CÜMLE + CÜMLE: "SUBORDINATION"
1. TANIM
İngilizce'de ve Türkçe'de cümleler birbirlerine basit bağlaçlarla bağlanabildikleri gibi, çeşitli tamlamalar yapılarak da bağlanabilirler. Bu yapılar İngilizce'de "Clause Sentence", "Super Structure" gibi isimler alır.
Ana fikri taşıyan ve mutlaka tam bir yargı oluşturan cümleye "Baş / Ana Cümle" (=Main Clause), her türden diğer bileşene ise "İkincil / Yan Cümle" (=Secondary/Subordinate Clause) denilmektedir.
- When I met him, he was in the army.
Yan cümle Ana cümle
2. ÇEVİRİ İŞLEMİ
Cümle içindeki görevleri "özne" [1] ya da "nesne" [2] yerine geçmek olduğunda ikincil cümleler basit cümle yapısının özne ya da nesneleri olarak kabul edilebilir ve Türkçe'ye rahatlıkla aktarılabilirler. "Relative Clause" ve "Noun Clause" bu tür yapılardır.
- The sentence(that) you are reading is a clause sentence. [1]
S V O
("Relative Clause")
- They say that it is easy to make a noun clause. [2]
S V O
("Noun Clause)
Comparative Clause" ve "Adverbial Clause" yapılarda ise bir cümlecik + cümle durumu söz konusudur ve çeviri işlemini de buna göre yapmak gerekecektir. Bu durum biri "Noun Clause" [1] diğeri ise "Adverbial Clause" [2] olan iki cümlenin çevirisi ile açıklanırsa:
- Tom claims that the problem is exaggerated. [1]
cümlesinde,
S V O
- Tom claims (that) a child stole his vallet.
şeklinde bir yapı mevcuttur.
İngilizce bir basit cümle ( S + V + O ) Türkçe'ye S + O + V (Ö+ N+ Y) şeklinde aktarılabileceğine göre, önce kendi içinde bir basit cümle yapısı taşıyan "nesne" Türkçe'ye çevrilirse:
.. (that ) a child stole his vallet.
S V O
Ö N Y
.. bir çocuğun cüzdanını çaldığını
Bu nesne tüm cümleye eklendiğinde,
- Tom claims that a child stole his vallet.
S V ( : ) O
Ö N Y
- Tom bir çocuğun cüzdanını çaldığını iddia ediyor
çevirisi ortaya çıkacaktır.
Oysa bir "adverbial clause" olan
- Because he was late, he missed the bus. [2]
cümlesi incelendiğinde ise,
- Because he was late, he missed the bus
Neden belirten Ana cümle
yan cümle
yapısı ortaya çıkmaktadır. Bu durumda da çeviri işlemi,
- Because he was late, he missed the bus.
S V , S V O
Ö Y Ö N Y
- (O) geç kaldığı için (o) otobüsü kaçırdı.
şeklinde olacaktır.
|