Tekil Mesaj gösterimi
  #1 (permalink)  
Alt 08.08.07, 19:49
makina - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
makina
Profesör Baykuş
 
Kaydolma: 01.02.07
Kadın - 33
Mesajlar: 2.724
Teşekkürler: 19
Üyeye 44 kez teşekkür edildi
Thumbs up organ bağışı

Türkiye'de 44 bin kişi organ nakli için bekliyor. Her yıl ortalama 8 bin kişi listeye ekleniyor. 2006 yılında tam 7 bin kişi organ nakli sırasını beklerken hayatını kaybetti. 2006 yılında hastanelerde sadece 143 organ bağışı gerçekleşti.

CNN TÜRK, Türkiye’nin en az konuşulan, en ciddi sağlık sorunlarından birini kamuoyu gündemine getirmek ve bu çok hassas konuda kamuoyunun en yetkili kişiler tarafından bilgilendirilmesini için 'Hayata Bağış' kampanyasını başlatıyor.

Organ bağışı ve organ nakli konusunda bütün uzmanların ortak görüşü, çok sayıda yanlış bilgi ve inancın insanların davranışını etkilediği... Ayrıca, sorunun ne kadar ciddi olduğu da bilinmiyor.

Örneğin; organ ticareti hakkında çok haber yapılıyor, ancak organ ticaretinin önemli bir nedeninin de, ölüden organ bağışı yerine canlıdan organ naklinin yaygınlığı olduğu konuşulmuyor.

AÇIKLIK GETİRİLECEK SORULAR

Dolayısıyla kampanya yayınlarının ilk amacı, bu yanlış bilgileri, inançları ve algılamaları düzeltmek. Hayata Bağış kampanyası yayınları boyunca, açıklık getirilecek sorular:

* İnsanlar neden organ bağışlamak istemiyor?
* Organ bağışı için kart doldurmuş olmak yeterli mi? Başka ne yapmak gerekiyor?
* Dini inançlar, organ bağışına engel midir? İslam dininin, organ bağışı konusundaki yaklaşımı nedir?
* Beyin ölümünün bitkisel hayattan veya komadan farkı ne?
* Organ bağışı için kim, nasıl karar veriyor?
* Yeni yasal düzenlemeler organ bağışı ve organ naklini kolaylaştıracak mı?
* Yoğun bakım ünitelerinin durumu ne?
* Organ bağışı olmamasıyla organ ticareti ve organ mafyası arasındaki bağ nedir?

Didem Arslan'ın sunacağı, perşembe günleri saat 22.10’da canlı yayınla ekrana gelecek programda, organ bağışı ve organ nakli konusunda yaygın yanlış anlamaları, hatalı bilgileri düzeltmek üzere konusunda uzman isimler konuk oluyor.

Hayata Bağış kampanyası Sağlık Bakanlığı’nın işbirliğiyle gerçekleştirilecek. Sağlık Bakanlığı, Alo Sağlık Bilgi Hattı 184’ü, bu konuda bilgi almak isteyenlere, 7 gün 24 saat hizmet vermek üzere hazırlıyor.

ORGAN BAĞIŞINDA NEREDEYİZ?

Bir ülkenin organ bağışı konusundaki başarısını gösteren en önemli veri, yoğun bakım ünitelerinden çıkan organ bağış vakalarının nüfusa oranlanması. Bu oran, teknik olarak, “milyon nüfus başına kadavradan donör” olarak niteleniyor.

• Avrupa’da “milyon nüfus başına donör” oranı, ortalama 15-20. Yani, her 1 milyon nüfus için 15 ila 20 kişide, beyin ölümü tanısı konuyor ve organ alımı gerçekleştiriliyor.
• İspanya bu açıdan tam bir başarı öyküsü. İspanya'da donör sayısı milyon nüfus başına 36.
• Komşu Yunanistan, bu konuda biraz bize benziyor. Yunanistan’da milyon nüfus başına donör sayısı altı.
• Türkiye İspanya kadar başarılı olsaydı, hastanelerimizde her yıl bin 600’dan fazla organ bağışı gerçekleştirilmesi gerekirdi. Oysa, 2005’te bu sayı sadece 153 oldu, 2006’da ise 143.
• Yani Türkiye’nin “milyon nüfus başına donör” oranı, sadece 2.2. Türkiye bu rakamla, Avrupa’nın en gerisinden gelen ülkelerden biri.

YILLARA GÖRE DONÖR SAYILARI

2000: 46
2001: 89
2002: 102
2003: 105
2004: 135
2005: 153
2006: 143

Türkiye'de organ nakli bekleyen kaç hastanın olduğu tam belgelenemiyor. Uzmanlar ve uzman hastanelerden alınan bilgilerle Sağlık Bakanlığı’nın verileri arasında farklılıklar var. Sağlık Bakanlığı’na göre organ naklinde tablo şöyle:

YILLARA GÖRE NAKİL BEKLEYEN HASTA SAYILARI


Böbrek Karaciğer Kalp Kalp kapağı Akciğer Kalp-Akciğer Pankreas
2001 4526 414 199 15 0 43 0
2002 6060 430 146 9 4 27 16
2003 6501 351 191 64 1 23 65
2004 8536 759 183 9 1 25 35
2005 11676 930 205 3 0 26 55

ORGAN BAĞIŞINDA DURUM DÜZELTİLEBİLİR Mİ?

Evet! Bunun en iyi kanıtı Ege ve Akdeniz bölgesindeki çalışmaların verdiği olumlu sonuç. Türkiye ortalamasında “milyon nüfus başına donör” oranı 2.2 iken, İzmir ilinde bu 16, Ege bölgesinde 6.9.

İzmir’deki hastaneler, 2001’de Türkiye’nin organ bağışlarının yüzde 32’sini sağlarken, 2004’te bu oran yüzde 45’e çıktı.

Ege ve Akdeniz bölgesinde bu başarı grafiğinin arkasındaki en önemli unsur, bölgede görevli bir hekimlerin bilinçli ve gönüllü çalışması.

Organ bağışının artmasında hekimlerin rolünü, dönemin Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Dr. Bekir Keskinkılıç şöyle dile getiriyor:

“Hekimler olarak kabahati biraz da kendimizde aramamız lazım. Eğer biz yoğun bakımlarda son ana kadar hayatını kurtarmaya çalıştığımız insanları doğru değerlendirebilsek ve onları kurtarma şansını elimizden kaçırdığımız anda organ bağışı için düşünsek çok daha fazla organ çıkarabiliriz. Eksiğimiz orada. Eğer bizim yoğun bakım sorumlularımız bakmakta oldukları hastaların beyin ölümlerinin gerçekleşebileceğini akıllarında tutarlar ve buna hazır olurlarsa sonuçta beyin ölümünü daha çok tespit eder, ailelere daha çok sorar, daha çok organ da alırız.”
Alıntı ile Cevapla
Sponsor