Adana Savunması
1918 sonunda Adana işgal edilmiş ve hemen arkasından Ermeni akını başlamıştı Fransızlarla birlikte gelen Ermeniler şehirde yağma, öldürme, tecavüz olaylarıyla dehşet yarattılar Türk bayrakları yırtılarak Fransız ve Ermeni bayrakları çekildi Polis Müdürlüğü'ne bir Ermeni getirildi, Bundan sonra Ermenilerin baskıları daha da arttı Temmuz 1919'da Adanalıların büyük kısmı Toroslara doğru göçe başladı Kuva-yı Milliye bundan sonra Fransızlara durmadan saldırarak, rahat vermedi Toroslar'dan devamlı gelen saldırılar karşısında Gülek Boğazı'nı elde tutmak isteyen Fransızlar Pozantı'ya Binbaşı Menil komutasında bir tabur gönderdiler Fakat Kuva-yı Milliye kendisini sıkıştırdığı için Menil Pozantı'da kapalı kaldı Mnil'e yardıma gelen Fransızlar top, makineli tüfek kullanarak, yoldaki köyleri yakarak ve esirleri öldürerek ilerlemeye başladılar Kuva-yı Milliye'nin direnişi üzerine Tarsus'a doğru çekilen 3000 kişilik Fransız kuvveti Binbaşı Menil'e yardım edemedi Takviye alan Fransızlar 19 Mayıs 1920'de 5000 kişilik bir kuvvetle yeniden saldırıya geçtiler Fakat bir avuç milis kuvvet karşısında başarılı olamadılar Menil'e yardım gönderemeyeceğini bildiren Fransız komutanı, Menil'in yarma hareketi ile kurtulmasını önerdi Türk kuvvetlerinin çemberini yaran Menil, yolunu kaybedince, Panzinçukuru Köyü'nden zor ve para kullanarak Hatice adında bir kadınla Kumcu Veli'yi kılavuz olarak aldı Fakat Hatice kurtulmayı başardı ve köylülere durumu bildirdi Sünedir Boğazı'nda pusuya düşürülen Fransızlar 28 Mayıs'ta bir avuç köylüye (bu kuvvetleri büyük bir askeri güç sanmışlardı) teslim oldular Teslim oldukları köylülerden insanca muamele gördüler, yaptıkları Zulme rağmen kendilerine yiyecek verildi