Alex’in ağzından


Hayatımda o kadar kızla ilişkiye girdim ama hiç birisinde bu kadar zevk aldığımı hatırlamıyorum. Ayrıca kız ne isterse onu yapacak durumdayım. Hiç bu kadar birine bağlandığımı hatırlamıyorum. Yoruldum ama o hala sevişmek istiyor. Onu kırmak istemiyorum. Sabaha kadar yapalım dese yaparım. Kızın bir an insan olmadığını düşündüm. Bana istediği her şeyi yaptırabilen bir cadı olduğunu düşündüm. Durmak istiyordum çok yorulmuştum.



“Artık dursak olmaz mı? Çok yoruldum.”



“Daha yeni başladık ama” dedi kız yüzünü ekşiterek.



“Neredeyse 1 saat olacak yetmez mi bu kadar?”



“Hayır, biraz daha yapmak istiyorum.”



“Lütfen, artık çok yoruldum. Dinlendiğim zaman devam ederiz.”



“Peki, sen nasıl istersen” diyerek beni bıraktı ve ondan uzaklaşabildim sonunda. Beni bıraktığı an rahatlamış gibiydim. Az önce ne isterse yapacak durumdaydım ama şimdi aynı durumda değilim. Sanırım karşımdakinin özel yetenekleri vardı.



Pantolonumu giyerek depodan çıktım ve Jason’ı aramaya başladım. Benim hakkımda kötü şeyler hayal ettiğini düşünüyordum. Az önce onun karşısında ağlayan zavallı bir sevgiliydim şimdi ise kızlarla gününü gün eden biriyim. Neden kızla o depoya gittiğimi bilmiyorum ama o elini şeyime götürdüğü an beni büyülemişti. Büyülemişti derken gerçek anlamda büyülemişti. Sanırım beni ele geçirmişti. Ne istersem onu yapacaktım. Tanrı’ya şükürler olsun ki ondan kurtuldum.



Bu arada Jason ise barda değildi. En azından ben her yere baktığımı düşünüyorum ama buralarda değil. Dışarı çıkarak nerede olduğuna bakmak istedim. Barın kapısından çıktığımda hemen karşıda duran arabamızın hızlı bir şekilde sallandığını gördüm. Hızlıca arabanın yanına gelerek ne olduğuna baktım. İnanamıyordum, Jason barda tanıştığı bir kadınla benim arabamda seks yapıyordu. Hem de arka koltukta. İnanmıyorum buğulu camlarda ellerinin izleri bile çıkmış. Gerçekten bu çok tiksindirici bir şey, bunu nasıl yapmış olabilir ki.



Jason beni görmüş olacak ki;



“Selam Alex, Ne haber” diyerek kendini sevimli göstermeye çalıştı.



Çırılçıplak bir şekilde arabadan çıktı. Kız ise arabanın içinde elbiselerini giyerek bara doğru koşmaya başladı.



“Pantolonunu giysen iyi olacak Jason.” Diyerek arabanın arkasına geçtim. Jason ise sırıtarak arabanın içine girdi ve üstünü değiştirdi.



Jason pantolonunu giyerek yanıma geldi. İnanmıyorum etraftaki herkes bize bakıyordu. 40’li yaşlarda bir kadın ise Jason’a öpücük atıyordu. Bu Caine’nin Dünya’ya gelmesinden bile daha kötü bir şeydi. Şuan Jason’ın yaptığı şeyden utanıyordum.



“Bin arabaya Jason. Şu ilerde küçük bir otel var oraya gidiyoruz.” Diyerek ikimizde arabaya bindik ve birkaç metre ötedeki otele geldik.



“ 2 ayrı oda alabilir miyiz?”



“Bir saniye bakayım efendim.” Dedikten 2 dakika sonra adam bize döndü.



“Üzgünüm, efendim! Ama sadece bir odamız kalmış.”



“Umarım çift kişiliktir.” Diyerek adama sinirli bir şekilde baktım.



Adam korkmuş olacak ki cevap verdi;



“Şanslısınız ki çift kişilik.” Diye cevap verdi.



Anahtarı aldığım gibi direk odaya gittik. Jason duşa gireceğini söyleyerek benden önce davrandı ve banyoyu kaptı. Ben ise yatağın üstüne zıplayarak biraz kestirmek istiyordum. Ellerim başımın arkasında yatağın üstünde yatıyor bu arada ise düşünüyordum. Yarın Jason’a ne öğretecektim ki! Hiçbir şey bilmiyordum sadece Kelvin’in isteği üzerine buraya getirmiştim Jason’ı. Bu lanet yerde ne olabilirdi ki? Diye düşünürken kızlar aklıma geldi. Onlardan kesin bir şey çıkabilirdi.



Jason’a haber vermeden hemen otelden çıkarak bara doğru yürümeye başladım. Kısa zamanda bara geldim ve hemen içeri dalarak kızları aramaya başladım. Kızlardan biri bir masada oturmuş içki içiyordu. Hemen yanına yaklaştım.



“Selam, yanınız boş sanırım?”



“Boş, oturabilirsin.”



“Az önce sormayı unuttum, Benim adım Alex sizin ki?” dediğimde kadın biran şaşırdı.



“Katherine benim adım. Tanıştığıma memnun oldum. Demek ki meşhur Alex sendin ha?”



“Meşhur Alex derken?”



“Dünya’yı vampirlerden kurtaracak Jason’ın arkadaşı Alex değil misin sen?”



“Evet, o benimde sen nereden biliyorsun?”



“Kelvin bahsetmişti.”



“Kelvin fahişelere ne zamandır böyle şeyleri söylüyor?”



“Alex yine agresif ve kendinden emin.”



“Sen beni tanımıyorsun ki ?”



“Tanıyorum Alex. Hem de herkesten daha iyi tanıyorum.”



“Nasıl tanıyabilirsin ki ?”



“Seninle seviştiğimiz sırada bütün hatıralarını, duygularını hepsini gördüm. Kendimi nasıl tarif edeceğim bilmiyorum ama ben insanların duygularını, anılarını onlarla ilişkiye girerek kendi zihnimde görüyorum. Ayrıca ufak bir dokunmam ile birlikte onlara istediğim her şey yaptırabiliyorum. O yüzden bizlere confessor diyorlar.”



“Benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun?”



“Zavallı Alex, küçükken donmuş gölde boğulacaktı.”



“Peki, benim hakkımda bir şeyler biliyorsun. Bende sizin hakkınızda birkaç hikaye okudum. Confessorların insanı teslim aldığında, aldıkları kişi onların peşinden hiç ayrılmazdı. Ben sana temas etmeyi bıraktığım an seni istemedim. Bu nasıl olabilir?”



“Efsanelerde duyduğun şeylerin hepsi gerçek değildir Alex. Sanıyorum ki küçükken vampirlerin sarımsağa karşı bir zaafı olduğunu da duymuşsundur” dedi ve barın duvarlarında büyük bir yankı yapacak şekilde güldü.



“Neyse konumuza gelelim. Jason’ın yeni gücünü öğrenmesi konusuna.” Dedi kadın gülmeyi kesmişti ve bir anda ciddileşmişti.



“Evet, konumuza dönsek iyi olacak? Bu dersi kim verecek?”



“Dersi ben veriyorum evlat. Şimdi git uyu, yarın erken kalkacaksınız.” Diyerek beni otele geri yolladı.

Aklımda bin tane soru vardı. Kimdi bu kadın ve Kelvin’i nereden tanıyordu? Ayrıca Jason’a yeni gücünü nasıl öğretebilirdi? Sanırım gidip uyursam yarın her şeyi öğrenebilirim. Diyerek hızla yürüyerek odamızın kapısına geldim. İçeri girdiğimde Jason’ı biriyle yatağın içinde yakaladım. Az önce arabada seviştikleri kız geri gelmiş ve Jason’la odada sevişiyorlardı. Yorganı çektiğim anda kızın yüzünü gördüm. Jason kızın üstündeydi.



“Buna bir son vermelisiniz artık, çabuk ayrılın.” Diye sinirli bir şekilde bağırdım. İkisi de toparlandı. Kız yine az önceki gibi üstüne elbisesini giyip odadan çıkıp gitti. Onu engellemek istesem de Jason engel oldu.



“Jason istersen sende üstünü giy de öyle konuşalım.” Dedim. Jason elbiselerini alarak banyoya gitti.



Geldiğinden ben yatakta oturuyordum. Karşıma oturmasını istedim.



“Kim o kız Jason?”



“Helen.”



“Neden ikidir sizi bu pozisyonda yakalıyorum.”



“Kendimi tutamıyorum Alex. Onunla olmak istiyordum. Ayrıca sen nerelerdeydin ki? Depo’ya gidip kızın orada olup olmadığına mı baktın?”



“Hayır Jason. O kızların neler çevirdiğine baktım. Ve öğrendim ki onlar birer confessormuş.”



“Confessor mu? O sadece bir efsane Alex.” Dedi hiçbir şey bilmeden sırıttı.



“Efsanelerin gerçekleştiği bir Dünya’da yaşıyorsun Jason. Hatırlatırım ki Dünya’yı vampirlerden temizleyecek kişi sensin ve karşıma çıkmış bu sadece bir efsane diyorsun.”



“Haklısın Alex. Üzgünüm yaptığım şeyden dolayı ama gerçekten kız beni etkiledi.”



“Umarım ki bu başımıza dertler açmaz. Şimdi önemli olan şey yarın ki dersler. Artık uyusak iyi olur.”



Dediğimde Jason ayağa kalktı ve üstünü çıkarak yatağa girdi. Bende duş almak için banyoya girdim ve ardından kedi yatağıma atladım. Yarın yorucu bir gün olacağa benziyordu.