Mersin / Silifke
Akdeniz Bölgesi’nde, Mersin İline bağlı bir ilçe olan Silifke’nin doğusunda Erdemli, batısında Gülnar ve Mut ilçeleri, kuzeyinde Karaman ili, güneyinde Akdeniz ile çevrilidir Toros dağlarının eteğinde, Göksu nehrinin iki yakasında kurulmuş bulunan Silifke; Güneydoğu Anadolu, Doğu ve Batı Akdeniz ile İç ve Batı Anadolu’yu birbirine bağlayan karayolu ağının kavşak noktasında yer almaktadır İlçenin kuzey kesimini Bolkar Dağlarının batı uzantısı olan Yüğlük Dağı (2474 m), güneyini de Akçalı Dağları, orta kesimini Pusatlı Dağı (1667 m) engebelendirir Dağlık alanlar göknar, sedir, kızılçam ve ardıç ormanları ile kaplıdır
Mersin’in orta kesiminde yer alan Silifke’nin büyük bir bölümü platolar ile dağlık alanlardan oluşurİlçenin güney kesimi Taşeli Platosunun üzerindedir Burada Balandız, Gökbelen ve Kırobası gibi yaylalar bulunmaktadır
İlçe topraklarını Lamas (Limonlu) Çayı ve Göksu Nehri sulamaktadır Göksu Nehri Mersin’in en büyük akarsuyu olup, derin vadiler oluşturduktan sonra Silifke merkezinin tam ortasından geçer, taşıdığı alüvyonlarla Silifke ovasını oluşturduktan sonra Akdeniz’e dökülür İlçe sınırları içerisindeki başlıca doğal göller, Göksu deltasında yer alan lagün gölleri olan Akkgöl ve Paradeniz’dir Mersin’e 80 km uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 2943 km2 olup, toplam nüfusu ise 156351’dir
Ova ve kıyıdan itibaren kuzeye doğru yer alan dalgalı arazi kuşağındaki makiliklerde defne, zakkum, menengiç, murt, harnup gibi tipik Akdeniz bitkileri vardır İlçenin kıyı kesiminde tipik Akdeniz iklimi hakimdir Yazlar kurak ve sıcak, kışlar ılık ve yağışlıdır
İlçenin ekonomisi tarım, hayvancılık ve turizme dayalıdır Tamamı sulanan ova kesiminde hububat, yer fıstığı, susam, sebze, çilek, narenciye ve çeltik üretilmektedirYetiştirilen tarımsal ürünlerden bazıları ise; limon, buğday, arpa, üzüm, zeytin, elma, portakal ve muzdur Az miktarda da badem, baklagiller ve soya yetiştirilir Turfanda sebzeler için seralar kurulmuştur Dağlık kesimlerde küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapılmakta olup, genellikle keçi türü yaygındır Küçükbaş hayvan besiciliği daha çok canlı hayvan ticaretine yöneliktir Ovalarda da büyükbaş hayvan besiciliği yapılmaktadır Başlıca hayvansal ürünler; yoğurt, peynir, yağdır Kümes hayvancığında da tavukçuluk ön sırada gelmektedir
Taşucu’nda iskele olarak kullanılan bir de balıkçı barınağı bulunmakta olup, balıkçılık da önemli gelir kaynakları arasındadır Kırsal kesimlerde el tezgahlarında hayvancılığa dayalı dokumacılık yapılırTaşucu beldesinde bulunan ve ülkenin sayılı kağıt fabrikalarından biri olan SEKA Akdeniz Müessesesi, Silifke’nin en önemli ve en büyük sanayi kuruluşudur
Tarihi ve doğal yönden oldukça zengin olan ilçe turizmden büyük gelir sağlamaktadır Tarihi yapıları, plajları, Narlıkuyu Mağarası ve Cennet-Cehennem Obrukları ilçenin turizm yönünden önemli değerleridirAyrıca Çamdüzü Orman Dinlenme Tesisleri, bazı deniz kaplumbağalarının yumurtladığı Göksu Deltası da turizme katkısı olan doğal alanlardır İlçe topraklarında barit, demir, dolomit ve kireçtaşı cevher yatakları vardır
Eski bir yerleşim yeri olan Silifke yöresinde Seleukeia, Olba, Holmoie ve Korosion antik kentleri bulunmaktadır Kilikya bölgesinin batı bölümündeki bu yöre Seleukoslar döneminde Anadolu’nun önemli bir kesimi idi Silifke yakınındaki bir höyükte MÖ2000 yıllarına ait yerleşim izlerine rastlanmıştır Büyük İskender’in komutanlarından ve Suriye Krallığı’nın kurucusu Selefkos Nikator, bugünkü Taşucu’nun olduğu yerde, İon göçü sırasında ‘Holmi’ adıyla kurulan koloniyi ele geçirip halkını da kıyıdaki Holmi’den 12 km içeriye bugünkü Silifke’nin bulunduğu yere yerleştirmiş ve “Seleukos’un Şehri” anlamına gelen Seleucia kentini kurmuştur Halkın Seleukeia’ya taşınmasından sonra bugünkü Taşucu’nun bulunduğu kent limanı Seleukeia için işlevini sürdürmüş ve Erken Bizans dönemine kadar Holmoi ismini korumuştur
Roma İmparatoru Diokletianus’un İmparatorluk reformları sırasında Seleukeia yeni kurulan eyalet İsauria’nın merkezi (metropolisi) konumuna getirmiştir Kenti en parlak devrini Roma imparatorluk döneminde yaşamıştır Geç Antik dönemde ise, Toros kabilelerinin baskısı artmış, İSIVyüzyılda İsauralı baskıncılar kenti yağmalamışlardır
Roma ve Bizans döneminde önemini koruyan bu kent XI ve XIIyüzyıllarda Ermeniler ile Bizanslılar arasında sürekli el değiştirmiştir IIIHaçlı Seferi sırasında IFriedrich (Barbarossa) 190 yılında Göksu’yu geçmek isterken burada boğulmuştur
Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Orta Asya’nın Balkaş Gölü kıyılarında yaşayan Türkmen boylarından bazıları buraya yerleştirilmiştir Selçuklu Devleti’nin yıkılmasından sonra Karamanoğulları yöreye hakim olmuş, 1471 yılında Fatih Sultan Mehmet’in komutanlarından Gedik Ahmet Paşa Silifke’yi Osmanlı topraklarına katmıştır
XIXyüzyılda Adana Vilayetine bağlı İçel Sancağına bağlı idi Cumhuriyetin ilanından sonra 1933’te ilçe konumuna getirilmiştir
İlçede bulunan tarihi eserler arasında,
Silifke Kalesi
Mezgit Kale
Tokmar Kalesi
Sinekkale
Helenistik Kule
Silifke (Göksu Köprüsü-Taş Köprü) Köprüsü
Derinçay Köprüsü
Sarı (Kızıl) Köprü
Hagia Thekla (Meryemlik) Kilisesi
Cambazlı Kilise
Meryem Ana Kilisesi
Zeus Mabedi Üzerindeki Kilise
Silifke Müzesi
Atatürk Evi Müzesi
Taşucu Amphora Müzesi
Korkusuz Kral Anıt Mezarı
Alaeddin Camisi
Reşadiye Camisi bulunmakta olup, ilçedeki doğal oluşumlar ise Cennet Mağarası (Cennet Çöküğü) ve Cehennem Mağara ve Çukuru'dur