Bilimsel çalışmaları nedeniyle adı Antarktika’da bir tepeye verilen Prof. İnan “Küresel ısınma kadar soğuma da var. Veriler saklanıyor. Çünkü ‘ısınma var’ diyenler daha fazla fon alıyor” dedi.
Koç Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Umran İnan dünyanın 7 kıtasını dolaşan, gitmediği neredeyse hiçbir ülke kalmayan nadir insanlardan biri. ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği eğitimi aldıktan sonra yurt dışında doktora yapmak isteyen Prof. İnan’ın hayatı ABD’nin köklü üniversitelerinden Stanford’da burs kazanınca değişti. Ama Stanford’da ODTÜ’de aldığı tüm derslerle aynı eğitimin verildiğini görünce tercihini tek aykırı ders olan uzay fiziğinden yana kullandı. NASA’yla koordineli çalışarak birçok araştırmaya imza attı. Ama yine de aklında hep geri dönmek vardı. Bunu ancak akademisyen olarak 36 yılını Stanford’a verdikten sonra gerçekleştirebildi.
KALBİ BABA TOPRAĞINDA
Yılın en az 90 gününü dışarıda geçiren İnan için kampüs içinde bir odaya kapanmak kolay olmasa da Koç Üniversitesi’nden gelen rektörlük teklifini düşünmeden kabul etti. Çünkü kendini bir gün Antartika’daki buzulların arasında, bir gün Floransa’da, bir gün Sahra Çölü’nde bulan İnan’ın gönlü, babasının doğup büyüdüğü Erzincan Bozyazı köyündeydi. Üstelik Anktartika’da 2 bin 400 metre yükseklikte bir tepeye ‘İnan Tepesi’ adı verilmesine rağmen.
YARDIM PARALARININ CAZİBESİ
Küresel ısınmanın dünya gündemine oturduğu bugünlerde akademik tecrübelerine dayanarak olayın politikleştiğini savunan Prof. İnan iklim konusundaki gerçek verilerin gizlendiğine dikkat çekti. Prof. İnan “Küresel ısınma var diyenler, yok diyenlere oranla fazla fon alıyor. Bu kadar yardım almış kurumlar da bu paralardan vazgeçmek istemiyor” dedi.
‘VERİLERİ PAYLAŞMAYALIM’
Anktartika’da buzulların bir yanda erirken diğer yanda çoğaldığını belirten İnan sözlerini şöyle sürdürdü: İngiltere’de bir küresel ısınma araştırma merkezi çalışanlarının birbirlerine yolladığı e-postaları ortaya çıktı. ‘Küresel ısınmanın o kadar da şiddetli olmadığı yönünde ortaya çıkan verileri kimseyle paylaşmayalım’ yazmışlar. Ben biraz da küresel ısınmanın kendi kendini koruma haline geldiğini düşünüyorum. Bize sunulanları kabul etmeyelim, araştıralım diyorum.
Yarasanın elektromanyetiği cep telefonundan daha fazla
Cep telefonlarının fazla elektromanyetik dalga yaydığı ve zararlı olduğu tezinin hâlâ bilimsel kanıtlara dayanmadığına dikkat çeken Prof. İnan “Kesin konuşmadan önce insanlar üzerindeki etkinin en az 20 yıl takip edilmesi gerekir. Halbuki doğada yarasa ve böcekler de elektromanyetik dalga yaratıyor, belki bunlar cep telefonundan daha zararlı” dedi. Türkiye’de uzay bilimleri açısından üniversite ve TÜBİTAK bazında çalışma yapıldığına da dikkat çeken Prof. İnan “Uzay biliminde ilerlemek için illa NASA kurmaya gerek yok. Teorik araştırmalarla da ismimizi duyurabiliriz. Stanford ile Koç arasında bir bağ kurarak buradaki teorik çalışmalarda onlardan beslenmeyi sağlayacağım” diye konuştu.