Dağdan inen pkk’lının küstah açıklamaları
Abdullah Öcalan’ın çağrısı doğrultusunda Türkiye’ye Kandil ve Mahmur’dan gönderilerek 19 Ekim’de Habur Sınır Kapısı’ndan üniformalarla giriş yapan ve evlerine dönmedikleri, barış mücadelesini yükseltmek için canlarını feda ettikleri söylenen “Barış Grupları”nın üyeleri, provokasyon amaçlı faaliyetlerine devam ediyor.
Türkiye’ye gelen 34 kişilik PKK’lı gruptan Mahmur Kampı’ndan gelen grubun sözcüsü Nurettin Turgut, 21 Aralık’ta Erbil’de yapılacak, ABD, Türkiye ve Iraklı yetkililerin katılacakları “Mahmur Zirvesi”nin tasfiyeyi amaçladığını belirtiyor. Mahmur’dan dönüşleri Öcalan’ın koşullarına bağlayan Turgut, “Abdullah Öcalan’ın İmralı işkence sistemi daha da ağırlaştırılırken Mahmur halkının dönmesi nasıl istenebilir?” diyerek açıkça PKK’nın sözcülüğünü yapıyor. İHD Diyarbakır Şubesi’nde, Mahmur’dan gelen 11 kişi ile basın toplantısı düzenleyen Turgut, 1991-1994 yılları arasında Türkiye’nin uyguladığı baskı, sindirme, köy boşaltma, koruculaştırma politikası ve işlenen faili meçhul cinayetler nedeniyle Irak’a göç etmek zorunda kaldıklarını bile iddia edecek kadar alçaklaşıyor. Turgut, Türkiye’den göç eden 18 bin kişiden 11 bin kişinin Mahmur Kampı’nda yaşadığını hatırlatarak, “Bu 18 yıllık süreçte TC’nin sistemli ve süreklilik arz eden bir biçimde diplomatik, ekonomik ve askeri alanlarda baskılarına maruz kaldıklarını, gelinen aşamada Türkiye yönetiminin bu politikaya ABD, Irak ve Federal Kürdistan yönetimini ortak etme çabasında olduğunu, bunu başarabilmek için de BM denetiminde sivil olan Mahmur halkını şiddetle, terörle ilişkilendirme çabası içerisinde bulunduğunu, böyle bir çabayla sorunların çözümünden çok çözümsüzlüğü dayattığını” vurguluyor.
Konuşmalarıyla her gün ROJ TV ekranlarından halkı her fırsatta zehirleyen terör örgütü PKK yöneticilerinden bir farkı olmayan Nurettin Turgut, zirveye katılacakların Türkiye’ye verecekleri desteğin başta kampta yaşayanlar ve Kürt halkı için acı sonuçlar doğuracağından bile bahsediyor. Mahmur Mülteci Kampı’ndan dönüşlerin sağlanması için Kürt dilinin eğitim dili olarak kabul edilmesi şartını öne süren Turgut, daha da ileri giderek ve söylediğini kulakları duymayarak Türkiye’nin, mülteci konumuna düşen ve Mahmur Kampı’nda kalan insanlardan özür dilemesini istiyor. Türkiye’ye gelişlerinde “aradıklarını bulamadıkları” değerlendirmesini de yapan Turgut, özgürlükçü bir çözüm olmadığı sürece bir tek insanın bile gelişine inanmadıklarını kaydediyor.
Türkiye’ye gelişlerinde yaşanan tepkileri de değerlendiren Turgut, sürecin sonuçları ile çok ağır olduğuna, şu an itibariyle pek olumlu gelişmelerin yaşandığının söylenemeyeceğine dikkat çekerek memnuniyetsizliklerini dile getiriyor.
Barışa katkı sunmaktan başka bir amaç gütmediğini belirten eski PKK’lılardan birine ait olan bu açıklamaların, PKK’nın söylemleriyle tıpa tıp aynı olduğu görülürken, gerçek barıştan yana olanların provokatörlere karşı dikkatli olmaları ve vicdanlarının sesine kulak vererek doğru yoldan ayrılmamaları gerekiyor.
Helin Demir
|