilim adına yepyeni bir sayfa açmıştır.

Uydu Yörüngelerindeki Sapma İzafiyeti Doğruluyor

Görelilik kuramının doğruluğu, iki bilim adamı; Ignazio Ciufolini ve Erricos Pavlis tarafından çeşitli ölçümler yapılarak kanıtlandı. NASA, projeye 600 milyon dolarlık bir bütçe ayırmıştı. NASA'nın yetkililerinden olan Erricos Pavlis, "Einstein'ın, Dünya gibi büyük cisimlerin kendi eksenleri etrafında dönerken uzay ve zamanı büktüğünü söylediğini, kendilerinin de bundan yola çıkarak araştırma yaptıklarını" belirtti. Araştırmanın sonucunda ölçüm yapılan uyduların yörüngesinde Dünya'nın dönüş yönünde yılda iki metrelik sapma belirlendi. Yani uydular yörüngelerinden yılda iki metre kadar dışa doğru itiliyorlardı. Bu, Einstein'ın uzay-zaman sürüklenmesiyle ilgili hesaplarıyla %99 uyumlu bir bulguydu. Colorado Üniversitesi fizikçilerinden Neil Ashby, bu sonuçla ilgili olarak, "Bu, gerçekten de uzay-zaman sürüklenmesiyle ilgili ilk kesin ölçüm" açıklamasını yaptı.

23 Ekim 2004 tarihli Radikal gazetesinde, bu önemli bulguyla ilgili şöyle bir haber yapılmıştı:

... Pavlis, "Şayet Dünya, etrafındaki uzay-zamanı eğiyorsa, yakınlardaki uyduların yörüngesi değişmeliydi" dedi ve bu düşünceden hareketle LAGEOS-1 ve LAGEOS-2 adlı uyduların yörüngelerindeki sapmayı lazer ışını kullanarak ölçtüklerini anlattı. Pavlis, "Her iki uydunun yörüngesinde de Dünya'nın dönüş yönünde yılda iki metrelik sapma belirledik. Ölçümlerimiz, görelilik teorisinden hareketle daha önce yapılan hesaplara yüzde 99 uydu" dedi. İtalya'nın Lecce Üniversitesi'nden Ignazio Ciufolini ve ABD'deki Dünya Sistemleri Teknolojisi Birleşik Merkezi'nden Pavlis, 11 yıl iki uydudan gelen lazer sinyallerini inceledi.

Einstein, uzay-zamanın maddeden ayırt edilemeyeceğini, maddi cisimlerin varlığıyla koşullandığını ve güçlü çekim gücü yaratan cisimlerin yakınında uzayın 'eğrildiğini' iddia etmişti. Einstein'ın teorisi şimdiye dek birçok açıdan doğrulandı…

Buraya kadar kısaca özetlediğimiz bilgilerden ortaya çıkan sonuç, zamanın algı olduğu gerçeğinin bir kez daha ispatlanmış olmasıdır. Bu gerçek, asırlar önce Kuran'da haber verilmiş bir bilgidir.

Zaman Algısı

Zaman algısı aslında bir anı başka bir anla kıyaslama yöntemidir. Bunu şöyle bir örnekle açıklayabiliriz. Bir cisme vurduğumuzda bundan belirli bir ses çıkar. Aynı cisme beş dakika sonra vurduğumuzda yine bir ses çıkar. Kişi, birinci ses ile ikinci ses arasında bir süre olduğunu düşünür ve bu süreye "zaman" der. Oysa ikinci sesi duyduğu anda, birinci ses sadece zihnindeki bir hayalden ibarettir. Sadece hafızasında var olan bir bilgidir. Kişi, hafızasında olanı, yaşamakta olduğu anla kıyaslayarak zaman algısını elde eder. Eğer bu kıyas olmasa, zaman algısı da olmayacaktır.

Aynı şekilde kişi, bir odaya kapısından girip sonra da odanın ortasındaki bir koltuğa oturan bir insanı gördüğünde, kıyas yapar. Gördüğü insan koltuğa oturduğu anda, onun kapıyı açması, odanın ortasına doğru yürümesi ile ilgili görüntüler, sadece beyinde yer alan bir bilgidir. Zaman algısı, koltuğa oturmakta olan insan ile bu bilgiler arasında kıyas yapılarak ortaya çıkar.

Kısacası zaman, beyinde saklanan birtakım hayaller arasında kıyas yapılmasıyla var olmaktadır. Eğer bir insanın hafızası olmasa, beyni bu tür yorumlar yapmaz ve dolayısıyla zaman algısı da oluşmaz. Bir insanın "ben otuz yaşındayım" demesinin nedeni, beyninde söz konusu otuz yıla ait bazı bilgilerin biriktirilmiş olmasıdır. Eğer hafızası olmasa, ardında böyle bir zaman dilimi olduğunu düşünmeyecek, sadece yaşadığı tek bir "an" ile muhatap olacaktır.

Zaman bir algıdan ibaret olduğuna göre de, tümüyle algılayana bağlı, yani göreceli bir kavramdır. Zamanın göreceliği, rüyada çok açık bir biçimde yaşanır. Rüyada gördüklerimizi saatler sürmüş gibi hissetsek de, gerçekte her şey birkaç dakika hatta birkaç saniye sürmüştür.

Konuyu biraz daha açıklamak için bir örnek üzerinde düşünelim. Özel olarak dizayn edilmiş tek pencereli bir odada oturup, burada belirli bir süre geçirdiğimizi varsayalım. Odada geçen zamanı görebileceğimiz bir de saat bulunsun. Aynı zamanda odanın penceresinden güneşin belirli aralıklarla doğup-battığını görelim. Aradan birkaç gün geçtikten sonra, o odada ne kadar kaldığımız sorulduğunda vereceğimiz cevap; hem zaman zaman saate bakarak edindiğimiz bilgi, hem de güneşin kaç kere doğup battığına bağlı olarak yaptığımız hesaptır. Örneğin, odada üç gün kaldığımızı hesaplarız. Ama eğer bizi bu odaya koyan kişi bize gelir de, "Aslında sen, bu odada iki gün kaldın." derse ve pencerede gördüğümüz güneşin aslında suni olarak oluşturulduğunu, odadaki saatin de özellikle hızlı işletildiğini söylerse, bu durumda yaptığımız hesabın hiçbir anlamı kalmaz.

Bu örnek de göstermektedir ki zamanın akış hızıyla ilgili bilgimiz, sadece algılayana göre değişen referanslara dayanmaktadır.





Daha derinlerine inerseniz ne kadar muhteşem bir teori ile karşı karşıya olduğumuzu anlar ve hissedebilirsiniz..



.
Alıntı ile Cevapla
Sponsor
  #2 (permalink)  
Alt 02.06.10, 12:11
SomeOne - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Uzman Baykuş
 
Kaydolma: 16.09.09
Erkek
Mesajlar: 992
Teşekkürler: 11
Üyeye 282 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: İzafİyet teorİsİnİn ispati

Uzun Uzun Okumadım Ancak İzafiyet Teorisinin Geliştirilmesi SOnucunda Zaman İçerisinde Yolculuk Yapılabileceğini Biliyorum Teşekkürler
Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler:
  #3 (permalink)  
Alt 02.06.10, 12:16
pilaki - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Uzman Baykuş
 
Kaydolma: 14.09.06
Kadın
Mesajlar: 688
Teşekkürler: 268
Üyeye 216 kez teşekkür edildi
Wink Cevap: İzafİyet teorİsİnİn ispati

someone demiş ki:
- uzun uzun okumadım ancak İzafiyet teorisinin geliştirilmesi sonucunda zaman İçerisinde yolculuk yapılabileceğini biliyorum teşekkürler


aman beaaaa... Hem teŞekkÜr edİyorsun hemde okumuyorsun.

Barİ okumadim deme
Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler:
  #4 (permalink)  
Alt 02.06.10, 12:27
SomeOne - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Uzman Baykuş
 
Kaydolma: 16.09.09
Erkek
Mesajlar: 992
Teşekkürler: 11
Üyeye 282 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: İzafİyet teorİsİnİn ispati

Yalan Söylemeyi Sevmem =)
Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler:
  #5 (permalink)  
Alt 02.06.10, 13:07
pilaki - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Uzman Baykuş
 
Kaydolma: 14.09.06
Kadın
Mesajlar: 688
Teşekkürler: 268
Üyeye 216 kez teşekkür edildi
Wink Cevap: İzafİyet teorİsİnİn ispati

dene bence çok hoş oluyo
kaka durumlarda paçayı kurtarmak için müthiş pir takhtik


neyse konumuz izayiyet üzerine. konuyu dağıtmayalımmmm... .




: laugh:
Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler:
  #6 (permalink)  
Alt 02.06.10, 13:28
Karakutu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ergen Baykuş
 
Kaydolma: 11.05.10
Erkek - 33
Mesajlar: 420
Teşekkürler: 101
Üyeye 133 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: İzafİyet teorİsİnİn ispati

teşekkürler leeroy
aslında bu konu hakkında baya sorum var. sabah bu konuyu okuduğumdan beri internette araştırıyorum kafama takıldı.
geçen sene fizikçiler fransada toplanıp deneyi kristal bi kafeste yapmışlardı ama ne kadarı ispatlandı bilmiyorum.

E=mc2'ye göre enerji ve kütle birbirine dönüşebilir tamam da ışık hızının konuyla ilgisi ne onu anlayamadım. ışık hızı hakkında henüz birşey söylemek için erken değil mi?
ışık neden daha hızlı hareket edemiyor?
maddenin hızı arttıkça kütlesinin artma sebebi ne?
eğer kütle ve enerji birbirine çevrilebiliyorsa artan kütleyi de enerjiye çevirip ışık hızına niye ulaşmıyoruz?


leeroy demiş ki:
- Buraya kadar kısaca özetlediğimiz bilgilerden ortaya çıkan sonuç, zamanın algı olduğu gerçeğinin bir kez daha ispatlanmış olmasıdır. Bu gerçek, asırlar önce Kuran'da haber verilmiş bir bilgidir.
allahu ekber
Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler:
  #7 (permalink)  
Alt 02.06.10, 14:36
pilaki - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Uzman Baykuş
 
Kaydolma: 14.09.06
Kadın
Mesajlar: 688
Teşekkürler: 268
Üyeye 216 kez teşekkür edildi
Wink Cevap: İzafİyet teorİsİnİn ispati

Noviembre demiş ki:
- teşekkürler leeroy
aslında bu konu hakkında baya sorum var. sabah bu konuyu okuduğumdan beri internette araştırıyorum kafama takıldı.
geçen sene fizikçiler fransada toplanıp deneyi kristal bi kafeste yapmışlardı ama ne kadarı ispatlandı bilmiyorum.

E=mc2'ye göre enerji ve kütle birbirine dönüşebilir tamam da ışık hızının konuyla ilgisi ne onu anlayamadım. ışık hızı hakkında henüz birşey söylemek için erken değil mi?
ışık neden daha hızlı hareket edemiyor?
maddenin hızı arttıkça kütlesinin artma sebebi ne?
eğer kütle ve enerji birbirine çevrilebiliyorsa artan kütleyi de enerjiye çevirip ışık hızına niye ulaşmıyoruz?




allahu ekber

bişi değil noviembre küçük aklımla sana bu soruların cevabını vermeye çalışayım.


maddenin hızı arttıkça kütlesinin artma sebebi ne?

Karmaşık ama, güzel bir soru... Hız artarken artan kütle termodinamik yasalardan ilkine uymak zorundadır. Yani enerji yoktan var olamadığı gibi, vardan da yok olamaz.
Sorunu iki basamakta irdelemek gerekiyor.

Önce ilk basamağı inceleyelim..

Hız artarken hıza ait bir kinetik enerji var. Ve bu enerjinin e=mc2 formülüne göre, madde olarak karşılığı var. Bu enerjiden dolayı maddenin ağırlığı artıyor. Aslında ortada fizik bir artma söz konusu değil. Madde daha ağırmış gibi davranıyor. Belki de bu yüzden fotonlar büyük cisimler tarafından kırılıyor. Kütleleri olmadığı halde varmış gibi davranıyor..

İkinci basamak daha da ilginç.

Birinci termodinamik yasa ihlal edilmemeli. Kütle olarak da davranacak olan enerjinin kökeni nedir? Nerden gelmektedir? Yoktan gelmiş olamaz! Sonunda bu enerjiye ne olacaktır?

Bu enerjiyi hızı sağlayan kuvvet temin ediyor. O da bu kuvveti başka kaynaklardan sağlıyor. Su buharından, hidrokarbon yakıtlarından, diğer sıvı ve katı yakıtlardan, radyoaktif yakıtlarda ve diğerlerinden.. Bu enerji türleri bir kütleyi itecek kuvvete dönüştürülüyor ve kütle giderek hızlandırılıyor. Ama hız arttıkça gerekli enerji de artıyor ve bir yerden sonra artık pratik olmaktan çıkıyor.

Hızı artan kütle bir yere çarıptığı zaman artan bütün enerjisi orada kullanılıyor. Yani fiziksel bir olay zincirini devam ettiriyor. Bu enerji kütleye eklenen bir kuvvet olduğu için ve kütlenin kinetik enerjisini artırdığından dolayı, fiziksel etki yavaş hareket eden kütleden çok daha fazla oluyor. Kütlenin hızını artırmada kullanılan enerji sonunda onun parçalanması ve çarptığı hedefi parçalaması şeklinde tecelli ediyor.. Ya da bu enerji uzay gemisinin yavaşlatılması sürecinde kullanılıyor.



ışık neden daha hızlı hareket edemiyor?

yayınlanan makale de ışık hızının yayılma süresi ile aynı hızda hareket edebilecek olan nesnenin ne olursa olsun karşılaşamayacağından bahseder. çünkü ısık enerjisi başlangıcında harcadığı enerjiden başka, ilerlemesinde herhangibir güç sarf etmez. çünkü cisimler ( likit ve gazlar hariç ) de yayılma denilen fiziksel olgu yoktur.



diğer soruların içinde biraz zaman ver bende araştırayım.


Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler:
  #8 (permalink)  
Alt 02.06.10, 15:08
Karakutu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ergen Baykuş
 
Kaydolma: 11.05.10
Erkek - 33
Mesajlar: 420
Teşekkürler: 101
Üyeye 133 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: İzafİyet teorİsİnİn ispati

estağfurullah leeroy o nasıl söz
cevaplar için teşekkürler ama bu cevaplar yeni sorular oluşturdu kafamda şimdi de
fiziki bi artma yok derken imajiner kütleyi mi kabul ediyoruz yani imajiner kütleler gerçek olabilir mi?
eğer gerçekse bu denklem ışık hızını geçmesi mümkün fiktif parçacıkları da kapsar mı?
Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler:
  #9 (permalink)  
Alt 02.06.10, 16:09
pilaki - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Uzman Baykuş
 
Kaydolma: 14.09.06
Kadın
Mesajlar: 688
Teşekkürler: 268
Üyeye 216 kez teşekkür edildi
Wink Cevap: İzafİyet teorİsİnİn ispati

Noviembre demiş ki:
- estağfurullah leeroy o nasıl söz
cevaplar için teşekkürler ama bu cevaplar yeni sorular oluşturdu kafamda şimdi de
fiziki bi artma yok derken imajiner kütleyi mi kabul ediyoruz yani imajiner kütleler gerçek olabilir mi?
eğer gerçekse bu denklem ışık hızını geçmesi mümkün fiktif parçacıkları da kapsar mı?



bunlara cevap vermek isterdim ama bende yanıtsız kaldım şimdi.
bunu araştırıp bizimle paylaşırsan çok memmun olurm
Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler:
  #10 (permalink)  
Alt 02.06.10, 16:15
Karakutu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ergen Baykuş
 
Kaydolma: 11.05.10
Erkek - 33
Mesajlar: 420
Teşekkürler: 101
Üyeye 133 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: İzafİyet teorİsİnİn ispati

olay şöyleymiş
senin dediğin gibi maddenin hareket etmesiyle oluşan hareket enerjisinin(kinetik enerji) formülde kütle olarak karşılığı var bu da kütlede bi ağırlık yapıyor.
elektronlar ışık hızına yaklaşırken artan enerjilerinden dolayı foton saçmaya başlayarak kurtulmaya çalışıyorlar. enerji verimi kesildiği zaman yavaşlıyor. protonlar da aynı şekilde kütle artımından dolayı yavaşlıyorlar. bu yüzden hızı ya sabit tutmak lazım ya da hareketi arttırmak için enerji verilmeye devam edilmesi gerekiyor. hızın arttırılması için gereken enerji, hız arttıkça yükesliyor. tam ışık hızı sınırında ise sonsuz enerji gerekiyor.

Bu mesaj; Karakutu tarafından '02.06.10 - 16:52' tarihinde değiştirildi.
Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler:
Cevapla

Konuya Ait Popüler Kelimeler
e mc2 ispatı emc2 ispatı e mc2 matematiksel ispatı emc2 ispat izafiyet teorisi ispatı izafiyet teorisinin ispatı kinetik enerji formülü ispatı emc2 anlamı ve ispatı hız arttıkça kütle neden artar emc2 kanıtı e mc2 kanıtı izafiyet teorisi matematiksel ispatı mc2 ispatı mc2 ispat hız arttıkça kütle





© 2013 KeLBaYKuŞ Forum | AtEsH
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 - ©2000-2024 - Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.2.0'e Aittir.
Açılış Tarihi: 29.08.2006