|
Sponsor |
|
||||
Kına Yak
Gidişimde tıpkı gelişim gibi çok sessiz olacak
Çıt bile çıkarmadan çekip gideceğim lanet olası hayatından İlk günlerde yokluğumun farkına bile varmayacaksın belki ama Sana yemin ediyorum, Sana yemin ediyorum öyle bir an gelecek ki Yokluğum boğazına düğümlenecek Bensiz nefes bile alamayacaksın Çaresizlik içinde kıvranarak Beni arayacaksın İşte, işte o an evlat acısı gibi Yüreğinin tam orta yerine oturacağım Aklın bende, fikrin bende kalacak Düşüneceksin Aklından geçen sorulara cevap bulamayacak Acaba şimdi nerde, kiminle diyeceksin Beni düşünmekten, Beni düşünmekten kafayı yiyeceksin Sensiz batan her güneş Ömrümden bir asır götürse de Sensizliğin acısı beni damla damla bitirse de Telefonumda kalan son bir mesajını silmeye kıyamadığımı Yerine kimseyi koyamadığımı Ve lanet olsun, lanet olsun ulan en acısı Sana, sana doyamadığımı bilmeyecek Bilemeyeceksin Beni düşünmekten kafayı yiyeceksin Ey benim yürek sızım Ey benim hayırsızım A benim kınalı kuzum A benim imkansızım Bu şiir sana, bu şarkı sana Ama sen bunu bilmeyeceksin Yaşadıkça ve nefes aldıkça Acaba, acaba bir gün döner mi diye Bekleyeceksin boşuna Boşuna, boşuna bekleyeceksin Ben sensiz öleceğim Sen, bensiz sürüneceksin Ve bir gün, çok gereksiz bir anda Çok gereksiz bir yerde Ve çok gereksiz birinden duyacaksın Bu şerefsiz Dünya’dan Pılımı pırtımı toplayıp çekip gittiğimi İşte o an, İşte o an Belki hiç kimse hiçbir şey bilmeyecek ama Sadece sadece sen bil yeter Sebebim sensin, sebebim sensin Kına yak |
|
||||
Tavaf
Niye yüzünü asarsın
Gözüne kurban olduğum Sineme ataş basarsın Közüne kurban olduğum (Nakarat) Tavaf etseydin bin kere Kimse bilmez Kabe’n nere Ayağın bastığın yere İzine kurban olduğum Destur eyle göz deymesin Yadlar yoldan eylemesin Sen söyle eller demesin Sözüne kurban olduğum (Nakarat tekrar) Güneş doğar, ay tutulur Yedi koça toy tutulur Cemalına soy tutulur Yüzüne kurban olduğum (Nakarat tekrar) Sabret güzel sabret hele Gönül sökün etti dile Sefai’m kapında köle Özüne kurban olduğum (Nakarat tekrar) |
|
||||
Dost
Derdimin dermanı dostlar yalanmış
Koyverin yakamı dert yesin beni Ahde vefa yalan, aşklar yalanmış Koyverin yakamı dert yesin beni Gurbette ölürsem gömmeyin sakın Dağlarda, taşlarda it yesin beni Düşmana gerek yok, dost yesin beni Hazanda yaprağa döndüm, savruldum Zemheri ayında yandım, savruldum El değmez kor idim, söndüm, savruldum Koy verin yakamı, dert yesin beni Gurbette ölürsem gömmeyin sakın Dağlarda, taşlarda it yesin beni Düşmana gerek yok, dost yesin beni Aşk’ın ozanları olur mihnetsiz Kimi de keyifte yaşar zahmetsiz İhanet düzeni kalsın Ahmet’siz Koy verin yakamı, dert yesin beni Gurbette ölürsem gömmeyin sakın Dağlarda, taşlarda it yesin beni Düşmana gerek yok, dost yesin beni |
|
||||
Firar Geceleri
Kaçardık pencereden bazı geceler
Delice bir sevinçle Gözlerimiz ışıl ışıl Gündüz yavuklumuzun yanına gideceğiz diye Özene bezene cilaladığımız çizmelerimizi Kirletmenin zevkini tadarak Bir başka gezerdik Yurttan kaçtığımız firar gecelerinde Delikanlıca Kaçardık pencereden bazı geceler Bekçiye gözükmeden Sessizliği kıskandıracak kadar sessizce Ve bir o kadar da erkekçe Aramızda topladığımız son harçlıklarımızla Fırından yeni çıkmış sıcacık ekmek alır Koşar adım dönerdik yurda Gizlice Kaçardık pencereden bazı geceler Maksat; yeşillik olsun, İş olsun, muhabbet olsun Gömleksiz kravat takar Altına da şalvar çeker gezerdik İsyan karası firar gecelerinde Sevda türküleri söyler, şiirler yazardık Sevgiliye Sev diye Kaçardık pencereden bazı geceler Niçin El sallamak için Eğer evden paramız yeni gelmişse Bir tek sigarayı Üç-beş arkadaş paylaştığımız Nikotinsiz gecelere inat Cigara tazeler, sabahlardık Bazen terminalde Bazen garda Sabah ezanının hemen sonrasında Günün ilk ışıklarıyla birlikte gelirdi Meram ekspres Uykudan kanlanmış gözlerle Vagonlardan inen yolcular doldururdu Gar kahvesini ve simitçinin önünü Bizler yerimizde duramaz Sabırsızlıkla beklerdik Trenin hareket düdüğünü Az sonra hantal lokomotif homurdanır İhtiyar raylar gıcırdarken Yüzümüzde o muzip öğrenci gülümsemesi El sallardık kimsesiz yolculara Belki, belki hayra gireriz diye Kaçardık pencereden bazı geceler, Sevdalıydık Birimiz, binimiz değil, Hepimiz sevdalıydık Kındaki kılıç Beldeki hançer Duvardaki mavzer kadar sevdalıydık Yerden göğe kadar Kimsenin anlamadığı kadar Allah’ına kadar sevdalıydık Haa... Kimine göre de deliydik Ama bilmiyorlardı ki Hepimiz birer sevgi militanı Hepimiz birer gül dalıydık Kaçardık pencereden bazı geceler Dertleşmek için Kimi, yapamadığından Kimi, utanıp sıkıldığından Kimi de anlatma ihtiyacı hissetmediğinden Anlatmazdı belki ama Kim ne derse desin En güzel sevdaları Biz hep o dönemlerde yaşadık Kerem ile Aslı’yı Ferhat ile Şirin’i Leyla ile Mecnun’u Madam Bovary’i Doktor Jivago’yu Ve hatta Sheakspeare’nin Romeo ve Jüliet’ini Kendi sevdalarının Küçüklüğünden şüpheye düşürecek O koca koca sevdaları biz çaktık Kız yurdunun önündeki kaldırımlara Biz kazıdık Bekar odalarımızın duvarlarına Lakin, lakin Biz sevdiklerimizi Saman alevi aşklarla aldatmadık Ne bir öğrenci bunalımında Kampüsün ara sokaklarına Bırakıp kaçtık onları Ne de sattık Beyoğlu’na Allah’ın emri Peygamber’in kavli dedik İstedik Vermezlerse, vermezlerse 'Bozkır Töresi’dir' Delikanlı olan Kendisine yâr olmayanı Ele yâr etmez dedik Pusatlandık bir firar gecesi Aldık götürdük onları Helâlimiz Namusumuz Baş tacımız oldular |
|
||||
Deli Gibi
Yolumuz sevgi yolu
Sımsıcak dolu dolu Seslensin Anadolu Deli gibi sevdalıyız biz ( 2 ) Deli gibi Sevdalıyız biz ( 8 ) İnsan muhtaç sevgiye Bu kavga , nefret diye Dostluğa kardeşliğe Deli gibi sevdalıyız biz ( 2 ) Deli gibi Sevdalıyız biz ( 8 ) Taşına, toprağına Gülüne, yaprağına Ay yıldız bayrağına Deli gibi sevdalıyız biz ( 2 ) Deli gibi Sevdalıyız biz ( 8 ) |
|
||||
Kamyoncu
Uzun yol şoförüyüm hemşerim
Kamyoncuyum senin anlayacağın Bir yarime hasretim Bir de şafak uykusuna Arabamı sorarsan Markası he, aman da aman En fazla yaptığı sürat seksen beş Tuh ulan, tuh ulan Şimdi sollayıp geçti bir Mercedes O ne fiyaka, o ne caka Mübarek, yürümüyor da uçuyor be Bizse rampa yokuş Ha babam, de babam Ne yol kısalır, Ne mesafe daralır Sanırsın ki kaplumbağa Kaplumbağayla yarışta Ağır, aksak kum saatinde yürümeler Asılı kalmıştır zaman sarnıcında tüm vakitler Anandan emdiğin süt burnundan gelir Kaç tövbede tövbeni bozarsın Vurdukça hayallerinle kendini yeni yollara Basarsın gaza, egzoz dumanından ciğerler fora Hayat teknesinde umurunda mı alabora Kah uzun yakarsın farları, kah kısarsın Nazar etme ne olur, Çalış senin de olur muhabbetine Yediğin küfürler, ödediğin cezalar cabası Miras değil, alın teri hatırası Günlerce yük bekleme faslı Gidiş ve dönüşün ikiz kardeşliği Katlanılmazlık bir yana Çekilmez tahammülsüz eziyet Sefilliğin daniskası Şoförsün sen arkadaş, bas gaza Korksun yollar senden Lakin, ayrı bir tat, ayrı bir alışkanlık Sersefilliğin lüksünde Yorgunluk nasıl yaşanır, sen bilirsin Bayram, seyran bilmez hep yolda geçer ömrün Çay, sigara, yemek molası Ne muhabbet ama değil mi Çivi gibi çakılıp kalmak oturduğun yere Çek, çek bir garaja, uyusun uyku seni Ah ulan, aaaah ulan ahhh Ne bilsin, ne anlasın halinden ufak araba şoförleri Uzun yola hüküm giymişsin sen Çorbaya tuz katabilecek kazanç ta yok amma Geri dönüşü de olmaz lan bu işin Mahallenin lakırdısı olmayı kim ister Hırslandıkça basarsın gaza, Talihin yaver gider yapmazsın kaza Şöyle, şöyle bir de kuruldun mu şoför mahalline Deyme gitsin, diyecek yoktur keyfine Sigara dumanı hayalinde, bin bir düşünce beyninde Yine korksun yollar senden Kargasekmez, deve bağırtan da neymiş Viraj filan hava civa canım Yeter ki yağmur, sis, kar, tipi perdelemesin Perdelemesin uyku yerine gözlerini Takviyeli bir çay, ardına da salladın mı bir gripini Ferdi’nin sesine de kaptırdın mı kendini Vız gelir tırıs gider sıkıntılar Bi de, bide korna çal lan afillisinden Sağ şeritten kay ufak ufak sola Yani ortala yolu, sırt dönüp kurallara Aldırma, aldırma ardından çıkan cılız seslere Tadını çıkar biraz işin Ne de olsa onlardan yüksektesin Dikize takıl, dikiz aynasından bir bakış savur Çatlasın ardındaki kutan paralar Dabakhane’ye yetişecek değiller ya Hadi geçsinler bakalım güvenip kallavi arabalarına Tzıııt tzııt Ne o geçişler öyle, nanik çeker gibi bize Hayatın naniğini yediğimiz yetmezmiş gibi İstemem kalsın, olsa dükkan senin Takasın yokluğuna takılıyız zaten Tamtakır dönüş yolunda Kimden alalım hırsımızı sizden başka Şunun şurasında yol ve yolcu değil miyiz Kaç gündür yoldayız, ne gün döneriz Var mı bilen Yol hikayesidir bu Yol ve yolcuya dair Acının sosu Yani feleğin piyangosu Dedim ya Uzun yol şoförüyüm hemşerim Kamyoncuyum senin anlayacağın Bir yarime hasretim Bir de şafak uykusuna |
|
||||
Saçların
Saçların aklımı başımdan aldı
Dermansız dertlere düşürdü beni Bir teli katlimin fermanı oldu Düz yolda dağlardan aşırdı beni Saçların, saçların hele saçların Yatanda göğsüme gele saçların Saçların bahtımın karası gibi Saçların gönlümün yarası gibi Saçların derdimin çaresi gibi Aklımı başımdan ala saçların Saçların, saçların hele saçların Yatanda göğsüme gele saçların Laleden, sümbülden, gülden ayrıldım Sayende lal oldum dilden ayrıldım Pusula kayboldu, yoldan ayrıldım Şaşkına çevirdi beni saçların Saçların, saçların hele saçların Yatanda göğsüme gele saçların |
|
||||
Kerimoğlu
Haydı ülen de haydı ülen
Kerimoğlu’nun sandalı da sandalı Al ganlara boyanmış Kerimoğlu’nun her yanı da her yanı Haydı ülen de haydı ülen Şu dağlarda geyik kalmadı Oyna ülen de kır arabım sen oyna Senden başka yiğit kalmadı |
|
||||
Haydar Haydar
Ben melanet hırkasını kendim geydim eynime
Ar u namus şişesini taşa çaldım elimle Ah haydar, haydar, taşa çaldım elimle Gah inerim yeryüzüne seyrederim alemi Gah çıkarım gökyüzüne, seyreder alem beni Ah haydar, haydar seyreder alem beni Nesimi’ye sormuşlar, yarin ile hoşmusan Hoş olayım, olmayayım o yar benim, kime ne Ah haydar, haydar o yar benim, kime ne |
Konuya Ait Popüler Kelimeler |
ahmet yılmaz kamyoncu şiiri sözleri ahmet yılmaz kamyoncu sözleri uzun yol şöförüyüm hemşerim kamyoncuyum dinle ahmet yılmaz uzun yol şoförüyüm kamyoncuyum senin anlayacagin ahmet yılmaz güzel ölüm indir ahmet yılmaz dost sözleri ahmet safak ezoz sarko spzu indir ahmet yilmaz kamyoncu sözleri ahmet yılmaz kamyoncu sevdalıyız kındaki kiliç ahmet yılmaz şiir sevgiliye |
|