Bileşimi ... % 75 hidrojen % 24 helyum % l diğer elementler
Dünyadan ortalama uzaklığı ... 149.598.000 km
Galaksimizin merkezine uzaklığı .... 30.000 ışık yılı
Ekseni etrafında dönme süresi... 25 gün 12 saat
Galaksimizin merkezi etrafında dönüş periyodu ... 225.000.000 yıl
Galaksimizin merkezi etrafında dönüş hızı ... 250 km/s
Işığının dünyâmıza ulaşım süresi ... 8 dakika 19 saniye
Genel Bilgiler
1- Güneş gökyüzünde geceleri görülen çok sayıdaki yıldızdan bir tanesidir. Geceleri gözlediğimiz diğer yıldızlardan hiçbir farkı yoktur. Büyüklüğü ve kütlesi diğer bazı yıldızlardan küçük olduğu halde bize yakın olması sonucu oldukça büyük ve parlak gözükür.
2- Çok sıcak gaz yığınlarından oluşmuş olan Güneş'imizin yüzeyinde her saniye sayısız termonükleer reaksiyonlar olmaktadır. Bu reaksiyonlarda 4 hidrojen atomu birleşerek kendinden daha hafif olan bir helyum atomuna dönüşmektedir. Geri kalan kütle ise ısı ve ışık enerjisi olarak her yöne doğru yayılır. Güneş'ten her saniye etrafa yayılan enerji miktarı ise 4 milyon tondur.
3- Yapılan hesaplamalara göre güneşimiz yaklaşık 45 milyar yıl yaşındadır. Mevcut kütlesi ile 45 - 5 milyar yıllık ömrü kalmıştır.
5- Güneş milyarlarca yıldız içinde yüzeyini yüzey içindeki oluşumları ayrıntılarıyla inceleyebildiğimiz tek yıldızdır. Bunun sebebi de Dünya'ya en yakın yıldız olmasıdır. Güneş'in Dünya'ya olan ortalama uzaklığı 149.518.000 km dir.Güneşten sonra Yerküre ye en yakın yıldız alfa Centauri yıldızıdır. a Centauri yıldızının ise dünyamıza olan uzaklığı 40.000.000.000.000 km dir.
6- Güneş ışıkları ( Işık ışınının saniyedeki hızının 300.000 km ) Dünya'mıza Güneş'in yüzeyinden ayrıldıktan tam 8 dakika 19 saniye ulaşır. Güneşten sonra yere en yakın yıldız olan alfa Centauri'nin ışığı ise bize ancak 4 yıl 3 ay 18 gün sonra gelir.
7- Güneş ile Dünya arasındaki uzaklığın büyüklüğüne ait şu örnekleri değerlendirdiğimizde daha iyi bir fikir sahibi olmuş oluruz.
• Saatte 90 km hızla giden bir tren ancak 175 yıl sonra
• Saatte 500 km. hızla giden bir uçak Yerküre'den hareket ettikten 34 yıl 2 ay sonra
• Saatte 1000 km hızı olan bir tabanca mermisi atıldığı andan 4 yıl 9 ay sonra
Güneş yüzeyine ulaşabilmektedir.
Merkür
Kimlik Bilgileri:
Kütle... 3302×1021 kg
Keppler sabiti(r^3/s^2)... 2203×103 km³/s²
Ekvatoral yarıçap... 2440 km
Kutupsal yarıçap... 2440 km
Basıklık... 0
Ortalama yoğunluk... 5427 kg/m³
Eylemsizlik momenti katsayısı... 033
Yüzey çekim (ekvatorda)... 370 m/s²
Kaçma hızı... 43 km/s
Eksen eğikliği... 2 derece
Güneşe ort. uzaklık... 579 milyon km
Görünür parlaklık... -14 kadir
Dönme periyodu... 5865 gün
Yüzey sıcaklığı... -170 ile 430 °C
Uydu sayısı... 0
Halka sayısı... 0
Yörünge eğim açısı... 7005 derece
Ortalama yörünge hızı... 4789 km/s
Yörüngesel periyod... 8797 gün
Genel Bilgiler
1. Güneşe en yakın ve güneş sisteminin en küçük gezegenidir. Güneş etrafında elips biçiminde bir yörüngede döner.
2. Diğer gezegenler gibi Merkür de güneşten gelen ışınları yansıtır. Venüs Mars ve Jüpiter den sonra dünyâdan en parlak gözüken gezegendir. Merkür Utarit olarak da isimlendirilir. Bilim adamları Merkür'ün de diğer gezegenlerle yaklaşık aynı özgül ağırlığa sahip olduğu için aynı anda meydana geldiğini savunurlar.
3. Merkür'ün çekim kuvveti dünyâ çekim kuvvetinin % 38'i kadardır. Dünya da 45 kg gelen bir ağırlık Merkürde 17 kg dır.
4. 1974 senesine kadar Merkür hakkında bilgiler yalnız teleskop ve radar görüntülerinden çıkarılmıştır. 29 Mart 1974 târihinde Merkür'ün 740 km yakınından geçerek yörüngeye oturan Amerikan uzay aracı Mariner 10 Dünya ya resimler hâlinde binlerce bilgi göndermiştir. Mariner 21 Eylül 1974'te ikinci tur 16 Mart 1975'te üçüncü turunu yapmıştır. Üçüncü turda Merkür'ün 310 km yakınından geçmiştir.
5. Merkür kendi etrafında bir defa dönerken yörüngesinin de 2/3 (üçte ikisi) ünü kat eder.
6. Mariner 10 sayesinde Merkür'ün atmosferi hakkında da bilgiler edinildi. Merkür de atmosfer vardır. Bu atmosfer dünyâ atmosferinin milyonda biri yoğunluğuna sahiptir. Atmosferde çoğu helyum olmak üzere argon neon gazları mevcuttur.
7. Merkür'ün kabuğu ile ilgili Mariner 10'un gönderdiği bilgilerden gündüz ve gece sıcaklıkları 425°C ile -175°C arasında değişir. Diğer gezegenlerde hararet farkı bu kadar değildir.
8. Merkür kabuğunda da ay kabuğunda olduğu gibi kraterler tabanı geniş çukurlar faylar ve sıradağlar mevcuttur. En büyük krater 350 km çapındadır ve kuzey kutbunda yer alır.
Venüs
Kimlik Bilgileri:
Kütle... 4869×1024 kg
Keppler sabiti(r^3/s^2)... 03249×106 km³/s²
Ekvatoral yarıçap... 60518 km
Kutupsal yarıçap... 60518 km
Basıklık... 0
Ortalama yoğunluk... 5204 kg/m³
Eylemsizlik momenti katsayısı.... 033
Yüzey çekim (ekvatorda)... 887 m/s²
Kaçma hızı... 1036 km/s
Eksen eğikliği... 2 derece
Güneşe ort. uzaklık... 1082 milyon km
Görünür parlaklık... -44 kadir
Dönme periyodu... 24301 gün
Yüzey sıcaklığı... -464 °C
Uydu sayısı... 0
Halka sayısı... 0
Yörünge eğim açısı... 339 derece
Ortalama yörünge hızı... 3503 km/s
Yörüngesel periyod... 2247 gün
Genel Bilgiler
1. Güneş sisteminde güneşe en yakın ikinci gezegen Venüs'tür.
2. Akşam karanlığında gökyüzünde Aydan sonra en parlak ışığa sahiptir. Venüs'e Zühre yıldızı da denir. Güneş ve ay dışında aletsiz gündüz görülebilen tek gök cismidir. Sabahları ve akşamları görüldüğü için Sabah ve Akşam Yıldızı olarak da isimlendirilir.
3. Dünyadan görüldüğü kadarıyla Venüs diğer bütün gezegen ve yıldızlardan daha parlak ışık yansıtır. Bu hem Dünyaya yakın olmasından hem de yüksek yansıma güçlü bulutlarla kaplı olmasından ileri gelir.
4. Diğer gezegenler arasında dünyaya ağırlık ve biçim bakımından en çok benzeyeni Venüs gezegenidir.
5. Ağırlığı Dünya'nın kinin % 81 'i yoğunluğu ise % 90'ı kadardır. Venüs'ün yüzeyindeki yerçekimi dünyanınkinin % 88'i kadardır. Böylece dünyada 45 kg ağırlığı olan bir madde Venüs gezegeninde 40 kg ağırlıktadır.
6. Çok zayıf olduğu anlaşılan Venüs'ün manyetik alanı hemen hemen yok gibidir.
7. Venüs gezegeni Dünya'ya diğer bütün gezegenlerden daha çok yaklaşır. Dünya'ya en yakın olduğu zaman dünyâdan 40 milyon km uzakta bulunur.
8. Venüs'ün atmosferi ve yüzey yapısı hakkında geniş bilgi Amerikan ve Sovyet uzay araştırma çalışmaları neticesinde elde edilmiştir. 1962 senesiyle 1982 seneleri arasında Venüs'e 16 adet uzay aracı gönderilmiştir.
9. Venüs'ün bulut parçalarının üstündeki sis ve duman tabakası bu gezegeni kabuk gibi sararken bulut parçalarının yükseklikleri yüzeyden 80-64-40 km yüksekliktedirler. Bulut tabakası saatte 320 km hızla gezegenin etrafında gezegenin döndüğü yönde döner.
10. Bulutların altındaki Venüs atmosferi % 95 karbondioksit biraz nitrojen ve % 0. l oranında buhardan meydana gelir. Bulutların üstündeki sıcaklık -33°C iken altlarındaki sıcaklık 325°C'dir. Atmosferin daha dikine doğru gittikçe sıcaklık da artar.
11. Venüs Güneş'e Merkür'den daha uzak olmasına rağmen yüzeyindeki sıcaklık Merkür'ün sıcaklığından daha fazladır. Bunun sebebi kalın ve yoğun atmosfer tabakasıdır. Atmosferdeki gaz karbonik ısıyı tutmakta ve Venüs'ü fırın haline getirmektedir.
12. Venüs gezegeninin yüzey sıcaklığı 475°C yüzeydeki atmosfer basıncı ise Dünya'dakinden 95 defa daha fazladır.
13. Bu gezegenin yüzeyi radarla görüldüğü kadarıyla tepelik dağlık olup kraterler vardır.
14. Bitki ve hayvanların Venüs'te yaşamaları mümkün değildir. Bunun sebebi yüzeyin çok sıcak olması su ve oksijenin olmamasıdır.
Dünya
Kimlik Bilgileri:
Kütle... 59736×1024 kg
Keppler sabiti(r^3/s^2)... 398605×103 km³/s²
Ekvatoral yarıçap... 637814 km
Kutupsal yarıçap... 6356 km
Basıklık... 336×10-3
Ortalama yoğunluk... 5520 kg/m³
Eylemsizlik momenti katsayısı... 03308
Yüzey çekim (ekvatorda)... 978 m/s²
Kaçma hızı... 11186 km/s
Eksen eğikliği... 234 derece
Güneşe ort. uzaklık... 1496 milyon km
Görünür parlaklık... -
Dönme periyodu... 1 gün
Yüzey sıcaklığı... -15 °C
Uydu sayısı... 1
Halka sayısı... 0
Yörünge eğim açısı... 0 derece
Ortalama yörünge hızı... 2979 km/s
Yörüngesel periyod... 36526 gün
Genel Bilgiler
1. Güneş sisteminde güneşe en yakın üçüncü gezegen Dünya'dır.
2. Dünyanın uzaydan görünüşü mavi olduğu için uzay dilinde dünya mavi gezegen olarak da adlandırılır. Bu mavilik atmosferde bulunan oksijenin güneş ışığının tayfı neticesidir.
3. Güneşten 149.589.000 km uzakta elipsoidal bir yörünge boyunca dönmekledir. Güneş etrafındaki bir dönüşü güneş yılı olarak tarif edilmiş olup 365 gün 6 saat 9 dakika ve 4 saniyedir. Bu dönüşünden mevsimler hasıl olur. Kutuplardan basık küre yani elipsoid biçimindedir.
4. Dünyanın ekvatordaki çapı 12.756 km kutuplardaki çapı ise 12.713 km' dir. Ekvator bölgesinde çapın büyük olması merkezkaç kuvvetinin büyük olmasının bir neticesidir. Çünkü ekvatordaki çizgisel hız kutuplardakinden daha büyüktür.
5. Dünyanın atmosferinde % 78 azot % 21 oksijen ve az miktarda da hidrojen karbondioksit helyum argon kripton metan neon bulunur. Atmosferdeki su miktarı ise % 0.2-0.4 arası değişir.
6. Dünya bir günde yani 23 saat 56 dakika 4 saniyede kendi ekseni etrafında bir tur atar. Bu dönmesinden gece ve gündüz meydana gelir. Dünyanın ekseni yer küresi ile güneş arasındaki doğruya dik olmayıp bu doğruya dik olan aydınlanma düzlemine 235 derece eğik olduğu için gece ile gündüz uzunluğu yalnız ekvator üzerinde her zaman eşittir. Diğer yerlerde eşit olmayıp her ay değişmektedir. Ekvatordan kutuplara doğru gidildikçe gece ile gündüz arasındaki fark artar. Kutuplarda altı ay gündüz altı ay gece sürer. Gece de tam gece değil yarı karanlıktır. Son yapılan ölçümler ayrıca göstermiştir ki günün uzaması kısalması ayın çekim kuvveti etkisi ile dünyâ dönüş hızında yaptığı yavaşlatma sebebiyle de değişmektedir. Güneşin ayın ve diğer gezegenlerin çekim kuvvetleri etkisi ile 41.000 senelik bir peryotta dünyânın eğimi 235 derece ile 22 derece arasında değişir. Her mevsim dünyânın eksenel eğimi farklıdır.
7. Dünya güneş etrafında elips şeklindeki yörüngesinde dönerken güneşten mesafesi artar ve azalır. En yakın noktada dünyânın ekseni etrafında dönüş hızı da saniyede 960 km artar. Bunun neticesi olarak kuzey yarım kürede kışlar kısa ve daha ılık geçer. Buna mukabil güney yarımkürede de yazlar uzun ve serin geçer.
Fiziki Özellikleri
1. Dünyanın toplam yüzey alanı yaklaşık olarak 510 milyon km²dir. Bu yüzölçümünün yaklaşık yüzde 70'i su ile ve 30'u de kara ile örtülüdür. Kıtalar daha ziyade kuzey yarım kürede toplanmıştır.
2. Coğrafî kuzey kutup okyanus ortasına; güney kutup ise buzlarla kaplı Antartika kıtasına rastlar.
3. Dünya kabuğu devamlı hareket hâlinde olup radyoaktif maddelerin reaksiyonu ile meydana çıkan ısı neticesi devamlı dışarı itilir. Bu kuvvet yer yer kırılmalar ve yeni toprağın yüzeye çıkmasına sebep olur. Yer kabuğu kalınlığı kıtalarda yaklaşık 35 km okyanuslarda 48-64 km mesafeye ulaşır.Yer kubuğunu 2900 km kalınlıkta ergimiş metal tabaka takip eder. En içeride 3.200 km çapında top biçimde iç kor kütle vardır.
4. Dünyanın kütlesi 6×10 üzeri 24 kg olarak hesaplanmıştır. Dünya kabuğunun analiz neticesine göre % 46'sı oksijen % 28'i silikon % 11'i kalsiyum potasyum magnezyum ve % 8'i alüminyumdur.
5. Dünyanın etrafında dönüşü metal kordan ötürü elektrik akımları doğurur. Bu elektrik akımlarının doğurduğu manyetik saha ise dünya üzerinde yaşayan canlıları Güneş ve diğer yıldızların yaydığı zararlı parça radyasyonlarına karşı koruma görevi yapar.
Mars
Kimlik Bilgileri:
Kütle... 6419×1021 kg
Keppler sabiti(r^3/s^2)... 4283×103 km³/s²
Ekvatoral yarıçap... 3393 km
Kutupsal yarıçap... 33755 km
Basıklık... 515×10-3
Ortalama yoğunluk... 3933 kg/m³
Eylemsizlik momenti katsayısı... 0366
Yüzey çekim (ekvatorda)... 369 m/s²
Kaçma hızı... 503 km/s
Eksen eğikliği... 24 derece
Güneşe ort. uzaklık... 2279 milyon km
Görünür parlaklık... -28 kadir
Dönme periyodu... 2462 saat
Yüzey sıcaklığı... -40 °C
Uydu sayısı... 2
Halka sayısı... 0
Yörünge eğim açısı... 185 derece
Ortalama yörünge hızı... 2413 km/s
Yörüngesel periyod... 188 yıl
Genel Bilgiler
1. Güneşten uzaklığına göre dördüncü gezegen Mars'tır. Kızıl görünüşü ile " kızıl gezegen" adını almıştır. Merih olarak da isimlendirilir.
2. Güneş Ay ve Venüs'ten sonra dünyâdan görülen en parlak gök cismidir.
3. Mars'ın iki uydusu vardır. Bunlardan Deimos Mars'a ortalama 23.474 km mesafede 30 saat 18 dakikada bir turunu tamamlar. Phobos ise 9.380 km mesafede 7 saat 39 dakikada bir turunu tamamlar. Deimos çıplak gözle fark edilebilecek kadar ışık yansıtır.
4. Mars'ın atmosferini % 95 karbondioksit ve az miktarlarda argon azot ve oksijen meydana getirdiği uzay araçlarının gönderdiği bilgilerle tespit edilmiştir.
5. Atmosferde çok az miktarda su olmakla beraber oldukça kurudur.
6. Mars yüzünde atmosfer basıncı dünyanınkine nazaran düşük olup 3-8 milibardır.
7. Bâzan saatteki hızı 400 km'ye ulaşan rüzgarlar eser.
8. En yüksek sıcaklık -20°C ve en düşük sıcaklık -140°C dolayındadır
Jüpiter
Kimlik Bilgileri:
Kütle... 18986×1027 kg
Keppler sabiti(r^3/s^2)... 126686×106 km³/s²
Ekvatoral yarıçap... 71492 km
Kutupsal yarıçap... 66854 km
Basıklık... 64874×10-3
Ortalama yoğunluk... 1326 kg/m³
Eylemsizlik momenti katsayısı... 0254
Yüzey çekim (ekvatorda)... 2312 m/s²
Kaçma hızı... 595 km/s
Eksen eğikliği... 31 derece
Güneşe ort. uzaklık... 7783 milyon km
Görünür parlaklık... -28 kadir
Dönme periyodu... 992 saat
Yüzey sıcaklığı... -120 °C
Uydu sayısı... 16
Halka sayısı... 1
Yörünge eğim açısı... 13 derece
Ortalama yörünge hızı... 1306 km/s
Yörüngesel periyod... 1186 yıl
Genel Bilgiler
1. Güneş sisteminin en büyük gezegeni Jüpiter'dir. Ekvatoral dünyanın çapından 11 kat büyüktür ve hacim olarak bu büyüklük dünyanın 1300 katına ulaşmaktadır.
2. Jüpiterin kendi etrafındaki dönüşü açısından çok ilgi çekici bir yönü de katı bir cisim gibi dönmemesidir. Yüzeyin farklı kısımları farklı hızlarda döner. Ekvator bölgesinin dönüş hızı kutup bölgelerine nazaran daha fazladır.
3. Jüpiteri karakterize eden en önemli özelliklerden biri de uydularıdır. Bunlardan üçü Aydan büyük olup en büyüklerinin ebatları merkür geze-geninin ebatlarıyla aynıdır. Gaynmede adlı bu gezegen uydunun çapı 5600 kilometredir. Bundan sonra sırasıyla 5200 kilometre ile Callisto 3800 kilometre çaplı lo 3100 kilometre çaplı Europa'dır. Diğer uydular daha küçük olup fazla bir özellikleri yoktur.
4. Güneşten aldığı ışığın büyük bir kısmım yansıtan Jüpiter teleskopla bakıldığında son derece parlaktır. Şekli düz bir diski andırır.
5. Jüpiteri karakterize eden önemli bir başka özelliği de yüzeyinde görülen ekvatora paralel çizgilerdir. Karanlık kuşaklarla birbirinden ayrılanbu şeritler genellikle kırmızı veya menekşe rengindedir. Söz konusu şeritler birbirine fazla benzemezler. Hatta birçok defa son derece karışık bir biçime girerler.
6. Bugüne kadar teleskoplar yardımıyla çekilen Jüpiter fotoğraflarında bilim adamlarım en çok şaşırtan bir özelliği de üzerindeki kırmızı lekedir. Genişliği 50 bin boyu 15 bin kilometre olan bu lekenin ne olduğu bu güne kadar anlaşılamamıştır. Dünyanın ekvator uzunluğunun 40 bin kilometre olduğu düşünülürse oldukça büyük olan bu lekenin katı bir cismi atmosfer veya atmosferde dolaşan katı bir cisim olup olmadığı hâlâ esrarını koruyan bir sırdır. Zamanla şeklinde ve özellikle renginde bazı değişiklikler meydana gelen kırmızı leke teleskopla gözlenmeye başlandığı 130 yıldan beri hiç kaybolmamıştır. Son yıllarda ortaya atılan bir faraziyeye göre kırmızı lekenin meydana gelmesinde gezegenin o bölgesinde havanın hareketini engelleyen çok yüksek bir dağ zinciri rol oynamakta ve farklı bulut kümeleri meydana gelmektedir.
7. Jüpiterin atmosferinin kalınlığı tam olarak bilinmemekle beraber yaklaşık olarak 10 bin kilometre kadar olduğu sanılmaktadır. Atmosferdeki ısı da çok düşüktür. Sıfırın altında 120 dereceden daha aşağı olduğu tahmin edilmektedir.
8. Tamamen bulutlarla kaplı olan gezegendeki bu bulutlarda amonyak kristalleri bulunup bunların zaman zaman damlalar halinde yağdığı zannedilmektedir. Gayet tabi olarak bu kalınlıktaki atmosfer tabakasının gezegen yüzeyine yaptığı basınç da çok yüksek olmaktadır. Astronomlar bu basıncın dünyamız üzerindeki basınçtan bir milyon defa güçlü olduğunu ifade etmektedirler.
9. Jüpiterin Dünya Venüs veya Mars gibi gazdan meydana gelmiş bir atmosferle sarılmış katı yüzeyli bir gezegen olduğu söylenemez. Jüpiter büyük bir ihtimalle erimiş bir hidrojen okyanusundan meydana gelmiş dev bir küredir.
Satürün
Kimlik Bilgileri:
Kütle... 560846×1024 kg
Keppler sabiti(r^3/s^2)... 37931×106 km³/s²
Ekvatoral yarıçap... 60268 km
Kutupsal yarıçap... 54364 km
Basıklık... 97962×10-3
Ortalama yoğunluk... 687 kg/m³
Eylemsizlik momenti katsayısı... 0210
Yüzey çekim (ekvatorda)... 86 m/s²
Kaçma hızı... 355 km/s
Eksen eğikliği... 267 derece
Güneşe ort. uzaklık... 1427 milyon km
Görünür parlaklık... -03 kadir
Dönme periyodu... 1067 saat
Yüzey sıcaklığı... -180 °C
Uydu sayısı... 18
Halka sayısı... 7
Yörünge eğim açısı... 249 derece
Ortalama yörünge hızı... 964 km/s
Yörüngesel periyod... 2946 yıl
Genel Bilgiler
1. Boyutları bakımından Güneş sisteminde Jüpiterden sonra ikinci en büyük gezegendir. Güneşten uzaklığına göre altıncı sıradadır. Zuhal gezegeni olarak da adlandırılır.
2. Satürn'ü diğer gezegenlerden ayıran en önemli özelliği dev gezegeni çepeçevre saran halkalardır. Her ne kadar tek bir halka olarak görünse de aslında birbirinden ayrılmış ve iç içe geçmiş üç halkadan meydana gelmiştir.
3. Bu üç halkanın görünümü ve boyutları birbirinden farklıdır. Meselâ yarı saydam ve en az aydınlık görünen iç halkanın dıştan çapı 180 bin km yüzeye olan uzaklığı 10.000 km'dir. Ortada bulunan halka ise biraz daha aydınlık olup iç halkadan 1000 km'lik bir saha ile ayrılmıştır. Genişliğiyse 20 bin km'dir. Halkaların en aydınlık olanı dış halkadır. Ortadaki halkadan 4000 km uzakta olan bu halka yaklaşık 16 bin km genisliğindedir. Buna karşılık halkaların kalınlıkları çok azdır (ortalama 50-60 km).
4. Satürn halkalarını meydana getiren milyarlarca taneciğin boyutları en az birkaç milimetreyle en çok birkaç kilometre (astroid gibi) arasında değişmekte olup donmuş amonyaktan meydana geldikleri tahmin edilmektedir. Birbirine bağlı olmadan aynı gezegen çevresinde belli bir yörüngede donen bu taneciklerin meydana gelişi hakkında değişik görüşler vardır. Bunlardan en çok kabul görenine göre söz konusu halkalar Satürn çevresinde dolaşan katı cisimli büyük uyduların parçalanıp gezegen yörüngesine dağılmasıyla meydana gelmiştir.
5. Günümüzde dev gezegen Satürnün iç yapısı ve bileşiminin nasıl olduğu hakkında kesin bir bilgi yoktur. Çünkü hiçbir uzay aracı bu gezegene iyice yaklaşıp yakından bir inceleme yapamamıştır. Buna rağmen modern astronomi oldukça kabul gören tasanlar (varsayımlar) ortaya atmıştır. Bunlardan biri olan Wild Teorisine göre Satürnün merkezinde demir ve nikel gibi ağır elementlerden meydana gelmiş bir çekirdek vardır. Bu çekirdek buzul bir tabaka tarafından çevrelenmekte ve en üstte de gaz hâlinde bulunan bir tabaka yer almaktadır. Başka bir teoriye göre de en üst tabaka ağır atmosferin sebep olduğu basınç sonucu sıvı hidrojenden teşekkül etmiştir. Başka bir deyişle Satürnün bütün yüzeyi dev hidrojen okyanuslarından meydana gelmiştir.
6. Satürn'ün tam 18 uydusu vardır. Bunların en ünlüleri Titan (çapı 5150 km) Rea (1530 km) Japet (1460 km) Dione (1120 km) Tethys (1060 km) ve Mimas (390 km)tır. Titan aynı zamanda Jüpiter'in uydusu Ganymede (5276 km)den sonra Güneş sisteminin en büyük uydusudur.
7. Satürn yüzeyinin son derece soğuk olması ayrıca gaz veya sıvı maddelerden teşekkül etmesi sebebiyle üzerine araç veya astronot indirip araştırma yapılması bugün için imkânsızdır.
Üranüs
Kimlik Bilgileri:
Kütle... 8683×1024 kg
Keppler sabiti(r^3/s^2)... 5794×106 km³/s²
Ekvatoral yarıçap... 25559 km
Kutupsal yarıçap... 24973 km
Basıklık... 22927×10-3
Ortalama yoğunluk... 1318 kg/m³
Eylemsizlik momenti katsayısı... 0225
Yüzey çekim (ekvatorda)... 869 m/s²
Kaçma hızı... 233 km/s
Eksen eğikliği... 979 derece
Güneşe ort. uzaklık... 28696 milyon km
Görünür parlaklık... 55
Dönme periyodu... 1723 saat
Yüzey sıcaklığı... -210 °C
Uydu sayısı... 15
Halka sayısı... 11
Yörünge eğim açısı... 077 derece
Ortalama yörünge hızı... 681 km/s
Yörüngesel periyod... 8401 yıl
Genel Bilgiler
1. Güneş sisteminin üçüncü en büyük gezegeni Uranüs'tür. Dünyadan 60 kat daha büyüktür.
2. Gezegen hakkında son gelişme Mart 1977'de gerçekleşti. NASA bu târihte yaptığı bir açıklamada gezegenin etrafında Satürn'ün etrafında olduğu gibi halkalar mevcut olduğunu bildirdi. Yapılan ilk tes-pitler halkaların gezegen ekvatorundan 18.000-26.000 km yükseklikte ve 10-97 km genişliğinde yerleşmiş bulunduğunu ortaya çıkardı. ABD ve SSCB nin Uranüs yakınından geçen insansız uzay araçlarının verdiği bilgilerle de halkaların en büyüğünün çapı 15 km'yi geçmeyen kaya parçalarından müteşekkil olduğu anlaşıldı.
3. Uranüs büyük bir teleskopla incelendiğinde 10 cm çaplı mavimsi-yeşil bir dâire olarak görülür.
4. Uranüsün atmosferinde amonyak ve metan gazı bulunur.
5. Gezegen yüzeyinden 18 km yükseğe kadar çıkan atmosferdeki gazların yüzeye iki atm. (Dünya'dakinin iki katı)lik bir basınç yaptığı da yine son araştırmalar neticesinde keşfedildi.
6. Uranüs'ün günümüze kadar tespit edilmiş önemli diğer bir özelliği de eksenin eğikliğidir. Yörünge düzlemiyle eksenin 82°lik bir açı yapması gezegenin bir varil gibi görünmesine sebep olur. Aynı zamanda iki mevsim meydana gelir ve bir mevsim 20 sene sürer. Bu durum dönüş özelliğine de bağlı olarak gezegenin her bir bölümünün 20 sene karanlıkta kalmasına sebep olur. Aydınlık mevsimi de yine 20 sene sürer. Gezegenin aydınlık tarafında -200°C 'nin altında olan hararetin karanlık kısımda bunun çok altına düştüğü tahmin edilmektedir.
7. Uranüsün Ariel Umbriel Titania Oberon ve Miranda adında beşi büyük topla 15 uydusu vardır.
Neptün
Kimlik Bilgileri:
Kütle... 10243×1024 kg
Keppler sabiti(r^3/s^2)... 68351×106 km³/s²
Ekvatoral yarıçap... 24766e3 km
Kutupsal yarıçap... 24342e3 km
Basıklık... 17081×10-3
Ortalama yoğunluk... 1638 kg/m³
Eylemsizlik momenti katsayısı... ?
Yüzey çekim (ekvatorda)... 1100 m/s²
Kaçma hızı... 235 km/s
Eksen eğikliği... 288 derece
Güneşe ort. uzaklık... 44966 milyon km
Görünür parlaklık... 78
Dönme periyodu... 1612 saat
Yüzey sıcaklığı... -220 °C
Uydu sayısı... 8
Halka sayısı... 4
Yörünge eğim açısı... 177 derece
Ortalama yörünge hızı... 542 km/s
Yörüngesel periyod... 16479 yıl
Genel Bilgiler
1. Neptün Güneş sisteminin sekizinci büyüklük bakımından da dördüncü büyük gezegenidir. Çıplak gözle görülmez.
2. Neptün güneş etrafında elips biçiminde bir yönde dolaşır. Teleskopla bakıldığında Uranüs Pluton arasında görünür. Teleskoptaki görünen donuk yeşilimtraktır. Yeşil renkli gözükmenin sebebi atmosferinde bol miktarda metan gazının bunmasıdır. Metan gazı ışık tayfındaki kırmızı yutar ve yeşil baskın renk olur. Teleskop görüntüsündeki donukluk ise atmosferinin çok olmasındandır. Ancak büyük teleskoplarla düzgün yüzeyli bir gezegen olarak farkedilir.
3. Neptün'ün bilinen iki uydusu vardır. Neptün'den 354.000 km mesafede dönen 2700 km çaplı Tritton uydusu 1846 senesinde; 56 milyon kilometre mesafede dolaşan 300 km çaplı Nereid uydusu 1946 senesinde keşfedilmiştir.
4. Neptün'ün atmosfer kalınlığı 3200 km olup ortalama sıcaklık -220°C atmosfer basıncı yüzeyde dünyâdakinden 200.000 defa daha fazladır. Neptün'ün ekseni etrafında dönücü çok hızlı ve atmosfer yapısı iletken özellik taşıdığı için manyetik sahası çok kuvvetlidir.
5. Yakından gözlendiğinde Neptün'ün yeşil değil aynen dünyâmız gibi mavi bir atmosfere sahip olduğu görülmüştür. İkinci olarak Dünyâdan pürüzsüz dolayısıyla sakin görünen Neptün atmosferinin Voyager 2'nin gözlemlerine göre beklenenin tersine çok dinamik olduğu anlaşılmıştır. Çekilen fotoğraflarda Neptün'ün 20 derece güney enleminde aşağı yukarı dünyâ büyüklüğünde koyu bir bölgenin ve bu bölgenin kenarında geniş sahalar kaplayan metan kristallerinden meydana gelmiş parlak "Cirrus" bulutlarının varlığı göze çarpmaktadır.
6. Yine beklenenin tersine Neptün'ün manyetik alanı çok zayıf (hatta dünyânın manyetik alanından daha zayıf) bulunmuştur.
7. Voyager 2 Neptün'e yaklaştıkça Neptün yöresinde dünyâdan gözlenemeyen yeni uydular gözlenmiştir. Şu anda Neptün'ün ikisi Önceden bilinen (Triton ve Nereid) çaplan 100 km den daha büyük 8 uydusu belirlenmiştir. Ancak bu uydular küresel yapılı değildir. Meselâ 1989 NI daha çok üçgen biçiminde görünmektedir.
8. Voyager 2 fotoğraflarında ayrıca Neptün etrafında gezegen yüzeyinden aşağı yukarı 60.000 km ötede üç tane içice halka görülmekte olup bazı bölgelerde çok sayıda 10-20 km çaplı katı cisimlerin varlığı tesbit edilmiştir.
9. Azot ve metan gazından meydana gelen atmosferiyüzeyden 800 km'ye kadar uzanıyor.Neptündeki atmosfer basıncı 10 mikrobar yani Dünyadaki atmosfer basıncının 10 milyonda biri olarak ölçülmüştür.
Plüton
Kimlik Bilgileri:
Kütle... 125×1021 kg
Keppler sabiti(r^3/s^2)... 830 km³/s²
Ekvatoral yarıçapı... 1130 km
Kutupsal yarıçap... 1130 km
Basıklık... ?
Ortalama yoğunluk... 2050 kg/m³
Eylemsizlik momenti katsayısı... ?
Yüzey çekim (ekvatorda)... 066 m/s²
Kaçma hızı.... ? km/s
Eksen eğikliği... 575 derece
Güneşe ort. uzaklık... 5900 milyon km
Görünür parlaklık... 136
Dönme periyodu... 638 saat
Yüzey sıcaklığı... -220 °C
Uydu sayısı.... 1
Halka sayısı... 0
Yörünge eğim açısı.... 172 derece
Ortalama yörünge hızı... 474 km/s
Yörüngesel periyod... 24854 yıl
Genel Bilgiler
1. Plüton Güneş sisteminin dokuzuncu yörüngesinde bulunan gezegenlerin en küçük olanıdır. Plüton Güneş etrafında elips biçiminde bir yörüngede döner.
2. Güneşe en yakın mesafesi 4.49 milyar km ve en uzak mesafesi 7.33 milyar km'dir.
3. Diğer gezegenler gibi güneşten aldığı ışıklan geri yansıtır. En hassas teleskoplarla dahi ancak sönük olarak gözlenebilir. 1930 senesinde Amerikan astronomu Clyde W. Tombaugh tarafından keşfedilmiştir.
4. Hakkında bilinenler azdır. Atmosfer uyduları ve güçlü teleskoplarla gözlenebilir. Sahaların çok genişlemesine rağmen son derece uzakta bulunduğu için ancak bir nokta büyüklüğünde gözükmektedir. Çok uzakta bulunduğu için boyuttan hakkında verilen ölçüler faraziyeye dayanır.
5. Güneşten milyarlarca kilometre uzakta olduğu için yüzey ısısının çok düşük olduğu tahmin edilmektedir. Bu tahmine göre Plüton donmuş bir buz küresinden başka bir şey değildir.
6. Plütonun her geçen sene biraz daha parlaklığı artmaktadır. Bunun sebebi yörüngesinde güneşe gittikçe yaklaşmasıdır. Plütonun güneş etrafındaki bir turu 249 sene sürer. Kendi etrafındaki dönüşü ise 6.3867 gündür.
7. Plütonun bir uydusu vardır. Charon ismi verilen bu uydu yaklaşık 1200 km çapında ve kütlesi Plüton'unkinden yaklaşık 10 kat azdır. Charon ve Plüton bir bakıma güneş sisteminin ikiz gezegeni kabul edilir. Charon'un Plüton etrafında dönüşü Plüton'un kendi etrafında dönüşüne eşit olup 6.3867 gündür.
8. Charon'un geç keşfedilmesinde dönüşlerdeki bu muntazam kilitlenmenin önemi büyüktür. Gerek Plüton ve gerekse Charon'un atmosferinde metan bulunduğu ve iç yapılarının dünyâya benzediği yâni merkezinde katı bir çekirdek bulunduğu tahmin edilmektedir.
Gezegenler
Çevresine ısı ve ışık yaymayan sadece çevresindeki yıldızlardan aldıklarıısı ve ışığı yansıtan gök cisimlerine denir.
Güneş Sistemimi’zin bir parçası olan bu dokuz gezegen hem kendi etraflarında hem de Güneş’in etrafında sıralanmış bir şekilde sürekli dönerler. Güneş’e en yakın olandan en uzağa doğru gezegenler; Merkür Venüs Dünya Mars Jüpiter Satürn Uranüs Neptün ve Plüton’dur. Dünyamız Güneş’e yakınlık sıralamasında üçüncüdür.
Gezegenler değişik şekillerde sınıflandırılırlar:
Terrestrial (Dünya benzeri kayalık) gezegenler: Merkür Venüs Dünya ve Mars (Bu sınıftaki gezegenler büyük oranda kaya ve metallerden oluşmuşlardır nispeten yüksek yoğunluktadırlar. Halkaları yoktur. Hiç ya da az sayıda uyduya sahiptirler.
Jovian (Jupiter benzeri gazlardan oluşmuş) gezegenler: JupiterSatürn Uranüs Neptün (Bu sınıftaki gezegenler büyük oranda hidrojen ve helyumdan oluşmuşlardır. yoğunlukları düşüktür derin atmosferlere halkalara ve çok sayıda uyduya sahiptirler)
Güneşe olan uzaklıklarına göre:
İç Gezegenler: Merkür Venüs Dünya ve Mars
Dış gezegenler: Jupiter Satürn Uranüs Neptün ve Pluto
Mars ve Jupiter arasındaki Asteroid kuşağı iki sınıf arasındaki sınırı oluşturur.
Güneş Sistemi dışındaki gezegenler
1995 yılında Michel Mayor ve Didier Queloz tarafından 51 Pegasi adlı yıldızın çevresinde dönen bir gök cismi keşfedildiğinde bu cismin 'gezegen' olarak tanımlanması uygun görüldü. 1995-2005 yılları arasında yapılan gözlemlerle 100'ü aşkın değişik yıldız çevresinde dolanan 150'den fazla gezegen bulundu. Güneş Sistemi gezegenleri ile karıştırılmaması için bu cisimlere 'Güneş dışı gezegenler' veya Güneş Sistemi dışı gezegenler adı verilmektedir. Yine karışıklığı önlemek amacıyla bu tür gezegenlerin yıldızları ile birlikte oluşturdukları sistemlere genel olarak gezegen sistemi ya da 'yıldız sistemi' adı verilmektedir. 'Güneş Sistemi' adı ise yalnızca özel ad olarak Güneş ve uydularının oluşturduğu gezegen sistemini tanımlamada kullanılır. ek olarak 1996 yılında amerikalı uzay bilimcisi Arthur Frank Elbourn 'un yapmış olduğu bir takım araştırmalar uzay hakkında daha da fazla bilgi almamızı sağlamıştır. Arthur Frank Elbourn un yapmış olduğu çalışmalarda 10 olan gezegen sayısı aslında 12 gezegene vardi. goono ve Elbourn ismi verdiği iki gezegen daha keşfetti. Nasa tarafından doğrulanan bu gezegenler fazla medyaya duyurulmadı.
Tarih boyunca gezegen kavramı
Elimize ulaşan tarihsel kayıtlar incelendiğinde Türkçe'nin genç sözcüklerinden olan 'gezegen'in diğer dillerde uzun süredir var olan karşılıklarının gökyüzünde yıldızların alışılmış hareketlerinden farklı davranışları ile dikkati çeken 'aykırı' yıldızlar için kullanıldığı görülür. Batı dillerinde gezegen kavramı Eski Yunan'da 'başıboş dolaşan' anlamında kullanılan planitis (πλανήτης) sözcüğünden türetilmiş sözcüklerle ifade edilmektedir. Yakın tarihe kadar Türkçe'de kullanılan Arapça kökenli seyyare sözcüğü de benzer anlam taşımaktadır. Türkçe gezegen sözcüğü de bu yıldızların gökyüzünde diğer sabit yıldızların arasında 'gezinmelerinden' esinlenilerek türetilmiştir.
17.ci yüzyıla dek bilinen beş gezegen (Merkür Venüs Mars Jüpiter ve Satürn) insan kültürü ile tarih boyunca içiçe olmuş çeşitli kültürlerde tanrılarla bağdaştırılarak mitolojinin klasik elementlerle bağdaştırılarak felsefenin ve astrolojinin önemli bir parçasını oluşturmuşlardır. 17.ci yüzyılda Kopernik'in o güne dek yaygın olan yermerkezli görüşü sarsan kozmolojik devrimi ile güneşmerkezli evren anlayışının ağırlık kazanması sonucunda dünyanın da bir gezegen olduğu kabul edilmiş böylece gezegen kavramı 'gökte başıboş dolaşan yıldız'dan günümüzdeki gökbilimsel anlamına oturmuştur.
18.ci yüzyılda keşfedilen Uranüs gezegenler listesine yedinci sırayla kolaylıkla eklenirken 1801 ve 1802'de Güneş Sistemi'nin Ceres ve Pallas adlarını alan iki yeni üyesi bulunduğunda küçüklükleri nedeniyle gezegen sayılmayarak Sir William Herschel'in verdiği asteroit tanımı içine alındılar. İzleyen yıllarda keşfedilen benzer niteliklerde yeni küçük gök cisimleri de bu kategoriye eklendiler. Böylece Titius-Bode yasasının öngördüğü şekilde Mars ile Jüpiter yörüngeleri arasında bir başka gezegen bulunması gerektiği sorunu çözümlenmiş oldu. Ancak bu kez Uranüs yörüngesindeki tedirginliklerden sorumlu yeni bir gezegen arayışı başladı. Bu sorunun yanıtını da 1846 yılında bulunan ve sekizinci gezegen olarak benimsenen Neptün getirdi. Güneş Sistemi içinde gözlenen tüm tedirginliklerin henüz keşfedilmemiş bir 'bilinmeyen gezegen' ile açıklanabileceği yaklaşımının bu şekilde meyvasını vermesi 'gezegen avcılarını' cesaretlendirerek dokuzuncu gezegenin aranmasına başlandı. Ancak giderek daha güçlü teleskopların yapılması gökyüzünü inceleyen insan ve kuruluş sayısının artması 19.yüzyıl sonunda astrofotografi tekniğinin ortaya çıkması gibi gelişmeler sayesinde önemsiz sayılacak gökcisimlerinin saptanabilir hale gelmesine ve yeni bulunan asteroit sayısının bini aşmasına karşın 1930'da Plüton bulunduğunda neredeyse yüz yıl geçmişti. Bu uzun bekleyiş Plüton'a dokuzuncu gezegen olma onurunu kazandırırken açıklamasını da birlikte getiriyordu: yeni gezegen o ana dek bilinen en küçük gezegen Merkür'ün yarısından daha küçük çapta ve otuzda biri kütlesinde aralarında Ay'ın da bulunduğu birçok gezegen uydusundan daha küçük üstelik alışılmadık bir yörüngede idi. Bütün bunlara karşın en büyük asteroit Ceres'ten daha büyük olan ve Güneş çevresinde dönen dokuzuncu büyük gök cismi olan Plüton'un dokuzuncu gezegen sıfatı 20. yüzyıl sonlarına kadar tartışma konusu olmadı.
Hollandalı gökbilimci Kuiper tarafından kuramsal olarak ortaya atılan ve bugün Kuiper kuşağı olarak bilinen bölge Güneş'ten 30-50 A.Ü (astronomi ünitesi-gökbilim birimi) yani yaklaşık 45-75 milyar km. uzaklıktaki alanı kaplar ve Güneş çevresinde dönen çok sayıda küçük gök cisminin bu aralıkta yer aldıklarına 1950'lerden bu yana inanılmaktadır. 1992 yılında o ana dek Kuiper kuşağının bilinen tek üyesi Plüton gezegeni iken (15760) 1992 QB1 geçici adıyla tanınan 'ilk Kuiper kuşağı cismi'nin bulunması ve bunu kısa sürede çok sayıda yenilerinin izlemesi ile bu yeni gök cisimi sınıfı bir kavram olarak netleşmeye başladı. Plüton'un bilimsel anlamda bu sınıfın bir üyesi olduğu gökbilim çevreleri tarafından kabul edilirken hala bir gezegen olarak kabul edilip edilmeyeceği konusu popüler bir tartışma biçimini aldı. Uluslararası Gökbilim Birliği (IAU) 1999 yılında Plüton'un resmi olarak Güneş sistemi'nin dokuzuncu gezegeni kabul edildiğini ve bunun değiştirilmesinin düşünülmediğini açıklayan bir bildiri yayınlamak zorunda kaldı.
2002 yılında Plüton'un yarısı çapındaki 50000 Quaoar'ın 2004'te ise neredeyse Plüton büyüklüğünde 90377 Sedna'nın keşfi Plüton'un diğer Kuiper kuşağı cisimlerinden (Kuiper Belt Objects-KBO) fazla ayrıcalıklı olmadığını göstermesi bakımından önemli görüldü. 29 Temmuz 2005'de üç yeni Kuiper kuşağı cisimi daha bulunduğu açıklandı. Bunlardan 2003 UB313 adlı olanı Plüton'dan daha büyük olması nedeni ile bazılarınca 10.cu gezegen ilan edilirken bir yandan da Plüton'un gezegen sıfatının gözden geçirilmesi tartışmaları yeniden alevlendi. amerika da yapılan araştırmalar sonucunda aslında 12 gezegen dışında dört gezegen daha keşfedilmiş. bunlar pluton dan daha büyük ve yapılan araştırmalarda bu dört gezegenin bir tanesinde yaşamsal bir belirti olabileceği söylenmektedir. yalnız dunyaya çok uzak olan bu dört gezegen nasa nın yapmış olduğu gizlia raştırmalar sonucunda ortaya çıkarılmış ve medyadan bugune kadar saklanmıştır. medyaya nasıl sızdığı bilinmemekte olup araştırmaların devam ettiği söylenmektedir.