Martin Scorsese'nin henüz 25 yaşındayken üniversite bitirme ödevi olarak çektiği şiddet dozu görece yüksek bir kısa filmi.
Scorsese filmde traş olurken kendini kesen bir adam metaforuyla (adamın yüzü aslında temizdir ama yine de tıraş olmaya karar verir) Vietnam savaşında kendi kendine zarar veren Amerika'nın durumunu eleştirmiş. Tabi fonda çalan dans müziği de filme gayet ironik bir tad katıyor. Scorsese'nin bu filmden sonra uzun metraj film çekmeye başladığını düşünürsek bu kadar ucuza malolmuş bir filmle kendi yolunu açmış olması yönünden önemli.
The Big Shave, daha o yıllardan Scorsese'nin tarzını tam anlamıyla yansıtan bir film aslında. Kamera açıları, ani ve beklenmedik geçişler ve rahatsız edici şiddet görüntüleri.. Bunlar Scorsese ile özdeşleşmiş, günümüzde artık Scorsese deyince akıla gelen özellikler. Aviator, Gang of New York gibi dev bütçeli filmlerde de yansıttığı karakteri daha 25 yaşındayken sıfır bütçeyle çekilmiş bir kısa filmde de görmek şaşırtıcı. Ve tabiki de ders verici.
Diğer taraftan..Scorsese henüz genç bir yönetmen (adayı) olduğu yaşlarda,1960'lı yılların sonunda bu filmi izleyen bir prodüktör olsanız, bu filmdeki tarzından etkilenip ona bir uzun metraj teslim eder miydiniz? I Call First filminin prodüktörü yapmış. Altının değerini de sarraf bilirmiş demek ki..
Harfi Harfine (ç)Alıntıdır