|
Sponsor |
|
||||
Bayramın Olsun
Elini öpecek anam olmadı
Gözümde akacak yaşım kalmadı Bayramı bayrama kattım olmadı Anasız bayramlar sizlerin olsun Koşturdum ardından yetişemedim Küçüktüm salına anam erişemedim Bir daha seninle görüşemedim Ana bayramınız mübarek olsun Teneşir duşunu erken alacağım Kabrinin yanına bende yatacağım Geldiğimde her gün anam bayram yapacağım Elini öpüşüm bayramın olsun Kabrinin üstünde cennet bahçesi Üçler, Mevlana’lar hakkın nefesi Ziyaret edenler fatiha sesi Anama gönderin bayramı olsun |
|
||||
Kar Çiçekleri
Su bekliyor pınarlar
Çınarlar tarih saklı Çiçekleri yoldular Toprağın gözü yaşlı Beyaz gömlek üstünde Çiçekten düğmeleri Soğuk karlar içinde Açar kar çiçekleri Bak şu yağan buluta Dedem Korkut ağlıyor Batı’dan esen rüzgâr Töremi baltalıyor Beyaz karlar üstünde Asena’nın izleri Soğuk karlar içinde Açar kar çiçekleri |
|
||||
Adımız Mehmet
Şemdinli dağlarında güneş
Çocuk kadar cılız ve benim kadar yorgun Yaz günlerimin yaramaz çocuğu Bu sana verdiğim son selam Karları koynunda eritip Baharlarda Fırat’ı emziren süt anam Alnımdaki soğuk teri silemeden Neden son yolculuğumu çaresiz seyredişin Harran ovasının susuzluğuyla çatlayan dudaklarım Diz kapağımda parlayan kurşun Şimdi hücre tavanından daha yakın gökyüzü Elimde tuttuğum yaram olmasa Hilallere yıldız toplardım geceler boyu Dokuz ışıklı al kanatlı sancağım Hilal’li yıldızlar yar olsun sana Adımız Mehmet, yaşımız yirmi Hür dolaş göklerde, düşünme beni Bendeki bu taze kan volkanlar gibi Güneş bile solduramaz rengini Ah kır çiçekleri Nerde annemin ağzındaki gülsuyu kokan dualar Çocukluğumu hatırladım yirmi yıl sonra Arkadaşlarımla kartopu oynadığım okul bahçesine sor Kardan adam yapamıyorum belki Kanıma beyaz kardan ay yıldızlar işledim anne Güneş bile utancından yüzünü çevirdi |
|
||||
Metropol
Gökyüzünü kapadı tavandaki duvarlar
Toprak rengi hayatı avuç avuç yoldular Metropolde cinayet, cinayet işlediler Genç adamın üstüne gazeteler örttüler Çiçek diye attılar bilenmiş bir bıçağı Sönüp gitti o anda genç adamın hayatı Metropolde cinayet, cinayet işlediler Genç adamın üstüne gazeteler örttüler Vuruldular, kanlarıyla suladılar gülleri İçtiler, kurudu dikenleri Vuruldular yeni tutan fidanlar Yıkıldılar, kurudu filizleri Sökün iki kanatlı kapıyı Anca sığar benim fikirlerim Genişletin ne olur dar sokakları Anca sığar benim heybetim Denizleri çoğaltın, kulaçlarım değmesin kıyılara Köpek balıklarını çekin yolumdan Parmaklarıma takılmasınlar Dalgalar düşün peşime Gemiler savaşmasın benimle |
|
||||
Kız Çiğdem
Kız Çiğdem, Çiğdem, seni ben alam gidem
Özün mene gelmezse söyle men nasıl edem Çimenlerde, çimenlerde, gül biter çimenlerde Yara gölge olum men, uzansın çimenlerde Kız Çiğdem, Çiğdem, seni ben alam gidem Özün mene gelmezse söyle men nasıl edem Başında var gül başında, yârimin gül başında Gel seninle buluşalım özümle gölbaşında |
|
||||
Üniversite Kahvesi
Beni doğuran annem
Bilemedim senden önce öleceğimi Omuzlar üstünde yürürken Hatırlatmak istemezdim sana doğum sancılarını Neden anlatmadın bana Yarasaların gece kan emdiklerini Neden söylemedin sanki Akreplerin zehirli kurşunu var diye Haber ver arkadaşlarıma Pusu kurdular yine üniversite kahvesine Anne; gururlan artık Bugün Cuma, Fatih Sultan Mehmet Han’la aynı saftayım Tuna’ya özendim, Sakarya gibi kalktım ayağa da Parmaklarımla yırttım kan damarlarımı Bayrağımın rengi solmasın diye Kız kardeşimin başörtüsünü ört, okuluna gitsin Dışarısı zemheri, saçlarına soğuk değmesin Seccadeni ört tabutuma da omuzlarımız üşümesin |
|
||||
Azat Meydanları
Tanklar ile yürüdüler
Karanfiller arasından Çiçek gibi gençleri Kopardılar analardan Şafak vakti yürüdüler Azat meydanlarına Güneş doğmadı daha Azat meydanlarına Sen bu ağacın son yaprağısın Sen bir basamaksın ve haykırışsın Dumanlı bir vakit kınalı ellerin ağıtısın Bir tekbir duydum son nefesimde Hazar dalgalandı, gök parçalandı Ve toprak sarsıldı yer yer Öz oğlumu vurdunuz diye Dökülürken üstüme Annemin gözyaşları Gece karanlığını Ateş böceği sardı Elde çiçek tozları Kalbime sıcak bakın Toplanın etrafına Şehit olmuş canların Şafak vakti yürüdüler Azat meydanlarına Güneş doğmadı daha Azat meydanlarına Anne sevinin, sevinin artık Eve dönemedik diye üzülme Ağıtlar yakıp ta sürme yüzüne Sevinin, biz meydanlarda ölsek de Siz sanmayın, şehit kanı kalır yerlerde Bir önder çıkacaktır elbet Bizleri bekliyor simdi Hilal’in gösterdiği şehirde Ben huzur bulacağım Ve karanfiller yetişecek üzerimizde Gözlerimi açmayın Yaklaşırken ölüme Yer ayırın topraktan Açan karanfillere |
|
||||
Çırpınırdı Karadeniz
Çırpınırdın Karadeniz
Bakıp Türk’ün bayrağına Ah ölmeden bir görseydim Düşebilsem toprağına Sırmalar sarsam koluna İnciler dizsem yoluna Fırtınalar dursun yana Yol ver Türk’ün bayrağına Ayrı düştüm dost elinden Yıllar var ki çarpar sinem Vefalı Türk geldi yine Selam Türk’ün bayrağına |
|
||||
Anka Kuşu
Avcı topla tuzağını Anka kuşu avlanamaz
Dünyalar kan kırmızısı gözlerime bakılmaz Kararlı adımların ıslak ayak seslerin Yağmurları içtiler yırtık ayak izlerin Gözlerim düşünürken gökyüzünü mavisini Kurşunlar küstürüyor kuşların sevgisini Kararlı adımların ıslak ayak seslerin Yağmurları içtiler yırtık ayak izlerin |