Gözlerini üzerime dikmiş yüzünde gülümseme bana doğru ilerliyordu. " Merhaba" dedi O dakikalarda bu kelimenin hayatımı ne denli değiştireceğini tahmin edemezdim. 2 yıldır arkadaşlığımız devam ediyordu. Fındık kabuğunu dolduramayacak bir sebepten bilmem kaçıncı kez ayrılmıştık. Bana inat olsun diye arkadaşlarımdan birine çıkma teklif etmişti. Aylardan sonra beni bir cafeye davet ettiğinde her şeyden habersiz barışmak için çağırdığını düşünerek gittim. Saatler boyu flörtünden bahsetti. Sahte gülümsemeler takılıyor, gözümün önüne düşen göz yaşlarımı engellemeye çalışıyordum. Artık gücüm tükenmişti. Hızla ayağa kalktım. O da hızla kalktı, kolumu tuttu ve gitmeme izin vermedi. Beni deliler gibi sevdiğini söylediğinde etrafımdaki meraklı gözlere aldırmadan hıçkırıklarla ağlamaya başladım. En kısa zamanda diğer erkeğe herseyi anlatıp ayrılacaktı.
Bu olaydan sonra 2 hafta geçti. Beni hiç aramadı acaba o erkeği mi tercih etmişti. Bir telefon kulübesinden onu aradım. Karşımdaki ses onun trafik kazası geçirdiğini yoğun bakımda olduğunu söylüyordu. Ona " senin için döktüğüm her damla gözyaşının cezasını umarım çekersin" demiştim. Ama böyle olsun istememiştim. Bu kez onu tamamen kaybetme korkusundan ağlıyordum. Ankara'^da bir hastanedeydi. Doktorlar yaşaması için şans vermiyordu. Cenaze işlemleri başlamıştı. Tabutuna konulacak yakaya takılacak fotoğraflar hazırlanmıştı. Eş dost hastane kapısında bekliyordu. Bu bekleyiş üç ayı tamamlamıştı. Doktorlar anneyi hastanın yaşam destek ünitelerinden çıkarılması için ikna etmeye çalışıyordu. Çünkü onlara göre yaşasa bile eski sağlıklı günlerine dönemeyecekti. Anne kararlıydı son nefesine kadar yanında olacaktı. Günlerce yanından ayrılmadan onunla konuştu. Ellerini tutmuş yine gelecekten söz ederken parmaklarını kıpırdatarak oğlunun tepki verdiğini fördü. Sevinçten hastane koridorlarında kahkahalar atıyordu. Doktorların " Olmaz" dediğini ana-oğul başarmıştı. 2 yıl olmuştu onu bu süre içerisinde hiç görmemiştim. Bu süre içerisinde onu hiç görmemiştim. Şimdi karşımdaydı, çok değişmişti. Bazı zamanlar beni çileden çıkartıyordu, ona katlanamıyordum. Psikolojik tedavi görüyordu. Yine bir ayrılık zamanıydı telefonda evlenme teklifinde bulunduğunda ciddiye almamıştım. Israrla kendisini görmeye gelmemi istiyordu, yine bir ameliyat geçirmişti. Ziyarete gittiğimde evlenme teklifini yineledi. Hayatımızın 3 yılını bu kaza yüzünden kaybetmiştik. Artık başka vakit kaybetmenin bir anlamı yoktu.
Rüya gibi bir düğünle hayatımızı birleştirdik. Tabuta konması için hazırlanan fotoğrafı duvara astık. Ona her baktığımızda küçük kızımıza ve hayata sımsıkı sarılarak bize verdiği mutluluk için Allah'a şükrediyoruz. Tüm mutluluklar sevenlerin olsun.ewed hersey için geç olmadan sizi seweni üzmeyin aşk dünyalara bedel...