Beraber arabanın içinde denizi seyrediyoruz ve denize vuran yakamozu..
Yakamoz mudur gözlerimi kamaştıran yoksa onun güzelliğimi?...
Öyle güzel ki, bakmaya kıyamıyorum....
Ben onu gökyüzündeki yıldızlar kadar,
yıldızların ardındaki yağmur taneleri kadar,
yağmur tanelerinin ardındaki kar taneleri kadar...
Ben onu...
gökyüzünü kaplayan bulutların beyazlığı kadar seviyorum...
Ben onu okyanuslar kadar,
okyanusların içindeki her bir kum tanesi kadar seviyorum...
Yanımda uzanıp elini tutamıyorum;
O kadar güzel ki, kıyamıyorum...
Ben ona sarılmak istiyorum;
Dolunaya sarılır gibi,
ağaca sarılır gibi,
çiçeğe sarılır gibi,
yeni doğmuş bir bebeğe sarılır gibi...
Ama sarılamıyorum;
incinir diye korkuyorum...
Bana bakıyor,
bakışlarındaki aşkı,
dudaklarındaki sıcaklığı görebiliyorum hissedemesemde...
O bakışlar bana "seni seviyorum" diyor;
Bunu görebiliyorum gözlerindeki o ışıkta...
Sonra elini uzatıyor ve elimi tutuyor...
O an kalbimin hiç öyle hızlı atmadığını fark ediyorum, içim titriyor...
Hayallere dalıyorum..
Issız bir adada sadece benim ve onun olduğunu hayal ediyorum...
Her güzel sabaha ve her geceye onunla merhaba diyorum,
ona doya doya bakıyorum,
onu doya doya öpüyorum,
ona sarılıp onunla uyuyorum...
Aslında uyumuyorum,
o uyurken onun güzelliğini izlerken güne başlıyorum...
Bir bakıyorum denizin üzerinde koşuyorum onunla.
İmkansız bir şey ama biz onunla elele denizin üzerinde dans ediyoruz...
Sonra başka hayallere geçiyorum...
O öyle güzel ki, bir çiçek gibi,
çiçeği dalından koparmaya kıyamıyorum..
O çiçeğin sarı tomurcuğu,
ben ona ulaşmak için çiçekle seviyor sevmiyor oynuyorum..
Biliyorum aslında ne ile başlarsam onunla biteceğini..
Ben seviyorla başlıyorum seviyorla bitmesini istediğim için...
Son iki yaprak kaldığında yaprağın biri esen rüzgarla yere düşüyor
ve bana son yaprakta sevmiyor kalıyor...
Kar yağıyor lapa lapa denizin üzerine...
Bir bakıyorum yağan karlar denizin üzerine düşerken sevgilimin silüeti oluşuyor...
Gözlerimi ovuşturuyorum, bir bakıyorum kayboluyor o görüntü...
çünkü o yanımda orada olamaz ki!...
Eli hala elimde...
Elimi kalbine götürüyor...
Kalbi hızlı hızlı atıyor...
İki elimi uzatıyorum kalbini avuçlarımın içine bırakıyor.
Göğsümün içinde bir yer açıp oraya yerleştiriyorum...
Alıyorum kalbini kalbimin yanına usulca yerleştiriyorum...
İkimizin kalbi aynı anda atıyor,
benim kalbim onun için onun kalbi benim için...
Bir bedende iki kalp atıyor pıt pıt pıt diye..
Dudaklarına bir buse konduruyorum
ve o an kayboluyorum onun derinliklerinde...