Mevlana
Her gün bir yerden göçmek ne iyi
Her gün bir yere konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş
Dünle beraber gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım
Alemin bal şerbetinden bana ne
İşte ölümde benim ayran tasım
Ne malım, mülküm var benim, ne azığım
Ben genede senin malın mülkün olsun diye çalışırım
Senin başını sokacak bir yerin olsun diye,
Senin bir dikili ağacın.
Ama hürriyeti kulluğa taş çatlasa satmam
Kusuruma bakmayın benim dostlar
Bağışlayın beni,
Ben; davullara, bayraklara aldırmayan
Bir padişahın yoluna düşmüşüm
Deli-divane olmuşum
Çok uzaklardan yürüyen bir adam gibiyim ben
Çok uzaklardan geçen bir hayal gibi
Ama yok ta sayılmam hani
Var olan birşeyim ben
Hadi ben bensiz geleyim, sen sensiz gel
Ne varsa şu ırmağın içinde var
Soyunalım iki can, dalalım şu ırmağa hadi
Bu kupkuru yerde sitemden gayri ne gördük
Bu kupkuru yerde ne gördük zulümden gayri
Bu ırmakta ne ölmek var bize
Bu ırmakta ne gam var, ne keder var, ne dert
Bu ırmak alabildiğine yaşamaktan
Bu ırmak iyilikten cömertlikten ibaret
Durma, çabuk gel !
Gelmem deme
Ne evet demek yaraşır sana, ne hayır
Senin şanına sadece gelmek yaraşır dostum
|