Henüz uykusu açılmamış bir günaydının telaşlı kaçışlarından geleceğim sana..
Enstantanesi bozuk bir palyaço gibi..
Silinecek belki de o an tuvalindeki gözyaşları ressamın..
Uzun uzun bakışmalar sonrası dalgınlaşırsam eğer; affet.
Kaç kez seni öpebilme hayali yakalayabilirim ki yanımdayken sen?
Ben seni içime çekermiş gibi öpeceğim mesela..
Doğmamış bir bebeğe isim koyarmış gibi..
Kirpiklerimde soluklanabilirsin bir müddet..
Bırak bütün atlas omuzlarıma binsin…
Gücümü gözlerinden alabilirim..
Coğrafyanda gezerken ben..
Kıyılarına vurur belki bir balık.
Tutabilirsem aşk olsun mu?
Kopmadan vaktinden önce kıyamet..
Dudaklarımın rotasını değiştirebilirim
Koparsa şayet
Biz yinede yaşıyor numarası yapalım....
“Beni sev” şımarıklığın tutarsa eğer..
Sabahlara kadar içelim birbirimizi tebessümü düşüreceğim gözlerimden.
Ah..
Yinemi utandırdım?
Kısma gözlerini sakın..
Saklama çocuk yüzünü benden..
Yüzündeki mevsim..
Parmak ısırtır belki
Az beyin çürütmedim bilirsin..
Düşünürken seni..
Saçına düşmüş geceden kalma uykusuz yıldızları toplarken ben..
Çıt desen kırılır dilekler.
Gündüzler geceye karışmak için pek bir sabırsız bilirsin..
Akrep yelkovanın hızına yetişemiyor çoğu zaman..
Ayrılık vakti geldiğinde nefesini duyabileceğim menzilden bak bana..
Zamanın vurduğu yerde gül biter belki.