Gitme
Gideceğim diyorsun,
Gitme be Ali, gitme!
Bu gidiş bitirir tüketir seni,
Hırsla kalkan zararla oturur Ali.
Gel lanet et şeytana gitme,
Gitme be Ali..
Biz sahil kahvelerinin,
Romantik havasıyla,
Otantik havasıyla sevdik.
Tavşan kanı çayı,
Titreyen elleriyle sunan,
İhtiyar balıkçının,
Gülümseyen yüzüyle sevdik.
Sen gideceğim diyorsun,
Gitme be Ali.
Hayallerimiz var,
Geleceğimiz var,
Dualarımız var.
O kızı alacağız Ali,
Hem de istediğin,
Bir “ebruli akşamda”.
Sarı saçlarına Ankara’yı takıp,
Ver elini İstanbul...
Yine gideceğiz ,
O sahil kahvesine.
Tavşan kanında çay,
Yosun tadında köy.
Çaydanlıkta demimiz muhabbet,
Şekerimiz sohbetin olacak.
Sonra ihtiyar balıkçı gelecek,
Oturtup ihtiyarı, ona çay ikram edeceğiz.
Ardından uzaklara dalacak gözleri,
Ve hazin hikayesini anlatacak.
Kim bilir belki de,
Hikayesi sana benzeyecek,
Sonu “yanlıştı” diye bitecek...
Gitme be Ali, gitme.
Bak bana şiir yazdırdın.
Gel yine hayallere dalalım,
Düşüp sokaklara,sürüyelim Ankara’yı.
Tamam mı Ali, tamam mı?
At şu paltoyu,
Çaylar iki oldu Kerim!
Çaylar iki oldu.
Çankaya 1996
|