Tekil Mesaj gösterimi
  #82 (permalink)  
Alt 20.02.10, 16:01
Walter Bishop - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Walter Bishop
Profesör Baykuş
 
Kaydolma: 21.08.09
Erkek - 31
Mesajlar: 2.158
Teşekkürler: 447
Üyeye 347 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Bir Damla Kan... 7.Bölüm: Kanlı Balo


UyarıGörmek için lütfen buradan üye olunuz.


7.Bölüm: Kanlı Balo



“Evet buradalar. Şu anda bir tanesi karşında duruyor.”

“Ne! Sen bir vampir misin?”

“Evet! Hem de en dişlisinden.” Dedi ve kötü bir gülümseme atarak dişlerini gösterdi.. O anda beni öldüreceğini düşündüm ve korku içinde ne yapacağımı bilemeden bekledim. Aniden büyükbaban bana;

“Korkma sana zarar vermeyeceğim.” Dedi zihnimden geçenleri duyabiliyordu.

“Ne istiyorsun peki?” diye sordum.

“Senden tek bir şey istiyorum. Kasabanın güvenliği senin elinde olacak. Şuanda kasabanın dışında bulunan bir vampir ailesi var. İnsanların kaybolma sebebi onlar. Kasabadan dışarıya ayak basan insanları yakalayıp kendilerine akşam yemeyi yapıyorlar. Bu kasabaya girmeleri yasaklandı. Ama onlar bu kasabaya muhakkak girmeye çalışacaklar ve torunumu benden almaya çalışacaklar. Torunum Jason büyüdüğü zaman vampirleri ortadan yok edecek kişi olacak ona çok iyi bakmanı istiyorum. Onu eğitmeni istiyorum bunu yapabilir misin Kelvin?”

“Adımı nereden biliyorsun?”

“Daha önceden seni tanıyordum Kelvin. Barda seninle tanışmam bir tesadüf değil. Torunumu koruyacak kişi olarak sana güveniyorum.”

“Evet, tamam bunu yapabilirim ama yaparsam sende yok olmuş olacaksın.”

“Benim için endişelenme Kelvin. Zaten birkaç saat sonra bende ölmüş olacağım.”

“Nasıl ölmüş olacaksın?”

“Bu kasabaya giren vampirler yaklaşık 2 saat sonra yanıyorlar Kelvin.” Dediği an kendini insanlık için feda ettiğini anladım Jason. Her şey için senin geleceğin için kendi canına kıydığını fark ettim. Etmemle birlikte birden gözlerimin önünde derisi ışıldamaya başladı.

Parıl parıl parlayan büyük elmas taşları gibi vücudundan büyük parıltılar çıktı. Büyük koca bedeni tamamen ışığa boğulduğu an mavi bir ateş kapladı vücudunu ve tamamen yanarak ortadan kayboldu. Kaybolması ile kendimi bu maceranın ortasına atmaya karar verdim. Bunca zamandır boş işlerle uğraştığımı fark ettim. Her gece bir kızla olmanın bana yararı olmadığını fark ettim. Dünya’yı kurtarmak için bir şeyler yapmaya karar verdim Jason. Sen büyüdüğünde sana bunları anlatmak için bu zamana kadar yaşadım. Senin için bacaklarımı kaybettim ve şimdi sen karşıma geçmiş “bunu yapamam” diyorsun. Bunu bir kez daha düşün evlat! Senin için kendini feda eden insanları düşün ve bir kez daha ne yapacağına karar ver.”

Bunları söylediği zaman gerçekten benim için kendini feda edenlerin olduğunu bir kez daha fark ettim. Hatta Melanie’nin neden bana “seni sevemem” dediğini de fark ettim. Meğerse ne kadar aptalmışım! Sanırım artık ne yapacağımı biliyorum.

“Sanırım artık ne yapacağımı biliyorum. Onların soyunu kurutacağım.”


Bölümün geri kalanını Damian Logan adlı karakterimizin ağzından anlatacağım.


“Yaklaşıyor. Dünya’nın sonu yaklaşıyor. Önümüzde sadece bir engel kaldı sadece bir engel. O da ortadan kalkınca kötülük Dünya’ya inecek. Aç, nefret dolu ve acımasız bir şekilde insanlığı yok etmeye başlayacak. Yeni bir çağı getiren büyük bir yaratık Dünya’ya inecek. Yeni Dünya’nın yeni lideri olacak ve bütün egemenliği eline alacak. “

Etrafımdaki bütün vampirler heyecanlı gözlerle sözlerimi dinliyorlardı. Gerçekten onları etkilemiştim. Şimdi yapmam gereken onların Caine için dua etmesini sağlamaktı. Ve inançlarıyla Caine’yi güçlendirmeleriydi.

“Bu egemenliği eline aldığında yanında olacak bizler onun içi dua etmeye hazır mıyız?”

Bütün herkesin ağzından tek bir kelime çıkıyordu “Evet!” kelimesi. Bu kelime ile daha da onları hırslandırmaya başladım.

“İlk vampir, ilk şehrin kralı, üçüncü ölümlü, karanlık babamız Caine’nin yolunda gideceğime ve sonsuza kadar ona hizmet edeceğime ant içiyorum.” Dediğim anda büyük kalabalık ardından aynı kelimeyi tekrarlayarak büyük kral Caine’ye sevgilerini ve saygılarını dile getirdi. Ardından ben daha da hırslanarak topluluğa tekrar seslendim.

“Burada bulunan bütün vampir kardeşlerimize sesleniyorum. Caine için son kurbanı ne olursa olsun buraya getiren kişiye büyük bir ödül bahşedilecek. Son kurbanın adı Jason Fullen. İnsanlığı vampirlerden kurtaracağına inanılan kurtadam soyundan gelen melez bir insan. Güçleri bir vampiri rahatlıkla alt edecek kadar yeterli olan kişi. Onu buraya getirerek kurban olarak verecek kişiye Caine’nin de büyük bir sürprizi olacak. Şimdi onu buraya getirmek istiyor musunuz?”

Bütün kalabalık tekrardan “evet” diyerek Caine’ye olan inançlarını bir kez daha ortaya koydular. Ben ise bu liderlik koltuğundan onlara seslenmenin verdiğin büyük ihtişamla yerimden kalkarak kalabalığın arasından ayrıldım. Burası bu seslendiğim yer bir yeraltı Dünya’sı. Vampirlerin buluşma noktası diyebiliriz burası için. Bu yer büyük amazon ormanlarının altında bulunan güneşin fazla uğramadığı bir yer. Maya uygarlığının hemen altında bulunan bir yer, burası cehennem yaratıklarının yeraltı dünyası. Ben ise Damian Logan. Son kurbanı Caine’ye kurban edecek kişiyim. Caine’yi Dünya’ya getirebilecek tek kişi.
Odama girdim üstümdekileri değiştirerek duş alacaktım ama bana rahat yoktu. Odamın kapısı aniden açıldı ve karşıma sarışın, yuvarlak yüz hatlarına sahip, gözleri yeşilimsi olan bir erkek çocuğu girdi.

“Kralım, kralım.” Diye hitap ediyordu.

“Ne oldu!” diye sordum.

“Adım Orlando. Orlando Rousseau. Ben bir Brujah’ım ve size çok önemli haberlerim var.”

Bu Punk’çı kanun kaçağının odamda ne işi olabilir. Bu tür vampirler asidirler ve gayette güçlü.

“Neymiş o haber?”

“Son kurbanla ilgili…”

“Ne olmuş ona?”

“Jason her şeyi öğrenmeye hazır efendim. Güçlerini ortaya çıkarmak için çabalamaya başlamışlar. Ayrıca bir vampir daha golkondaya ulaştı sayımız gittikçe azalıyor.”

“Bu olamaz. Siz Brujahlar vampir dünyasının en güçlü vampirlerisiniz ne olursa olsun ilk vampir Caine için canlarınızı vermeye hazırsınız. Sizden tek bir şey istiyorum. Jason’ı buraya getirmeniz ve golkondaya ulaşan vampirleri öldürmenizi. Bunu Caine için yapabilir misiniz?”

“Elbette efendim istediğinizi yaparız. Bütün Brujah clanına bu istediğinizi ileteceğim.”

“Peki! Orlando şimdi gidebilirsin.” Dedikten sonra Orlando kapıyı kapatarak çıktı ve gitti. Bende arkasından kapıyı kilitleyerek duş almak için soyunmaya başladım. Bugün gerçekten yorucu bir gündü. Bugünkü günler daha da yorucu olacaktı hele ki Caine Dünya’ya ayak bastığı zaman daha yorucu ve kanlı bir gün olacaktı.

Üstümdeki pelerini çıkarak bir kenara attım. Ardından pantolonum ve gömleğimi de çıkarak bembeyaz bedenimi ortaya çıkardım. Bir vampir kirden kokmaz aslında vampirler hiç kirlenmez ama onlarında bedeninin suya ihtiyacı vardır. Ayrıca vücudunda kan olabilir onları temizlemesi gerek. Ha! Bir de bu gece Kanlı Balo var. Onun için yıkanmak ve en iyi takım elbise mi giymek zorundayım. Vampir dünyasının kralı olarak kraliçem ile birlikte bu baloda mutlaka bulunmak zorundayım.

Kraliçemin adı Claudia, Queen Claudia Greenville. İngiliz kraliyet ailesine kadar dayanan bir soyu vardır. Greenville ailesinden gelen Walter Greenville’nin eşiydi. Düşes’in 1794 yılında İngiltere’den Fransa’ya yapılan yolculuğunda vampir olduğu bilinir. Fransız İhtilalinden yeni çıkmış ülkenin karmaşası sırasında düşes aniden ortadan kaybolmuştur. O zamanlar insandan izin almadan onu vampir yapma gibi bir lanet yoktu. İşte o dönemlerde düşesi ben vampire çevirdim ve onu benim eşim olarak ilan ettim. İlk başlarda hırçın ve asiydi ama zamanla vampir Dünya’sına ayak uydurmayı başardı. Ardından benim Caine’yi Dünya’ya getirebilecek tek kişi olduğum öğrenilince vampirler beni Kral’ı olarak görmeye başladırlar ve beni yeni kral ilan ettiler dolayısıyla düşes Claudia ise Kraliçe Claudia Greenville oldu. Claudia uzun sarı saçlarının arasına siyahların serpildiği bir saça sahip. Köfte dudakları ve mavi gözleriyle etkileyici narin bir kraliçedir. Bugün baloda giyeceği elbiseyi merak ediyorum. Çok konuştum en iyisi duşa girmek…

1 saat sonra


Duştan çıkmam uzun sürdü ama sonunda gelebildim. Üstümü giymeliyim ve balo için hazırlanmalıyım. Şu insanların mağazasından almak zorunda kaldığım smokini giyeceğim sanırım. Şık görünmem gerekiyor önemli bir balo. Gecenin sonunda üstüm kirlenecek ama yine de baloya değer bir smokin olmalı.

Sonunda smokini giymeyi başardım gerçekten de yakıştı. Şimdi sıra balo için kraliçeyi almaya geldi. Odamdan çıkarak hızlı bir şekilde kraliçenin yanına gittim. Sessizce odasından içeri girdim. Ve benim geldiğimi hissetmiş olacak ki beni boynumdan yakalayarak duvara yapıştırdı. Benim Damian olduğumu görünce beni rahat bıraktı. Beni serbest bırakır bırakmaz hemen dudaklarına yapıştım. Elbisesinin arka fermuarını çekmeye çalışıyordu ki artık beni öpmekle meşguldü. Yavaş ve narin bir şekilde onu öperek duvara yapıştırdım.

Nefes nefese kalmıştım ki bir şeyler söylemeye çalışıyordum.

“Balo’ya hiç gitmesek bütün geceyi burada geçirsek olmaz mı?”

“Çok isterdim Damian ama gitmek zorundayız.” Diyerek beni hafifçe itti. Yaramazlık yapmış küçük bir çocuk gibi boynumu eğerek ondan uzaklaştım. Fermuarını kapatmaya çalışıyordu ki bana seslendi.

“Gel buraya yaramaz çocuk fermuarımı kapatmama yardım et.” Diyince hemen arkasında beliriverdim. Yavaşça ve bedenimi ona yakın tutmaya çalışarak fermuarı kapattım kapatır kapatmaz arkasından sarılıp boynundan öpmeye başladım.

“Yeter Damian bırak artık. Balo’ya geç kalmak istemezsin. Hem balo’da özel odamıza gittiğimizde güzel bir insan kızıyla beraber burada yarıda bıraktığımız işimize orada devam ederiz” Diyerek yine benden uzaklaştı ve odanın kapsını açarak merdivenleri yavaşça inmeye başladı. Ben hemen ondan önce davranarak indim ve limuzinin kapısını açtım. Ardından bende arkasına atlayarak uzaklaştık evden. Biz bir vampirdik arabaya ne gerek vardı bilmiyorum ama Claudia böyle istedi. Limuzinde büyük ve ihtişamlıydı. İçinde buzdolabından, televizyona kadar her şey vardı. He unutmadan söyleyeyim Claudia’nın üstünde kırmızı zarif bir tuvalet vardı. Bu gece sonunda insan kanına bürünecekti güzelim elbisesi.

Sonunda geldik önce ben indim arabadan ardından Claudia’nın inmesine yardım ettim. Büyük bir balo salonuna gelmiştik. İhtişamlı ve bir o kadarda büyük. Altın kaplamalı kapıların altından ve kırmızı halıların üstünden geçerek büyük salona girdik. Binlerce vampir sevdiği kişilerle gelmiş dans ediyordu. Ben Kral ve Kraliçem kalabalığın az olduğu bir yerden geçerek tahtlarımıza geldik. Bizim tahta çıkmamızla beraber vereceğimiz emir ile Kanlı Balo başlayacaktı. Tahtlarımız salonun yukarısındaki locadaydı. Buradan bütün herkesi rahatlıkla görebiliyordun. Aşağıdakilerde seni rahatlıkla görebiliyordu. Claudia gerinerek tahta oturdu ve ise kalkarak locanın önüne geldim ve bütün vampirlerin bana bakmasını sağlamak için öksürdüm.

“Yıllar boyunca süregelen Kanlı Balo davetine hepiniz hoş geldiniz! Bu saatte kadar eğlendiniz ve dans ettiniz. Artık zamanı geldi en güzel kölelerimizden seçilmiş olan en taze kanları sizlere sunarak geceyi başlatıyorum.” Dedikten sonra ardından bütün fıskiyeler açıldı ve litrelerce taze insan kanı baloya gelen vampirlerin üstüne saçıldı. Bütün vampirler aç bir şekilde başlarını yukarı kaldırarak ağzına gelen kanları içiyorlardı. Bazıları ise birbirleriyle sevişiyordu. Başlarından aşağıya akan taze insan kanları arasında sevişmek ne kadar güzel bir duygudur bilemezsiniz. Aşağıda hemen barın orada bir erkek bu Orlando olmalı. Sarışın Punk’çı çocuk gitmeden önce biraz eğlenmek istemiş olacak ki bir vampir kızı barın üstüne çıkarmış ve orada bütün bedenindeki kanı yalıyor. Ayrıca kızda çocuğun kaslı kollarındaki kanı yalıyor. İşte bu görüntü bana Caine’nin Dünya’ya indikten sonraki anı birazda olsa gözümde canlandırmama yardım etti. Daha da beni sabırsızlandırdı.

Yavaşça arkamı dönerek kasım kasım tahtında oturan Claudia’yı odama götürmek istedim. Önünde hafifçe eğilerek elimi ona uzattım ve

“Benimle birlikte odama gelir misiniz kraliçem” dedim. Bu teklifi kabul etmeyecek kadın yoktur. Tabii ki de Claudia bu teklifimi kabul etti ve benimle birlikte odama geldi.

Odada bir köle kız bizi bekliyordu. Yatağa uzanmış ve çırılçıplaktı. Üstümdeki smokini hızlıca çıkarıyordum ki Claudia’nın elbisesini çoktan çıkardığını gördüm. Sonra onun çıplak ve soğuk bedenine yaklaştım. Onu hızlıca kaldırarak duvara sırtını verdim ve bacaklarımın üstünde tutmaya çalışarak onun boynunu öpmeye başladım. Ben bunları yaparken köle kız bizi izliyordu bunu hissedebiliyordum hatta neler dediğini bile duyabiliyordum.

Zavallı kız içinden şöyle geçiyordu;

“Keşke kraliçenin yerinde ben olsam diyordu.” Kız haklıda sayılmazdı. Hangi bir kadın benimle ilişkiye girmek istemez ki?

Kızın ne düşündüğünü Claudia’da düşünmüş olacak ki o da sırıttı. Ardından ben yavaşça Claudia’nın içine girip çıkmaya başladım. Claudia’nın sırtını duvara hızlıca sürtüyordum onun içine girip çıkarken. Ve sonra onu duvardan alarak yatağa attım kızın yanına. Kız korku dolu gözlerle bize bakıyordu ki kızı aramıza alarak onun kanını son damlasına kadar çektik. Muhteşem bir gece oluyordu. İstediğim yerde sevdiğim kişinin yanındaydım belki de bu son sevişmemizde Caine Dünya’ya geldikten sonra böyle fırsatlarım fazla olmayacaktı.

Sevişmemize devam ediyorduk ki odanın kapısı aniden açıldı. Kapıyı yine aniden açan Orlando’ydu.

“Yine ne var?” diye sordum sarışın punk’çıya.

“Efendim! Sizi rahatsız etmek istemezdim ama çok önemli iki dakika benimle gelir misiniz?”

“Umarım önemli olur yoksa boynunu kopartırım çocuk.” Diyerek üstüme geceliğimi aldım ve odanın dışına çıktık. Çocuk heyecanlı bir şekilde kulağıma bir şeyler fısıldadı. Kraliçe’nin bizi duymasını istemiyordu.

“Üzgünüm kralım ama golkondaya ulaşan vampiri bulduk.”

“Neden üzgünsün ki? Kim o?”

“Kraliçe efendim. Queen Claudia Greenville.”

Bu mesaj; Walter Bishop tarafından '20.02.10 - 16:10' tarihinde değiştirildi.
Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler: