İblis, İslamiyet'te bir cin. İblis bir melek değil, cindir (Kehf 50) ve dumansız ateşten yaratılmıştır (Araf 12, Sad 76). Cinler, meleklerde olmayan özgür iradeye sahiptirler.
İblis üzerine Kur'an da anlatılan bir olay; ( İSRA SURESİ )61 Hani meleklere, “Adem için saygı ile eğilin” demiştik, onlar da saygı ile eğilmişlerdi. Yalnız İblis saygı ile eğilmemiş, “Hiç ben, çamur halinde yarattığın kimse için saygı ile eğilir miyim?” demişti.
62 Yine demişti ki: “Benden üstün tuttuğun kişi bu mu, söyler misin? Andolsun eğer beni kıyamete kadar ertelersen, onun soyunu, pek azı hariç, (azdırarak) kontrolüm altına alacağım.”
63 Allah şöyle dedi: “Çekil, git”. Onlardan kim sana uyarsa kuşkusuz cehennem tam bir karşılık olarak hepinizin cezası olacaktır.”
64 “(Haydi) onlardan gücünün yettiğinin ayağını çağrınla kaydır. Atlıların ve yayalarınla onların üzerine yürü. Onların mallarına ve evlatlarına ortak ol. Onlara vaadlerde bulun.” Halbuki şeytan onlara aldatmadan başka bir şey va’detmez.
65 “Şüphesiz, (gerçek) kullarım üzerinde senin hiçbir hakimiyetin olmayacaktır. Vekil olarak Rabbin yeter!”
Allah yeryüzünde bir halife yaratacağını söylediğinde, melekler O'na yeryüzünde fesat çıkartıp, kan dökecek birini mi yaratmak istediğini sorarlar. Fakat, Âdem'e secde etmeleri istendiğinde secdeye kapanırlar. İblis ise secde etmez. Onun secde etmediğini gören melekler, Allah kendilerini onun gibi yaratmadığı için şükrederler ve bir kez daha secdeye giderler. Müslümanların namazda üst üste iki kez secdeye gitmesi de bu olayı hatırla(t)mak içindir. Bunun ardından, İblis'e neden secde etmediği sorulur. O kendisinin ateşten, Âdem'in ise topraktan yaratıldığı söyler. Tövbe etmeyi seçmez ve cevabına kibir bulaştırır. Kendisini bu duruma düşüren Âdem oğullarını, aynı duruma düşürebilmek için Allah'tan kıyamet gününe kadar izin ister. Ve o izin kendisine verilir.
Şeytan genel bir kavramdır. Manası; Rahmetten uzak olmak demektir. Meleklerden, cinlerden, insanlardan.. vs biri şeytan diye adlandırılabilir. Kelime anlamı kovulmuş, lanetlenmiş ve taşlanmıştır. Mesela, Kur'an'da İblis'in cennetten kovulmasına kadar geçen zamanı anlatan ayetlerde İblis için şeytan kelimesi kullanılmamaktadır. Şeytanlarıyla beraber İblis cennetten kovulduktan sonra, Âdem ve Havva bir şeytanın vesvesesiyle yasak elmanın tadına bakarlar. İblis kovulduğu için zaten cennette değildir ve Kur'an'ın doğrulayıcısı ve tamamlayıcısı olduğu eski ahitte bu şeytanın bir yılan olduğu görülebilir.
İblis, cennet halkının "tek"liğe en çok inanan ve tapınan bireyidir: Meleklere öğüt verir ve cennet üzerinde secde edilmedik tek bir nokta bırakmadığı için Azazil diye anılır. Âdem için <<Secde et>> denildiğinde, o şöyle der: <<Senden başkasına secde etmem!>> Allah'ın <<Lanetim senin üzerine yağsa bile mi?>> sorusuna da şöyle cevap verir: <<Benim için, bu bir ceza değil. Karşı çıkmamla, senin katıksızlığını onaylıyorum. Aklım seni anlamıyor. Âdem'in sana benzerliği nedir ve ben ki İblis'im, senden farkım nedir?>> Bunları söylerken aslında görkem denizine düşer ve kendi içinde O'na çok yaklaştığı için, özgür iradesininin varlığını unutur. Ona göre secde etmesi gerçekten gerekli olsa, Allah onun secde etmesini sağlayacaktır. Bu yüzden, cennette melekleri iyiliğe yöneltmek yerine, dünyada insanları kötülüğe yöneltmeyi ister. Ateş ile toprağın iki zıt varlık olduğunu ve anlaşamayacaklarını düşünür. "Tek"liği bir anlık kavrayamaz ve inancına kibir düşürür. Ona göre kendisine ceza verilmemiştir. Önceden kendi mutluluğu için Allah'a hizmet ederken, artık Allah için Allah'a hizmet edecektir.
Aslında tam olarak konunun yeri burası değil ama İslamda olduğu için ve İslam'da Türklerle ilgili olduğu için konuyu buraya açtım.