Araştırmalar Türklerin devlet kurma meziyetini M.Ö. 10 bin yıllarına kadar uzatıyor. M.Ö. 1200 yılında kurulan Çu devletinin bir Türk devleti olduğu biliniyor. Devlet kurma, devlet olabilme yeteneğimiz tartışılmaz. Güneşin doğduğu yerden, battığı yere kadar dünyanın bir çok yerinde devletler kurmuşuz. Türk devletlerini savaş meydanlarında yenilgiye uğratarak yıkan hiçbir kuvvet bu güne kadar görülmemiş. Çinli, Rus, Hinli, Acem, Arap, Avrupalı, Afrikalı Türk’lere direnememiş. Çin setti, Haçlı seferleri, Bizans surları bile Türkleri durduramamış.
Türk devletlerinin yıkılış sebeplerine baktığımız zaman ise şaşırtıcı sonuçlara ulaşıyoruz. Türk tarihi incelendiğinde çoğu devletin iç çekişmeler veya başka bir Türk boyu tarafından yıkıldığını görmekteyiz. Düşmanlar güç kullanarak yok edemedikleri Türk devletlerinde hanlara, hükümdarlara gelin vermişler. Şehzadeleri de kendi kızlarıyla evlendirmişler. Ülkeyi yönetenler örf ve geleneklerinden uzaklaştırılmaya çalışılmış, çeşitli saray entrikalar ile taht kavgaları çıkarılmış, şehzadeler birbirini boğazlar hale getirilmiş. Bununla birlikte ülke içersinde yaşayan farklı kimliklerdeki insanlar etnik, dinsel, sosyal, kültürel yönleriyle kışkırtılarak isyanlar çıkartılmış. Kardeşi, kardeşe kırdırmışlar. El altından ‘’Düşmanımın düşmanı, dostumdur’’ mantığı ile karşı olanlara destek verilmiş. Amaç kışkırt, böl, parçala, yok et. Ne acıdır ki bunda da başarılı olmuşlar.
Önce küreselleşen dünyamıza bir bakalım. Son yüzyılda iki dünya savaşı yaşandı, insanlar öldü. Savaşın izlerini yok etmek ve ülkelerin yeniden yapılanması için bedeller ödendi. Savaşta birbirlerini acımasızca yok etmeye çalışanlar ne hayret ki şimdi dost oldu. ABD ile Japonya ve Rusya ilişkilerine bir bakın. Almanya ile Fransa ve İngiltere ilişkilerine bir bakın. Bunlar değil miydi 1940’lı yıllarda birbirleriyle savaşan, birbirini boğazlayan. ABD’nin Hiroşima ve Nagazaki’ye attığı atom bombası ile 300 bin masum insanın öldürülmesi, milyonlarca yahudinin nazi toplama kamplarında yok edilmesi, ne çabuk unutuldu. Ne oldu eski düşmanlara, düşmanlıklara?
Şimdi de bu bilgiler ve tecrübeler ışığında dünyamızdaki mevcut en büyük Türk Devleti olan ülkemize bir bakalım. Yüce insan Atatürk Osmanlının kalıntıları üzerinde bir Cumhuriyet inşa etti. Atatürk bu Cumhuriyeti öyle sağlam temeller üzerine kurdu ki, yıkılması imkansız. Üstüne de ‘’Ey Türk gençliği! birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir’’ ve ‘’Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır’’ diyerek, hepimize bu Cumhuriyeti koruma, kollama ve yaşatma görevi verdi. Geçen hafta Amerika da bir Internet sitesi ‘’Tekrar dünyaya gelmesini istediğiniz bir kişi, sizce kim olmalı?’’ diye bir anket düzenledi. 200 bin oy kullanılan ankette %89 ile Atatürk’ün birinci çıktığını kaçımız biliyor? Bu büyük insanın kurduğu, bu büyük Cumhuriyet normal koşullarda yıkılmaz, yok edilemez. Bunu herkes biliyor. Ama, bir çok ülke her ne hikmetse bu Cumhuriyetin var olmasını istemiyor. Yok etmeyi düşünmese bile güçlü ve lider bir ülke olmasını hazmedemiyor. Bunun için de tarih boyunca yaptıklarını işte yine yapıyorlar. Etnik, dinsel, sosyal, kültürel kavramları kaşıyorlar. Ülkemizi bölmek, parçalamak zayıf düşürmek amacıyla kardeşi, kardeşe vurdurmaya çalışıyorlar. Entrikalar, ihanetler, arkadan vurmalar, sinsi planlar diz boyu.
Cumhuriyetçiler, İslamcılar. Türbancılar, türbana karşı olanlar. Aleviler, Sünniler. Terör örgütüne canlı kalkan olmaya gidenler, karşı çıkanlar. Askerden medet umanlar, askere karşı olanlar. Neden bu tezgaha düşüyoruz. Ne oldu bize. Biz bu ülkenin vatandaşları değil miyiz? Neyimiz eksik, fazla olan ne. Bu Cumhuriyet için beraber savaşmadık mı. Bu ülke için canını verenlerin kökeni, mezhebi olur mu. Amaç ne. Nereye sürükleniyoruz. Bunları düşündünüz mü hiç?
Emperyalizm kol geziyor. Düşmanlarımız bıyık altından gülüyor, zafer çığlıkları atıyor.
Bunu ne zaman göreceğiz, ne zaman fark edeceğiz?
Ben bu ülkeyi ve halkımızı çok seviyorum. Ama, bu gidiş iyi bir gidiş değil. Bunu da görüyorum. Ey Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Cumhuriyetin temel değerlerine, bu ülkenin birliğine, coğrafyasına sahip çık ve kıymetini bil. Tarih boyunca kurulan Türk devletlerinin yıkılışı gibi bu cumhuriyetin de yok edilmesine, tarihin tekerrür etmesine izin verme.
Yöntem aynı, amaç aynı.
Ama, sonuç aynı olmasın…