• Ünlü ressam Yaşar Çallı tarafından, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in isteği üzerine yapılan, “Atatürk ve Devrimleri” konulu tablolar, Çankaya Köşkü’nün duvarlarından indirilip, depoya kaldırıldı.
• Çallı, GAZETEPORT’a yaptığı açıklamada ‘’ Bu tabloları bir yıl çalışıp teslim ettim. Çankaya köşkünün duvarlarına asıldı. Ancak Sayın Sezer’in görev süresi bitince, bu tablolar da yerlerinden indirilip depoya kaldırıldığını öğrendim. Neden kaldırdıklarını sordum. ‘Merak etmeyin envanterdeler’ cevabını aldım. Tablolarım deponun karanlığında. Bu nedenle artık Köşk davetlerine de katılmıyorum’’ dedi.
Yavuz ALATAN
ANKARA - Ünlü ressam Yaşar Çallı tarafından,
10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in isteği üzerine yapılan, “Atatürk ve Devrimleri” konulu tablolar, Çankaya Köşkü’nün duvarlarından indirilip, depoya kaldırıldı.
Çallı, GAZETEPORT’a yaptığı açıklamada ‘’ Bu tabloları bir yıl çalışıp teslim ettim. Çankaya köşkünün duvarlarına asıldı. Ancak Sayın Sezer’in görev süresi bitince bu tablolar da yerlerinden indirilip depoya kaldırıldı. Bu nedenle artık Köşk davetlerine katılmıyorum’’ dedi.
Çallı, 10. Cumhurbaşkanı Sezer’in bu tabloları yapması için kendisine Çankaya Köşkü içinde bir atölye hazırladığını da vurgulayarak, gelişmeleri şöyle anlattı:
"Sayın Sezer, Çankaya Köşkü'nde çalışmam için bana bir atölye hazırlattı. Burada bir yıl çalışma yaptım. Sayın Sezer’in de görüşleri doğrultusunda, Atatürk ve cumhuriyet devrimlerini anlatan bir dizi hazırlamaya başladım. Bu tablolar benim için adeta bir olgunluk dönemi çalışmaları idi. 32 adet tabloyu teslim ettim ve Köşkün duvarlarına asıldı. Ancak Sayın Sezer’in Köşkten ayrılması öncesi, ben de oradaki atölyemi boşalttım. 11. Cumhurbaşkanı göreve gelince, benim yaptığım ve duvarlarda aslılı bulunan tabloların da indirildiğini öğrendim. Köşkteki yetkililerle yaptığım görüşmede, bu eserlerin depoya konulduğunu belirttiler. Bu olay sonrası artık Köşk davetlerine katılmıyorum. Köşk denince ayaklarım geri geri gidiyor” dedi.
DİNSEL GERİCİLİK TABLOSU
Çallı, tablolar arasında yer alan “Kaos” adlı çalışmasında, dinsel gericiliğin geldiği nokta, cumhuriyete yönelik saldırılar ve şehitleri konu ettiğini de vurgulayarak ‘’ Bu tabloda Atatürk, yaşanan olayları izleyen bir görüntü içinde yer alıyordu. Bütün bu tabloları, büyük bir coşku ve kararlılıkla yaptım’’ dedi ve şöyle devam etti:
"Tabloların büyük bölümü 70x90 boyutundaydı. Bunları depoya kaldırmışlar. Köşk yetkilileri şimdi de ‘Merak etmeyin hepsi envantere kayıtlı’ diyorlar. Ancak sayın Sezer, bu tabloları depolarda dursun diye hazırlatmadı. Hepsini sergilenmek amacıyla hazırlanmıştı. Köşkün duvarlarını süslüyordu. Şimdi ise karanlık depolarda”
YEŞİL AB BAYRAĞI
Yaşar Çallı, depoya kaldırılan tabloları arasında yer alan “Kaos” isimli çalışmayı kendi atölyesinde yeniden resmettiğini de belirtti. Bu kez tabloda son yaşanan gelişmelerin de yer aldığını belirten Çallı, ‘’ Tabloda kara çarşaflı bir grubu, yeşil renkli AB bayrağı ile çizdim.Türkiye’nin içinde bulunduğu durum karşısında sanatçılar da seslerini daha fazla duyurmalı’’ dedi.
“Depoların karanlığına terk edilen Kaos isimli çalışmamın orada durması içimi acıttı’’ diyen Çallı, ‘’ Ben de bu olay karşısında, Kaos isimli tablomu yeniden yaptım. Ortaya çıkan bu durum, bir tablonun iki kez çizilmesine neden oldu. Kaos’ta karamsar bir hava hakimdir. Paletimde günün koşullarını karanlık renklerle vererek, ülkenin içinde bulunduğu durumu da yansıttım. Bu karamsarlık içinde, milli mücadele ve kadınlarımız da yer alıyor. Onlar bana bu ülkenin sahipsiz olmadığını hatırlatıyor” dedi.
İnsan verdiklerinin karşısında hiçbir şey beklemez ve istemezse,
hiçbir zaman aldatılmış ya da hayal kırıklığına uğramış durumuna düşmez.
Cevap: çankayada Atatürk Resimleri Depoya Kaldirildi.
Hiç şaşırmadım bu nedenli bir gericilik bu nasıl bir vatan hainliğidir . . .
Ulu Önder MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ün resimlerini kaldırıp depoya koymakta ne demektir , akıl alır şey değil . . .
Cevap: çankayada Atatürk Resimleri Depoya Kaldirildi.
Bence bu bir şey değil...
Günümüzde "Atatürk'ün bir şey yaptığına inanmıyorum" diyebilecek bir kesim var.
Bunu söyleyebilecek cürete sahip olanlar bunu da yaparlar,ki acı veren şey yaptıklarını takdir edecek kadar gözlerini açabilmiş olmamaları.