Tekil Mesaj gösterimi
  #1 (permalink)  
Alt 19.02.07, 10:36
ZipMaker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ZipMaker
İlk KeLBaYKuŞ!
 
Kaydolma: 28.08.06
Erkek
Mesajlar: 12.101
Teşekkürler: 516
Üyeye 12.629 kez teşekkür edildi
Standart Nanoteknoloji için uzmanlar aranıyor!

Kir tutmayan boyalar, kırışmayan kumaşlar, antibakteriyel lavabolar üretildi. Sıra yapay kemik, tüp ve benzeri olmayan tasarımlarda... Nanoteknolojiyle birlikte ar-ge ve sosyal alanlarda uzmanlara olan ihtiyaç da artıyor. Sadece Çin'de bu alanda çalışacak 1 milyon mühendis yetiştiriliyor







Kendi kendini temizleyebilen fırınlar, nem kontrollü karolar, kırışmayan ve kirlenmeyen kumaşlar, antibakteriyel lavabolar, kir tutmayan boyalar... Hepsi nanoteknoloji ürünü. Nano eski Yunanca'da cüce demek, günümüzde bilimsel ön ek olarak bir fiziksel büyüklüğün milyarda biri anlamına geliyor.

Nanoteknoloji, sadece yapıların nanometrik boyuta küçültülmesine değil, bu boyutlarda ortaya çıkan ve yığın malzemede görülmeyen etkilerin işlevsel olarak kullanılmasına dayanıyor. Bu şekilde nanoteknolojiyle, nano ölçeklerde bulunan yapıların olağanüstü özelliklerinden yararlanarak, daha hassas, daha hızlı, daha verimli ve fonksiyonel ürünleri geliştiriyor.

Uzmanlara göre önümüzdeki günlerde nanoteknolojiyle sağlık sektöründe tedavi ve teşhiste yeni yöntemler kullanılacak. Nano tabancalarla doğrudan hücreye müdahale edilecek. Uzun tedavi yöntemleri ortadan kalkacak. Yapay kemik üretilebilecek. İnşaat endüstrisi ve mimarlık konusunda bilinenler değişecek.

ENENJİYE NANOTEKNOLOJİ DOPİNGİ

Yeni geliştirilecek malzemelerle yeni ve benzeri olmayan şekillerde tasarımlar mümkün olacak. Nanoteknolojinin etkileyeceği en önemli sektörlerin başında enerji geliyor. Nano tüpler yakıt pillerinin üretiminde yeni bir çığır açacak. Nanoteknolojinin 21. yüzyılda devrimsel değişimlere neden olacağını söyleyen Bilkent Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma Merkezi Yardımcı Başkanı Hilmi Volkan Demir, Çin'de nanoteknoloji konularında çalışacak bir milyon mühendis yetiştirilmesi amaçlandığını belirtiyor.

Nanoteknolojide en çok patent alan şirketler:

Firma.................................Adet
L'Oreal......................... 266
IBM......................... 125
Regents of the University of California..........107
Eastman Kodak Company..............84
Massachusetts Institute of Technology........... 79
Henkel..........................76
Japan S&T Corp....................76
BASF..................... 66
Allied Signal......................... 65
Micron Technology..................62

ARÇELİK YILDA 10-12 PATENT ÜRETİYOR

Fikri mülkiyet ve patent anlamında iyi durumda olunmadığını dile getiren TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Malzeme Enstitüsü Başkanı Doç. Dr. Tarık Baykara, şunları söylüyor: "En ileri durumda olan Arçelik. Yılda 10-12 patent üretiyor. Şu ana kadar 100 civarında patentleri var. Bizim de 40-45 patentimiz var. Patent konusunda hem sektöre, hem üniversitlere, hem de araştırma merkezlerimize teşvik gerekiyor. Patent süreciyle nanoteknoloji bilgi biriktirme sürecinin çok at başı gitmesi lazım. Çünkü aklınıza bir fikir geliyor, bir bakıyorsunuz ki Japonya'da, Amerika'da patentlenmiş."

AR-GE'YE YÖNELİK POZİSYONLAR AÇILACAK

Bilkent Üniversitesi'nde fizik, kimya, moleküler biyoloji ve elektrik-elektronik mühendisliği bölümlerinde nanoteknoloji üzerine kuramsal ve deneysel çalışan dünya çapında tanınmış farklı araştırma grupları yer alıyor.

Grupların yurtiçinde farklı şirketlerle ürüne yönelik ortak araştırma çalışmaları yaptığını söyleyen Bilkent Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma Merkezi Yardımcı Başkanı Hilmi Volkan Demir, Yaşar Grubu'ndan DYO ile kendi kendini temizleyen nano malzemeler üzerine bilimsel çalışmalar yaptıklarını ifade ediyor.

Nanomat ve Nanotex gibi dış ve iç cephede kendi kendini temizleyen boya ürünleri çıkardıklarını kaydeden Demir, Koç Grubu'ndan Arçelik'le beyaz eşyalarda kullanılmak üzere yeni sensör teknolojileri üzerine ortak proje çalışması yaptıklarını söylüyor.

SOSYAL DALLAR DA ÖNEMLİ

Demir, nanoteknolojinin yaratacağı istihdama da değiniyor. Üniversitelerde kurulan araştırma merkezlerinde tam zamanlı araştırmacı ve mühendisler için ar-ge yapmaya yönelik pozisyonlar açıldığını belirten Demir, inovasyonu ön plana çıkaran şirketlerde ar-ge çalışmaları için pozisyonlar bulunduğunu söylüyor. Fizik, kimya, biyoloji, elektrik-elektronik, makine ve inşaat mühendisliği, tıp gibi bölümlerden mezun olanlar lisansüstü çalışmalar yaparak nanoteknolojinin sunduğu farklı pozisyonlarda çalışabiliyor.

Demir, bunların yanısıra nanoteknolojinin (özellikle nanotıp) daha önce bulunmayan etik, hukuki ve ekonomik problemlere neden olduğu için, ekonomistlerden hukukçulara kadar farklı sosyal dallarda da ilgili uzmanlara ihtiyaç doğuracağını söylüyor.

NANOTEKNOLOJİ KAMPI YAPILDI

Türkiye'nin ilk nanoteknoloji kampı, Kocaeli'nin Gebze ilçesindeki TÜBİTAK-Türkiye Sanayi Sevk ve İdaresi Enstitüsü'nde yapıldı. TÜBİTAK-Petrol Ofisi işbirliğiyle yapılan kampa Koç, Boğaziçi, İTÜ, Ege, Marmara üniversitelerinin aralarında bulunduğu 13 üniversiteden 50 öğrenci katıldı.

Nanoteknoloji içeren ürünlerin her geçen gün daha fazla artarak günlük yaşantıda görülmeye başlanacağını belirten Petrol Ofisi Ticari ve Endüstriyel Satışlar Müdürü Mutluay Doğan, "Nanoteknolojinin, 5 yıllık kısa vadede otomotiv, paketleme, kozmetik, kaplama, 5-10 yıllık orta vadede hafıza kartları, uzun vadede nanoelektronik, uzay araçları gibi üretim kalemlerinde yer alacak" diyor. Daha çok yetişmiş bilim adamına ihtiyaç olduğunu söyleyen Doğan, nanoteknolojinin bir teknolojik yarış olduğunu ve Türkiye'nin de bu yarış içinde mutlaka yer alması gerektiğini belirtiyor.

Doğan, şöyle devam ediyor: "Bu bir dalga; ya üzerinde kalırsınız ya da altında. Bu dönemde Türkiye dahil her ülke kendi kaynaklarıyla ilgili yatırım yapmalı. Biz elden geldiğince katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bu kampı bir hizmet olarak görüyoruz. Ar-ge aşamasında aktif olarak yer alıp almayacağımız ise önümüzdeki süreçte belli olacak" diyor.

YETİŞEN ÖĞRENCİ SAYISI YETERSİZ

Devlet Planlama Teşkilatı tarafından önemli yatırımlar yapıldığına değinen TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Malzeme Enstitüsü Başkanı Doç. Dr. Tarık Baykara, nanoteknolojiye özel bir konum verildiğini, bu konuyla ilgili projelerin öncelikli olduğunu söylüyor.

Hükümet ya da devlet katında da bu konuyla ilgili kaynak ayırma açısından bir sıkıntı olmadığını belirten Baykara, ancak en eksik olunan konunun moleküler biyoloji, gen mühendisliği gibi bölümlerin ve yetişen öğrencilerin yeterli olmaması olduğunu anlatıyor.

Bu alanların nanoteknolojinin en önemli alanları olacağını ifade eden Baykara, Türkiye'nin eczacılık biliminde de dışarıya bağlı olduğu için bu sektörde de bir gelişme yaşanmadığını, asıl savaşın ve ilerlemenin ilaç sanayinde oluşacağını söylüyor.

Nanoteknoloji alanında bilimsel çalışmalar yapan sadece üç kuruluşun bulunduğunu söyleyen Baykara, bunları Bilkent Üniversitesi Nanoteknoloji Merkezi, ODTÜ Nanoteknoloji Merkezi, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü olarak sıralıyor.

Hicran Tekin

Tarih : 18.07.2006
Alıntı ile Cevapla
Sponsor