1. İlk Görüş
Derin bir nefes aldım ve artık bundan sonra yaşayacağım odaya baktım evimdeki odadan daha küçüktü ama temizdi nede olsa hastane odasıydı .bundan sonra aklımdan çıkmıcak olan düşünceleri bir an olsun kenara bıraktım ve odayı incelemeye koyuldum.girişte hemen solda bir yatak vardı kapının tam karşısında ise hastanenin bahçesine bakan bir pencere .girişte sağda bir dolap ve yatağın ucunda bir çalışma masası.her şey bu kadardı ama bunlarda yeterdi bana. zaten asla her şeyin fazlasını istememiştim hep azına sahip olduğum için herhalde .odayı inceledikten sonra hiç vakit kaybetmeden üstlerimi yerleştirdim , yanımda getirdiğim çok sevdiğim romanlarımı çalışma masasına dizdim.bavulu boşalttıktan sonra yatağın altına attım nede olsa daha 3 ay işime yaramıyacaktı.yatağa oturup beni odama kadar getiren hemşireyi beklemeye başladım bazı testler yapılması gerekliymiş ilaçlarımın belli olması için.öylece hareketsiz durdukça her şey üstüme geliyordu sanki daha fazla dayanamayıp kalktım ve pencerenin oraya gidip bahçeye bakmaya başladım bahçenin tam ortasında bir süs havuzu vardı ve çevresine yerleştirilmiş banklar. eylül ayında olduğumuz için ağaçlardan yavaş yavaş yapraklar dökülüyordu .bahçedeki insanları incelemeye başladım havanın soğuk olmasına rağmen dışarıda olan bir kaç kişi vardı nede olsa bütün gün boyunca bir odada kalmak daha zordu.yanında hemşirelerle ayrı ayrı yerlerde duran iki adama baktım. biri 40 diğeri ise 30 yaşlarındaydı.onları görünce açıkcası korktum ya bende burada yaşlanırsam ya buradan çıkamazsam ahhh saçmalıyorum kendi isteğimle buraya gelmiştim ve istediğim zamanda gidebilirdim bu düşünceler beni rahatsız ettiği için başka yere çevirdim ve bu seferde başka biri takıldı gözüme bahçenin en tenha köşesinde öylece oturuyordu bahçe çok büyük olmadığı için rahtlıkla görebileceğim bir mesafedeydi.yaklaşık 20'li yaşlarda bir erkekti neden bilmiyorum ama çok dikkatimi çekti.daha rahat görebilmek için perdeyi çektim ev incelemeye başladım kumraldı, boyu tahminime göre 1 80 civarıydı yüzü çok ayrıntılı gözükmüyordu ama yakışıklığı olduğu kesindi. altında kot pantolon üstünde ise kahverengi deri bir ceket vardı. ceketin fermüası boğazına kadar çekilmişti çok sade aynı zmanda çokda akıllıca bir seçimdi. heralde burada yakınını görmeye gelenlerden biriydi. birden içimi bir huzursuzluk kapladı eğer öyleyse onu bir daha göremezdim en azından uzun bir süre neler düşünüyorum ben öyle elin adamından bana ne kimse kim ben aklımda bunun muhakemsini yaparken birden başını kaldırdı bir an göz göze geldik ben bir an için panikledim sanki ayıp bir şey yapıyormuş gibi kendmi hemen duvarın kenarına saklandım bunu neden yaptığımı bilmiyordum doğrusu Allahım ne kadar da salaktım böyle bişey yaptığım için kendime çok kızdım ve derin bir nefes alıp başıma pencerden tekrar uzattım inanamıyorum hala buraya bakıyodu beni görünce yüzüne muhteşem bir gülümseme yerleştirdi ve beni başıyla selamladı ben ne yapacağımı bilemez bir haldeyken ona gülümsemeyi akıl ettim. şu an gerçekten başım dönüyordu ve ayaklarım yere sağlam basıyomu emin değildim ben ona bakmaya dalmışken birden kapının çalmasıyla yerimden zıpladım kahretsin tamda sırasıydı.