Çikolatanın anavatanı
Çikolatanın ana maddesi olan kakaonun, dolayısıyla da çikolatanın anavatanı Amerika kıtasıdır. Amerika’nın yerli medeniyetleri olan Mayalar, Toltekler ve İnkalar kakaoyu eskiden beri biliyor ve afiyetle tüketiyorlardı. Kakaonun kendilerine tanrı tarafından verilmiş çok kıymetli bir hediye olduğuna inanan yerliler, bu eşsiz lezzete karşı büyük bir saygı besliyorlardı. Mayalar’ın “chocoati” veya “xocoati” diye adlandırdığı çikolata, Aztekler tarafından da “tchocolati” olarak biliniyordu.


Akıllı Kızılderililer çikolata içer!
12. yüzyıldan (1325) İspanyol hakimiyetine girdikleri 1521’e kadar Aztek İmparatorluğu’nu sürdüren Kızılderililer, çikolatayı yemiyor, içiyorlardı! Çünkü o zamanlarda henüz toz kakao elde edilmemişti. Kakao çekirdekleri kaynatıldıktan sonra içine acı kırmızı biber, tarçın ve bal karıştırılarak elde edilen çikolata, sadece soylulara has bir içecek olarak biliniyordu. Kakao tohumlarının cennetten geldiğine, güç ve bilgiyi simgelediğine inanan Kızıderililer, daha akıllı ve bilgili olmak için bol bol çikolata tüketiyorlardı.


Çikolatanın Avrupa seyahati
Kristof Kolomb yeni dünyayı keşfettiğinde kakaoyu görmüş ama niyeyse fazla yüz vermemişti. 1519 yılında çikolatanın tadına bakan Hernando Cortes, ne kadar leziz bir içecekle karşı karşıya olduğunu anlayınca işler değişti. Çuval çuval kakao yüküyle İspanya’ya doğru yol alan gemiler sayesinde Avrupa ilk kez kakaoyla tanıştı. Ama Avrupalılar Kızılderililerden farklı olarak kakaonun içine acı biber yerine vanilya, şeker ve tarçın koydular. Böylesi onlar için daha lezzetli olmuştu. Çikolatanın şöhreti kısa süre içinde Avrupa’nın tamamına yayıldı. 18. yüzyıla gelindiğinde ikolata herkes tarafından biliniyor, ancak fiyatı yüzünden sadece soylular tarafından tüketiliyordu. Fransızlar kahvaltı, İtalyanlar ilaç niyetine içiyordu çikolatayı.


Çikolatanın evrimi
Çok uzun yıllar içecek olarak tüketilen çikolatanın yenir hale gelebilmesi için Hollandalı kimyager Conrad Johannes van Houten’in laboratuvarına girmesi gerekti. Kendisi 1828 yılında kakao yağını özünden ayrıştırmayı ve toz kakao elde etmeyi başarınca, çikolatanın katı olarak yenmesinin önünde engel kalmadı. Onun açtığı yoldan yürüyen İngilizler, “çorbada bizim de tuzumuz, çikolata da bizim de adımız olsun” diyerek, 1842’de ilk çikolatayı ürettiler. İsviçreli bilimadamları o zamanlarda da boş durmuyor, tıpkı bugün olduğu gibi harıl harıl çalışıyorlardı. Onlardan biri olan Daniel Peter, 1875'te kakao, kakao yağı, süt ve şekeri karıştırarak sütlü çikolatayı icat etti. Uzun yollar kat eden çikolata nihayet bu günkü haline gelmişti. Üstelik artık sadece soyluların değil, herkesin ulaşabildiği bir lezzetti.