charlotte demiş ki: - Görücü usulünde maalesef , erkek tarafı alıcı gözüyle bakar , beğenirse ister , baba da başlık konusunda anlaşırsa verir Ece'cim .. Yani evet , kıza söz hakkı verilmiyor .. Modern görücü usulünü diyorsan o daha çok arada çöpçatan olur , benim evlenmemiş tanıdıgım var bir tanışın der öyle olur .. Şimdi şöyle ki , evet kaçıncı y.y.'da yaşıyoruz , saçma .. Ama bi de şu tarafından bakın , eskiden yani anneanneleriniz ya da büyükanneleriniz bu şekilde evlenmiş ve işin belki de en ilginç kısmı , bu şekilde evlenenlerin büyük çogunlugu gayet de iyi anlaşıyor.Aksineyse kendi rızasıyla birbirini begenip hatta bir süre sevgili kalmış günümüz çiftlerinin çogunlugu ise ya zor anlaşıyor ya da hemen ayrılıyor .. Garip degil mi sizce de ?

Aslında o da garip değil be Dilek'im. O zamanın düşüncesiyle olaylara bakmak lazım. Görücü usulü ne kadar yaygınsa, "erimdir, ne derse başımla birlikte" düşüncesi de kadınlarda o kadar yaygındı. Dolayısıyla ninelerimiz hep aynı düşünceyle evliliklerini sürdürdüler. Elbette ki mutlu olan da vardır, yok demiyorum. Ama ne çileler çekip, gene de "gık" demeyen de bayağı fazla.

Benim fikrimi soracak olursanız, görücü usulü her yönüyle karşı olacağım birşey. İki insanın bir araya gelip evlilik kararı almasına başkaları müdahale edemez. Bırakın başkasını, bu konuda kadına söz düşürmeyen de var, içler acısı. "Ya gerçekten hayırlı biriyse" diye düşünen varsa söyleyeyim, o kadar hayırlıysa, mutlaka kaderimiz birdir, elbet karşılaşırız. Olmazsa da canı sağolur, o kadar.