Bak delikanlı! Atatürk’ü sevmek bir ibadettir...’
1973 seçim kampanyasında 3’üncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ı izlemiştim.
Bayar, Demirel’in AP’sinden kopanların kurduğu Demokratik Parti adına seçim gezilerine çıkmıştı.
O yıllarda muhabirdim ve Milliyet’te çalışıyordum.
Yazı İşleri Müdürleri Hasan Pulur ile Turhan Aytul, Bayar’ı izleme görevini bana vermişti.
Uzun, yorucu bir maraton olmuştu.
O yıllarda 91 yaşında olan Bayar o yorucu maratonda öyle bir performans sergilemişti ki, hepimiz hayretler içinde kalmıştık.
Kampanyanın sonuna doğru Mersin’e gelmiştik.
Kaldığımız Mersin Oteli’nin terasında nefis bir Akdeniz akşamında yemek yiyecektik.
Parti yöneticileri gelip Bayar’ın bu akşam gazetecilerle birlikte olmak istediğini, o nedenle de hepimizi masasına davet ettiğini söylediler.
9-10 gazeteciydik. Bayar’ın masasına gittik.
Karşımızda oturan insan bir tarihti.
Yemek boyu çok ilginç, derslerle dolu bir sürü anısını anlattı.
* Ê* *
Ben Bayar’a gezinin başından beri kafamı kurcalayan bir konuyu açma fırsatı buldum:
"Efendim. Bu kampanya boyunca yaptığınız konuşmalarda sizin Atatürk’e karşı büyük bir sevgi ile bağlı olduğunuzu gördüm. Doğrusu biraz şaşırdım. Çünkü ben sizin Atatürk’ü bu kadar sevdiğinizi bilmiyordum. Kusura bakmayın ama bu kampanyada yaptığınız içten konuşmalardan sonra size karşı bazı haksız önyargılar içinde olduğumu anladım."
Bayar sözlerimi dikkatle dinledi, hafifçe gülümsedikten sonra üstüne basa basa şunları söyledi:
"Bak delikanlı! Dikkat et! Atatürk’ü sevmek bir ibadettir..."
Hepimiz donup kaldık. İlk kez böyle bir söylemle karşı karşıyaydık.
Bayar sonra bu çarpıcı cümleyi açtı ve uzun uzun başbakanlığını da yaptığı Atatürk’ü sevmenin neden ibadet olduğunu örnekler vererek anlattı.
Bu anıyı yirmili yaşlardaki "Atatürk’ü sevmiyorum, Humeyni’yi seviyorum" diyebilen genç bir neslin nasıl yetiştirildiğini anlatabilmek için yazdım.
Bu bir.
Atatürk’ü ziyaret etmemek için Ankara’ya uğramayan İran Cumhurbaşkanı’nı büyük bir hüsnü kabulle ağırlayan devlet adamlarının, onu alkışlayan halkın okuması için yazdım.
Bayar’ın sözü belki onların yüzlerini biraz kızartır diye düşündüm.
Bu da iki.
* Ê* *
Ben yobazların, siyasi İslamcıların Atatürk’ten nefret ettiklerini biliyorum.
Ellerinden gelse Atatürk adını beyinlerden kazıyacaklarına da eminim.
AKP iktidarında buna dış odakların güdümündeki bir kısım elit zibidilerin de katıldığını görüyorum.
Bilmiyorlar ki onlar, o küçücük akıllarıyla karalamaya, yıpratmaya çalıştıkça Atatürk daha da büyüyor.
Atatürk bu toplumun vazgeçilmez ortak değeridir.
O nedenle bu toplumun yıkılması, bölünmesi için Atatürk sevgisini yok etmek gerekir.
Bunu çok iyi biliyorlar ve onun için Atatürk’ü ortak hedefleri olarak seçtiler.
"Atatürk tepeden inmeci, diktatör, devletçi, din düşmanı. Hálá onun arkasından gitmek anlamsız" diyecek kadar küçülüyorlar.
Onlara yanıt olarak rahmetli Bayar’ın sözünü yineleyelim:
"Atatürk’ü sevmek bir ibadettir."