|
Sponsor |
|
||||
Cano
Ekmek ve su kadar vazgeçilmez
Karadeniz kadar vahşi Sansa Deresi kadar karmaşık Diyarbakır geceleri gibi Kapkaraydı gözlerin Cano Sen yanımdayken, Asi Nehri gibi Tersine akardı zaman Sensizlikte her biri asır olan Günler, saatler, dakikalar, saniyeler Velhasılı zaman Zaman kanatlanır, uçardı Cano Ve sen ıtır kokardın Dağlarım gibi Ülkem dağları gibi Yıldız yıldız Saçların dökülünce omuzlarına Cizre semaları Seni kıskanırdı Cano Mermi sesleri duyulmaz olur Sessizliğin gümbürtüsü kaplardı ortalığı Ellerin, ellerin göğsümde gezinirken Cudi, Gabar misali heybetim biter Malabadi olurdum ayaklarının altına Erirdim, erirdim, erirdim Cano Pusuları, mayınları İkiyaka’yı, Pınarcık’ı Çiçekli’yi,Yavi’yi, Karabağları unutur Fırat, Dicle olurdum Gözlerinin içine bakarken Ölürdüm Cano Gözlerindeki ışıltıyı Sevdayı Yanıklığı Yiğitliği gördükçe söverdim Munzur papatyasını, Pervari balını Şifa diye satanlara Cano Sövdükçe anlardım Sövdükçe anlardım Atıf’ın idamını Mansur’un isyanını Rahmani Baba’nın katlini Ve Ferhat’a dağ deldiren deliliğini Anladıkça, anladıkça, anladıkça Dağlara, dağlara Dağlara döner haykırırdım Allah, Kitap, silah çarpsın ki Seni seviyorum, seni seviyorum, Seni seviyorum Cano Hem de Hiç istemediğim kadar |
|
||||
Gecenin Bir Yarısında
Gecenin bir yarısında
Yanmışsın İstanbul'da Yalancı bir tebessüm Dolanır dudaklarda Vardı senin bir sevenin Ömrüm senindir diyenin Hani şimdi nerede Yok yok yok Onu sen kaybettin Onu sen kahrettin Birer birer sönerdi Sokaktaki lambalar Biz seninle yaşardık Kış ortasında bahar Ne istiyorsun benden Daha verecek nem var Sen baharlarımızı terkedip Zemheriyi seçtin Sen gittin Karakışlar yok etti bizi Tipi boran vurdu El değmemiş sevdamızı İhtirasların yedi bitirdi aşkımızı Bizi sen bitirdin Bizi sen yitirdin Bizi sen yok ettin Bizi sen yaktın Bunu sen yaptın Sen yaptın Bu yanlışı sen yaptın Cezanı çekeceksin Bir gün pişman olacaksın Ve pişman öleceksin |
|
||||
Ve Sen Gidiyorsun
Ve sen gidiyorsun
Yaşananları yok sayarak Cami kapısına piç bırakırcasına Ardına bile bakmadan gidiyorsun Ve sen gidiyorsun Dünümüzü silerek Bugünümüzü kırıp dökerek Yarınımızı yok ederek gidiyorsun Ve sen gidiyorsun Sensiz olamayacağımı Yanımdayken bile seni özlediğimi Saçının bir teline dahi kıyamadığımı Bile bile gidiyorsun Ben şimdi kimin gözlerinde öleceğim Ben şimdi kimin dizlerine yatıp Kimin ellerini tutacağım Kabuslar gördüğüm Karabasanlarla sarmaş dolaş olduğum Sehpalı hazan düşlerimde Kimi uyandırıp Kimin omuzlarında ağlayacağım Senden başka kimsenin yanında Ağlayamayacağımı Bile bile gidiyorsun Ve sen gidiyorsun Kafamı duvarlara vura vura Hücre hücre parçalasam İşkencecilerin yapamadığını Yapsam kendime Kendimi içten içe yesem bitirsem Yok etsem bile Kapının önüne çıkınca gönlüm olsada yıkık Yine alnım ak yine başım dik olacağımı Sanki sen hiç gitmemişsin Sanki Hiç bir şey olmamış gibi davranacağımı Bile bile gidiyorsun Ve sen gidiyorsun Sensizlikten çıldırsam Ecelim olacağını bilsem de Sana gitme demeyeceğimi Sana yalvarmayacağımı Bile bile gidiyorsun Velhasılı kelâm sevdiğim Uğruna ömrümü verdiğim Uğruna Gecelerimi çarmıha gerdiğim Sensiz yapamayacağımı Sensiz yaşayamayacağımı Bile bile gidiyorsun Ve sen gidiyorsun Git... Beni hayallerimle Beni terkedilmişliğimle Beni sensizlikle başbaşa bırakarak git Git artık git Ve sen gittin Ve ben sensiz yokum Ben sensiz bitmişim Ben sensiz bir hiçim artık Ama giderken Bir şey unutmadın mı gülüm Sen Sen varya sen Sen artık Bensiz Hiç bile değilsin |
|
||||
Yerde Kalmasın
Avukatlar gelip gelip gitsinler
İmralı havası alıp gitsinler Savunmana delil bulup gitsinler Asın bu katili nefes almasın Şehidimin kanı yerde kalmasın Yetmiş avukata ne gerek vardı Dangalos Dallama gelse yeterdi Üçü bir arada olup biterdi Asın bu katili nefes almasın Şehidimin kanı yerde kalmasın Şehidin geride oğlu kızı var Yanmış yüreklerde dinmez sızı var Bir bilsen kellende kimin gözü var Asın bu katili nefes almasın Şehidimin kanı yerde kalmasın Şehitlikte açık görüş olmuyor Feribotla bacı kardeş gelmiyor Olanları aklım fikrim almıyor Asın bu katili nefes almasın Şehidimin kanı yerde kalmasın Cümle şehitlerin adı sorulsun Kıssadan hisse hesap görülsün Fazla uzatmayın kalem kırılsın Asın bu katili nefes almasın Şehidimin kanı yerde kalmasın |
|
||||
Askerler
Dostlara sorsanız ermiş veliyiz
Düşmana sorsanız onmaz deliyiz Adınız ne diye sormayın bize Alparslan Türkeş’in askerleriyiz Türkoğluyuz Türküz Türkün dalıyız Turan ellerinin nazlı gülüyüz Kökünüz ne diye sormayın bize Alparslan Türkeş’in askerleriyiz Ne rütbemiz olur ne de payemiz Ülküye kavuşmak kutlu gayemiz İşiniz ne diye sormayın bize Alparslan Türkeş’in askerleriyiz Düşmüşüz sevdaya gönül vermişiz Her türlü belâya göğüs germişiz Aşkınız ne diye sormayın bize Alparslan Türkeş’in askerleriyiz |
|
||||
Reis
Romantik, serseri düşler kurardın,
Çaresiz dertlere derman arardın, Yaş otuz demeden soldun, sarardın, Saçlarına aklar düşmüş be Reis Yaşananlar rüya, düşmüş be Reis Ahde vefa denen yalanmış meğer, Yüzüne gülmeler planmış meğer, Koynunda beslenen yılanmış meğer, Saçlarına aklar düşmüş be Reis Yaşananlar rüya, düşmüş be Reis Dağ demedin, taş demedin dolaştın, Herkes çekti gitti, bir sen savaştın, Saçların siyahken kaç kez seviştin? Saçlarına aklar düşmüş be Reis Yaşananlar rüya, düşmüş be Reis |
|
||||
Ağaç
Ömrüm boyunca hep bir ağaç olmak isterdim
Dünya’nın en güzel insanlarına Meyve verebilmek için mi? Sevda şiirleri yazılan Kağıt kalem olmak için mi? Sevgililer gölgemde buluşsun Gövdeme kalp içinde isimlerinin İlk harflerini kazısınlar diye mi Yoksa sevgililerin birbirlerine ‘’’Seni seviyorum, sensiz olmuyor’’ dedikleri anda Onlara şahit olabilmek için mi? Bilmiyorum, bilmiyorum Ömrüm boyunca hep bir ağaç olmak isterdim Kuşlar, dallarıma yuva yapsınlar Anne, babalar çocuklarına Salıncak kursunlar diye mi? Ya da mahallenin haylaz çocukları Taşlasınlar, dallarımı kırsınlar diye mi Bilmiyorum Ömrüm boyunca hep bir ağaç olmak isterdim Bir ressam tuvaline çizsin Bir fotoğrafçı resmimi çeksin diye mi Hoyrat bir militana hedef olmak için mi Yoksa, insanlar mutlu olsun diye Çatır çatır yanmak için mi bilmiyorum Ömrüm boyunca hep bir ağaç olmak isterdim Ve sonunda başardım Ağaç oldum Seni Beklemekten güzelim |
|
||||
Mum Işığında
Hasretim bir türkü oldu dilimde
Oturdum söyledim mum ışığında O, senli günlerim geldi aklıma Oturdum, ağladım mum ışığında Mum ışığında, mum ışığında Sevdanın, gözlerin geçti karşıma Dedi ki; sus, ne olur, ne olur ağlama Onları görünce döndüm çılgına Çıldırdım, ağladım mum ışığında Mum ışığında, mum ışığında Mum değildi sanki, eriyen bendim Yüreğini hasret bürüyen bendim Boşlukta hep sana yürüyen bendim Yürüdüm, ağladım mum ışığında Mum ışığında, mum ışığında |
|
||||
Ulan Gönül
Dağ başında dolanırsın,
Berrak suda bulanırsın Zengin iken dilenirsin Ulan gönül hay ben senin Hay ben senin, hay ben senin Kölenmiyem vay ben senin Canım dedim, küfür ettin Cicim dedim, kahır ettin Genç ömrümü zehir ettin Ulan gönül hay ben senin Hay ben senin, hay ben senin Kölenmiyem vay ben senin Çarmıhlara gerdin beni Yerden yere vurdun beni Dar günümde kırdın beni Ulan gönül hay ben senin Hay ben senin, hay ben senin Kölenmiyem vay ben senin İlmek, ilmek işlenirsin Her köşede fişlenirsin Bir gün sen de yaşlanırsın Ulan gönül hay ben senin Hay ben senin, hay ben senin Kölenmiyem vay ben senin |