Aşka Geç Kalma!
Aşka Geç Kalma!
Bugün kendimi sevgi katili bir suçlu olarak görüyorum. Suçum erken gelmek dünyaya. Ya da yaşamaya geç kalmam. Birini çok sevdim. O da beni sevdi. Ben O’nu aşkla sevdim. Ama söyleyemedim. Ya da defalarca söyledim, O anlamak istemedi. Nedeni bu güzel duyguyu yaşamaya geç kalmış olmam!
Ben onu tanıdıkça sevgim katmer katmer arttı. Taşacak duruma geldi. Sığmadı yüreğime.. Büyüyen sevgimle anladım ki O’nu gerçekten seviyorum.
Son birkaç ayın mutluluğunun sebebini şimdi anlıyorum. Tüm sevincim seni sevmekten ya da sevildiğimi sanmaktanmış. Şimdi yoksun... Eski karanlıklar sarmış beni. Anlıyorum ki seni çok sevmişim. Neşem de, sevincim de senmişsin.
İyiden güzelden yana bir kavgam oldu hep. İnsanların mutluluğunu düşünürken kendi mutluluğum için çok geç kaldığımı anlamam da çok geç oldu. Meğer kendim için parmağımı bile kıpırdatmamışım. Bugüne kadar ertelediklerimi gözden geçirdim. Bugüne geldiğimde hiç birini yapmamış olduğumu gördüm. Peki insanları sevmemin karşılığı ne oldu? Her şeyi yeniden denemek... Çocuk olmak örneğin. Ya da onbeşinde bir kıza aşık olmak mümkün mü?
Saçlarımızda başlayan aklar... Alnımızda vadiler çizen, göz çevremizi saran yılışık çizgilerde ne? Neyin bedeli bu, yaşayamadıklarımızın mı?
Bedenimiz beynimize ihanet etmeye başladıysa.. Emir-komuta mantığa ters işliyorsa... Örneğin kollarımızı gereksiz görmeye başladıysak.. Bedenimiz bize çoktan boş gelmeye başladıysa.. Öyleyse neden taşıyoruz ki bu boş bedeni? Gökkuşağı renginde yeni bir bahar yakalamak mümkün mü?
Yoksa yanıldın mı Konfiçyüs? İnsan acı çekerek olgunlaşır derken... Çok acılar çektim hâlâ yüreğim çocuk! Yaşayamadıklarımı hep bir gün yaşayacakmışım gibi… Yeniden onbeş yaşında olacağımı, bir kıza deli divane aşık olacağımı… Doyasıya sevip koklayacağımı düşünüyorum. Bu düş değil, bir gün gerçekten olacak gibi, bu düşünce yüreğimde hep taze ve sıcak…
Hiçbir şey için geç demeyip tutup bir ucundan silkelemeli mi hayatı, yoksa silkeleyen hayat mı bizi? Her şey bitti mi? Yoksa biten biz miyiz? Ya da kendi kendimizi mi bitiriyoruz? Gökkuşağına kapalı renksiz karanlık bir dünyada... Aşkı yaşamak için geç mi artık? Shakespeare uyandırıyor beni olanca gücümle sevmeye karar veriyorum.
"Şimdi olacaksa bir şey yarına kalmamalı, yarına kalacaksa bugün olmamalı. Bütün mesele hazır olmakta..." Böyle demiş Shakespeare. Kendine ayna olabildiysen, başkasının rehberliğine ihtiyacın yoktur! Kendime ayna tutup kıyasıya eleştirdim. Yaşayamadıklarım yaşamak istediklerim ağır bastı. Duygu seline bıraktım kendimi, nerede bırakırsa akmaya hazırım.
Çalışan beyin yaşadığımız anlamına geliyorsa... Her kafatasında bir beyin, bir de beyincik varsa... Kimi beden beyinle, kimi beyincikle mi yönetiliyor yoksa? Beynim bana oyun oynamıyorsa eğer, aşığım ben!
|