Enerji Bakanı Taner Yıldız, bu sorunun cevabını Bloomberg HT'de Gülin Yıldırımkaya'ya verdi.
HT Gündem de Gülin Yıldırımkaya'nın sorularını yanıtlayan Yıldız, bir şehir efsanesine de açıklık getirdi.
Yıldırımkaya'nın "Bizim aslında çok petrolümüz olduğu, farklı farklı maden kaynaklarımız bulunduğu, fakat büyük devletler, derin güçler yüzünden bu kaynaklardan yararlanamadığımız senaryoları doğru mudur? Türkiye'nin keşfedemediği büyük bir petrol zenginliği olabilir mi?" sorusuna şöyle cevap verdi:
İki hafta önce, madenle alakalı TBMM den geçen bir düzenleme yaptık. Bu düzenlemelerin her biri, hem petrol, hem doğalgaz, hem de madenlerle alakalı kaynaklarımızın açığa çıkartılabilmesi ile ilgili işlemlerdir. Bu senaryonun olur olmaz birçok yerde kullanıldığını görüyorum. Bunu doğru bulmadığımı söyleyebilirim"
Bir konu fizibilitesi olduğunu söyleyen Yıldız, "Bir konu eğer ekonomik değerleri itibari ile uygun değilse ne olursa olsun çıkartılmakta zorluk çekilir. Biz iktidara geldiğimizde, 2002 yılının sonunda petrolün varili 20 kilo civarındaydı. Sizin o kuyuya harcadığınız para 18 -20 dolar civarında ise yerine göre gravitesine, yoğunluğuna, oranın kapasitesine, toplam rezervine, yapacağınız yatırımların ne kadar uygun olup olmayacağına göre bütün bunları karşılaştırarak hem özel sektör hem de kamu bir kısım harcamalar yapıyor.
Şu anda, TPAO (Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı)'nun yaptığı arama faaliyetlerinde, yatırımlarda ayırdığı fon bundan yedi yıl öncesine göre tam 12 kat daha fazladır. Bu çok önemli bir şeydir, bizim Türkiye'nin kaynaklarına inandığımızı ve bunları bulmayı ümit ettiğimizi gösteren önemli bir rakamdır. Eğer biz inanmazsak ve ümit etmezsek mesela Karadeniz de böyle bir çalışmaya başlamayız, Batman'da, Adıyaman'da, çok zengin bölgelerimizde petrolle ilgili arama faaliyetlerine devam etmeyiz" dedi.
"SADECE TÜRKİYE DEĞİL TÜM DÜNYA PETROL ARIYOR"
Şu anda 800 ayrı kuyuda çalışma olduğunu söyleyen Yıldız, şöyle devam etti: Yurtdışı operasyonlarımız var, Irak'ta, Libya'da, Azerbaycan'da kısmen Türkmenistan'da biz bütün bunları geliştirmeyi düşünüyoruz. Türkiye'nin ithalatı ile ilgili önemli kalemler oluşturan ve hemen hemen yıllarına göre %20 ile %25 civarında ithalatın önemli bir kesimini oluşturan, dörtte birini oluşturan bir kalemle alakalı bir düzenleme yapmak istiyoruz. Bunların ithal değil yerli kaynaklar olmasına gayret gösteriyoruz. Bize deniyor ki: 'Karadeniz'de petrol buldunuz mu?' Biz şu anda Karadeniz de petrol bulamadık. Aramalarımız devam ediyor. 'Bulabilir misiniz?'diyorlar.
Belki bulamayabiliriz. 'Petrolü bulamayacaksanız niçin bu kadar masraf yapıyorsunuz?' diyorlar. Biz petrol bulacağımıza inandığımız ve ümit ettiğimiz için bu çalışmaları yapıyoruz. Kuzey Denizi'nde Norveç, İsveç, İngiltere'nin daha kuzey bölümünde yaklaşık 32 tane kuyu vuruldu derin denizlerde, şu anda dünyada, 500 metrenin üzerinde 14.000 tane kuyu vurulmuş durumda, herkes arıyor. Meksika körfezindeki kuyu bunlardan bir tanesi 14.000 tane böyle derin deniz aramacılığı var. Kuzey Denizi'nde 32 tane vuruldu bulunamadı 33'üncüde bulundu ve oranın masraflarını karşıladı ve şu anda Avrupa'nın önemli gaz kaynaklarından biri bu iş böyle bir iş. Ama matkabın ucu petrole değmeden bununla alakalı bulduk, geldi, çıkıyor, şimdi bekleyin demek doğru değildir.
"İKİ AY SONRA VERİLERİ ALIRIZ"
Bu açıdan Enerji Bakanlığı olarak üsluplarının son derece ihtiyatlı, net ve anlaşılabilir ortaya koyduklarına dikkat çeken Yıldız, "Bulmayı ümit ediyoruz. Bulursak Türkiye'nin hem cari açıkları ile alakalı hem de ithalatı ile alakalı önemli bir girdi sağlamış olacağız. Türkiye'nin bir kısım ekonomik değerlerini etkileyebilecek, değiştirebilecek bir konu olacak. İnşallah bu ağustos ayında, iki ay kadar sonra belli doneler alabileceğiz. İnşallah gayret ediyoruz ve çıkar" dedi.
"PETROL UMUDU EN ÇOK KARADENİZ'DE"
Miktar olarak Karadeniz Bölgesi'nden umutlu olduklarının da altını çizen Yıldız, Bu konuda yeni yapılan angajmanlar, anlaşmalar olduğunu hatırlattı.
"Bildiğiniz gibi Petrobras ve ExxonMobil ile ortaklaşa geliştirdiğimiz Sinop projesinin yanında, müstakil olarak geliştirdiğimiz ExxonMobil ile bir proje daha olacak. Bir de inşallah 2011 yılında başlayacak, Chevron'la yeni bir anlaşma yapacağız. Bunların hepsi dünya devleri, her birinin Türkiye'ye ve Karadeniz'e kendi değerleri ile kendi kaynakları ile alakalı araştırmalarda çok önemli artılar sağlayacağı kanaatindeyim. O açıdan sabırla ve itina ile gayret ediyoruz" diyen Yıldız, madenlerle ilgili duruma da açıklık getirdi.
"TÜRKİYE'DE TORYUM VE URANYUM VAR VE KONTROL ALTINDA"
Gülin Yıldırımkaya'nın toryum madeniyle ilgili komplo teorilerini hatırlatması üzerine Yıldız, "Çok sıkı takip ediyoruz. Şimdi Türkiye'nin stratejik bir kısım madenleri var. Bahsettiğiniz uranyum ve toryum gibi madenler Türkiye'de bir miktar var. Rezervleri tartışılıyor. İşte çok fazlaydı, çok azdı ama var. Bunların çıkartılması, özel sektöre açılıyor olmasına rağmen bulunduktan sonra stratejik elemanların satışı ile alakalı bütün tasarruf Bakanlar Kurulu'na aittir. Bor gibi elemanların bulunması, işletilmesi ve bunun ticaretinin yapılması tamamen devlete aittir. Şu anda siz kendi bahçenizde, oturduğunuz evin bahçesinde bor bulunsa bile onu işletme hakkına sahip değilsiniz, tapunuz sizde bulunsa dahi burayı devlete bildirme durumundasınız ve devlet bunu gelip onu orada işlemek durumunda.
Şu anda Türkiye'de yapılan bu 'satılıyor mu, kaçırılıyor mu, acaba bunlar götürülüyor mu' endişelerine ben katılmıyorum. Bunlar bizim kontrolümüz altındadır. Tabii ki dikkatli olmamız lazım, Türkiye'nin bir değeridir. Bununla alakalı hiçbir konuda olmayacağı gibi özellikle bu konularda aymazlık düşünülemez ve bizim de bu konuda son derece itinalı çalışmamız sözkonusudur. Kaygı ve endişeye kapılmaya gerek yok diyorum" dedi.
(Habertürk)