Bir Cinayete Bakış (A View To A Kill) [1985]
Çılgın milyoner iş adamı Max Zorin, Amerika'daki dünyanın teknoloji merkezi konumundaki Silikon Vadisi'ni yok ederek uluslararası mikroçip pazarını tekeline almayı planlamaktadır.
Silikon Vadisi'ni yoketmek için dev bir deprem yaratmayı planlayan çılgın Zorin'i durdurmak ise MI6 ajanı James Bond'un görevi olacaktır. Bond, Sibirya'dan Paris'e, Londra'dan San Fransisko'ya kadar dünyanın dört bir yanında Zorin ve tehlikeli koruması May DAY'le mücadele edecektir.
MAX Zorin rolüyle Bond'un şeytani düşmanı olarak karşımıza gelen oyuncu Christopher Walken, Bond filmlerinde kötü adamı oynayan Oscar'lı tek oyuncu olarak dikkat çekiyor.
Yaşayan Günışıkları (The Living Daylights) [1987]
James Bond, Rusya'dan kaçmaya çalışan bir Rus generale yardım ederken, onu öldürmeye çalışan güzel bir çellocu görür. Generalin kaçışı farkedilip tekrar ele geçirilince, Bond bu kez çellocunun peşine düşer.
Öldürme Yetkisi (Licence to Kill) [1987]
Yakın arkadaşı Felix Leiter, düğün gününde müstakbel karısıyla birlikte öldürülünce, James Bond çılgına döner. İntikam almaya karar veren Bond, gizli serviste görevinden istifa eder.
Cinayetin izleri, Güney Amerikalı acımasız bir uyuşturucu baronu olan Franz Sanchez'e kadar uzanmaktadır. Öldürmek için eğitilmiş olan Bond'u durdurmak mümkün olmayacaktır.
Klasik Bond filmleri ve konularının aksine, bu kez tamamen kişisel bir hırsla hareket eden ve kontrolsüz davranan bir JamesBond sunuluyor bu yapımda.
Altın Göz (GoldenEye) [1995]
Pierce Brosnan durdurulamaz James Bond rolündeki ilk macerasında ekranı alev alev yakıyor. Güçlü bir uydu sistemi eskiden dost; şimdi düşman olan ellere geçtiğinde, dünyayı kendisini tek bir atışta yokedebilecek muhteşem bir uzay silahından kurtarabilecek tek kişi Ajan 007'dir!
Yarın Asla Ölmez (Tomorrow Never Dies) [1997]
Ahlaksız bir medya imparatoru dünyanın süper güçlerini birbirine düşürmek amacıyla uluslararası oyunlar sahnelemektedir. Şimdi 007'nin (Pierce Brosnan) adrenalin dolu çarpışmalarda kötü niyetli düşmanını alt etmesi, onun hükmettiği terör olaylarını durdurması ve süregelen bu global tiyatroya son vermesi gereklidir!
Dünya Yetmez (The World İs Not Enough) 1999
Robert King adlı çok zengin bir petrol kralı, uluslararası bir teröristin düzenlediği suikast sonucu öldürülür. Yanına nükleer silahlar uzmanı Christmas Jones'u (Denise Richards) da alan çılgın teröristin amacı dünyayı ele geçirmektir.
Öldürülen petrol kralının güzel kızı Elektra'yı (Sophie Marceau) olabilecek tehlikelerden korumakla görevlendirilen James Bond(Pierce Brosnan), Hazar Denizi'ne ve İstanbul'a yolculuklar yaparak çılgınteröristi durdurmaya çalışır. Bu arada can düşmanı Christmas Jones'la da işbirliği yapmaya başlayan Bond'u İstanbul Boğazı sularının derinliklerinde seyreden nükleer bir denizaltıda ölümcül bir mücadele beklemektedir.
Başka Gün Öl (Die Another Day) [2002]
James Bond'un bu seferki macerası Kuzey ve Güney Kore arasındaki tarafsız bölgedeki bir mayın tarlasında yapılan bir hovercraft takip sahnesiyle başlıyor. Bond, sonucu felaket olacak bir savaşı önlemek ve bir haini bulmak için Hong Kong'tan Küba'ya, Küba'dan Londra'ya dünyayı dolaşıyor. Bu arada yolu Jinx ve Miranda Frost'la kesişiyor ki bu iki güzel bayan her BondBond burada kötü adamın inine yani tamamı buzdan yapılmış sarayına sızıyor ve yeni teknolojiyle üretilmiş son derece tehlikeli bir silahi ilk elden tecrübe ediyor. Bond'un sonunda asıl düşmanıyla yüzleştiği yer hikayenin başladığı yer olan Kore oluyor.
Casino Royale (II) [2006]
'CASINO ROYALE' James Bond'un kariyerinin ilk dönemini ele alıyor. Ajanın '007' olarak ilk görevi onu dünya teröristlerine bankerlik yapan Le Chiffre'ye (Mads Mikkelsen) götürür. Onu durdurup, terörist ağını çökertebilmek için, Bond'un Le Chiffre'yi CASINO ROYALE'deki yüksek bahisli poker oyununda yenmesi gerekmektedir. Hazine Dairesi'nin güzel memuresi Vesper Lynd'in (Eva Green) poker oyunu için gerekli miktarı getirip, hükümetin parasına göz kulak olmakla görevlendirilmesi önce Bond'un canını sıkar. Ama, Le Chiffre ve adamlarının düzenlediği bir dizi ölümcül saldırıdan kurtulma mücadeleleri sırasında BondBond'un hayatını sonsuza dek şekillendirecek olaylardır.
Quantum of Solace [2008]
Sevdiği kadın Vesper tarafından ihanete uğrayan 007, içinden gelen dürtüye karşı koyarak son görevini kişiselleştirmemeye çalışır. Kararlılıkla doğruyu ortaya çıkarmaya çalışırken Bond ve M , Mr White’ı sorguya çekerek, Vesper’a şantaj yapan, kimsenin tahmin edemeyeceği kadar karmaşık ve tehlikeli bir şebekeyi ortaya çıkarırlar.
Adli bilgiler Mi6 ’ya ihanet eden bir kişi ve Haiti’de bir banka hesabı arasında bir ilişkiyi ortaya koyar ve başkasıyla karışan kimliği, Bond’un burada kendi kan davası için çalışan güzel fakat alıngan kadın Camille ile tanışmasını sağlar. Camille, Bond’u doğruca gizemli bir organizasyonun başındaki nereden geldiği belirsiz iş adamı Dominic Greene’e götürür.
Görevi nedeniyle Avusturya, İtalya ve Güney Amerika’ya giden Bond, Greene’in dünyanın en önemli doğal kaynaklarından birinin tüm kontrolünü ele geçirmek için sürgündeki General Medrano ile anlaşma yaptığını öne sürerek komplo düzenlediğini ortaya çıkarır. Greene, organizasyondaki ortaklarını, CIA ve İngiliz hükümetindeki güçlü kontaklarını kullanarak, General’e görünürde verimsiz olan bir bölgeyi almak karşılığında Latin Amerika’daki rejimi yıkacağına ve kontrolü ona vereceğine dair söz verir.
İhanet ve yalan ortamında Bond gerçeği ortaya çıkarmak için eski dostları ile güçlerini birleştirir. 007, Vesper’ın ihanetinden sorumlu olan kişiyi bulmaya yaklaştıkça Greene’nin tehditkar planını ortaya çıkarmak ve organizasyonunu durdurmak için, CIA’in, teröristlerin ve hatta M’in bir adım önünde olmak zorundadır.