Tekil Mesaj gösterimi
  #29 (permalink)  
Alt 05.06.10, 03:07
ZipMaker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ZipMaker
İlk KeLBaYKuŞ!
 
Kaydolma: 28.08.06
Erkek
Mesajlar: 12.101
Teşekkürler: 516
Üyeye 12.629 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Laiklik haram mı ?

Tam da laik devlete çalışıyordum birkaç şey yazayım bari
Laik bir devlette olması gerekenler şunlardır:
- Devletin resmi bir dini olmamalıdır.
- Devlet, tüm inançlara (dinlere, dini olmayanlara) eşit mesafede olmalıdır.
- Devlet kurumları ile din kurumları birbirinden ayrılmalıdır.
- Din kurallarından, hukuk kurallarının kaynaklanmaması ve ona uygun olup olmama zorunluluğunun bulunmaması gerekir.

Şimdi düşünün ki siz T.C.'de yaşayan bir Hristiyansınız, devlet yukarıdaki saydığım unsurlara aykırı davransa siz kendinizi nasıl hissederdiniz? Devlet, Müslümanlara insan muamelesi yapıp, Hristiyanlara ikinci sınıf vatandaşmış gibi davranıyor. Siz dışlanıyorsunuz, bırakın bunun hukuka uygun olmasını, Allah katında bile yeri yoktur. (Zamanında Refah Partisi bunu uygulamaya çalışmıştı. "Çok Hukukluluk" adı altında, Musevilere, Hristiyanlara, Müslümanlara ayrı ayrı hukuklar uygulanmasını amaçlıyordu. Sonuç ne mi oldu Anayasa Mahkemesi partiyi kapattı, yetmedi davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıdılar, orada da kapatılmasına karar verildi. AİHM'in gerekçesi, bu modelin demokrasinin temel ilkelerinden eşitliğe aykırı olduğu ve herkese ayrı hukuk sisteminin uygulanması devletin tarafsız organizatör olma görevini ortadan kaldırmasına yol açtığı görüşüdür.

Şimdi tarihten bu tür olayları verdikten sonra gelelim haram mı, değil mi konusuna.
Laiklik neden haram olsun? Laiklik demek dinin devlet işlerine karışmaması aynı şekilde devletin de dini işlere karışmamasıdır. Siz devletin dini olmalı ilkesini benimserseniz büyük hataya düşersiniz. Sonuçta her insan Müslüman olmak zorunda değil, her insan Allah'a da inanmak zorunda değil. Allah bu konuda insanları serbest bırakmıştır, ki siz basit bir insan olarak insanlara bir dini zorla benimsetmeye çalışıp, ya da devlete bir din kimliği yüklemeye çalışırsanız bu zorlamaya girer ki dinde zorlama zaten yoktur.

Hem devlet, hem din açısından bakarsak bence laiklikte bir sıkıntı yok. Ancak Türkiye'de laiklikliğin uygulanmasında sıkıntı yaşanıyor. 1961 Anayasası'nda zorunlu din eğitimi yoktu. Ancak 1982 Anayasası ile bu zorunlu hale getirildi. Bu da çok yanlış, düşünün ki Müslüman olmayan bir kadınla evlendiniz, çocuğunuzun belirli bir yaşa geldiğinde istediği dini seçmesi konusunda serbest bırakacağınızı söyleyerek anlaştınız. Çocuk Hristiyan olmayı seçti, oğlum/kızım Müslüman ol diye dövecek haliniz yok. Okula yolladınız. Çocuğunuz geldi 4. sınıfa, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi başlığı altında çoğunluğun dini olan İslam hakkında bilgiler içeren bir ders çocuğa okutulmak zorunda bırakılıyor. Dilekçe ile muaf olabileceği söyleniyor. Ancak çocuk sınıfta herkes Müslüman olduğu için dini inancını açıklamakta çekiniyor, ama siz devlet olarak küçük yaşta bir çocuğun bile dini inancını açıklamasını şart koşuyorsunuz. E hani laiktik? Bu büyük yanlış. (1961 Anayasa'sında din dersleri zorunlu değildi, isteyen din dersi alabilmekteydi)

Gelelim Diyanet İşleri Başkanlığı'na...
Diyanet İşleri Başkanlığı anayasamıza göre genel idare içerisinde yer alan ve laiklik ilkesi doğrultusunda bütün siyasi görüşlerin dışında kalarak milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek işleyen bir kurumdur. Fakar tüm dinlere hizmet götüren bir kurum değildir. Sadece İslam dinine ve bir mezhebine hizmet eder. Bu durum laikliğe aykırıdır. Bakın bir dinin yalnızca bir mezhebinden bahsediyorum. Alevilik için bile değil. E hani nerede laiklik?

Bu laikliği benimsemeyen, sevmeyen arkadaşlar eminim ki başka dinden insanlarla tanışmamış yahut o dinlere küçük görme potansiyelini sahip insanlardır. Sorun sadece din de değil. Bir insanın dini olmak zorunda değil ki devletin dini olsun. Neden insanları Müslüman olmaya zorlayalım? Neden laiklik haram olsun? Laiklik Mustafa Kemal ATATÜRK'ün bizim için düşündüğü bir lütuftur aslında. Ancak siz Allah'ın kurallarının devlet yönetiminde söz sahibi olmasını isterseniz yanılgıya düşersiniz. Allah'ın kitabı Kuran-ı Kerim var, ancak diğer yandan İncil de var, Tevrat da var. Biz Hristiyanları Kuran-ı Kerim'e göre nasıl yöneteceğiz? Refah Partisi gibi onları ayırıp, bunlar insan değil başka hukuk uygulayalım mı diyeceğiz? Ya ateistler ne olacak? Onların bağlı olduğu bir din bile yok ama dini kuralların geçerli olduğu bir devlette yaşıyor? Adamın suçu ne yahu?

Son sözlere gelecek olursak. Dinde zorlama yoktur, kimseyi zorla Müslüman yapamayız, kimseyi de zorla din kurallarına tabi tutamayız. Devletin bir dini olması söz konusu bile olmamalıdır. Yazdıklarıma rağmen hala laikliğin günah olduğunu düşünen arkadaşlardan ricam, ya tarihi araştırın ya da laiklik hakkında kitaplar okuyun. Laik bir demokrasi bizim en büyük güvencemizdir. Nüfusunun çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu sayılı belki de tek laik devlet olan Türkiye'mizin bu özelliğine sahip çıkmalı ve bu özelliğimizle gurur duymalıyız.

Yazımın tamamını okuyan arkadaşlara teşekkürler.
Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler: