Alara Kalesi’ne 800 metre uzakta bir düzlükte ve Alara Çayı kıyısındadır Tümüyle kesme iri taşlarla 2 bin metrekare üzerine kervansaray olarak inşa edilmiştir 1231 yılında yapılan han birkaç yıl önce onarılmış ve bugün restoran ve alışveriş merkezi olarak kullanılmaktadır Kervansarayın nöbetçi kulübesi günümüzde de özelliğini korumaktadır Kervansarayın ikinci kapısı, yolcuların kalacağı mekanlara açılır Uzun bir koridorun iki yanında odacıklar bulunur Kervansarayın içinde çeşme, mescit ve hamam vardır Yapının onarımı sırasında ortaya çıkan taş ustaların imzaları da dikkat çekicidir Alaaddin Keykubat, Alanya’daki kitabelerde kendisini “Kara ve iki denizin sultanı, Arap ve Acem ülkesinin sahibi” olarak nitelerken, Alarahan’daki kitabesinde “Rum, Şam, Ermeni ve Frenk memleketlerinin fatihi” ünvanını da almıştır Alarahan’a giriş ücretlidir Handaki restoranın yanı sıra Alara Çayı’nın kenarındaki küçük kır lokantalarında da yemek yenilebilir ve servis yapılıncaya kadar çayda yüzülebilir