19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı - Ulu Önder Atatürk'ün Samsun'a ayak basışı ve Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcı olan bu anlamlı günün 91. yılını coşku ve gururla kutluyoruz.
Kurtuluş savaşı böyle kazanıldı
İstanbul Ticaret Odası (İTO), Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, 1927 yılında Cumhuriyet Halk Fırkası 2'nci Kurultayı'nda TBMM'de okuduğu ve ilk basımı Osmanlıca yayınlanan Nutuk'un tıpkı basımı ve Türkçesini yayınladı.
Tıpkı basım Nutuk'la birlikte Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nda kullandığı haritalar da okurla buluşuyor.
Bugüne kadar hazırlanan pek çok nutuktan farklı olan İTO'nun yayını, Atatürk'ün kontrolü altında çıkan ilk nüshanın tıpkı basımı ve Türkçesinin birlikte basılmasıyla bir 'ilk' özelliği taşıyor. Kitapta, Atatürk'ün kullandığı 10 harita da yer alıyor. Haritalarda Atatürk'ün savaş taktikleri ve savaşı nasıl yönettiği açıkça görülüyor.
ORİJİNALİNİ NEDEN OKUMALI?
Atatürk'ü daha iyi anlamak için onu orijinal kaynaklardan okumak gerektiğini söyleyen İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusudur ve bugün varsak onu sağlayan en önemli tarihi şahsiyet şüphesizdir ki odur. Yarını doğru inşa etmek için de onun fikirlerine her türlü saptırmadan, yanlıştan ve yönlendirmeden azade şekilde ulaşmak çok önemli. Biz bu nedenle Nutuk'u 'tıpkıbasım-çevrimyazı' olarak bastırdık" dedi.
İTO Müşavirleri Şefik Memiş ve İsmail Şen tarafından hazırlanan "Nutuk Gazi Mustafa Kemal Tarafından" adlı eserin akademik danışmanlığını Doç. Dr. Erhan Afyoncu ve Yrd. Doç. Dr. Recep Ahıshalı yaptı.
3 AYDA HAZIRLADI
Atatürk'ün 3 ayda hazırladığı Nutuk, 1919-1927 arasındaki olayları konu alıyor ve savaşları, siyasi gelişmeleri, devrimleri belgelerle anlatıyor. Atatürk, yazım sırasında 22-23 Mayıs 1927 gecesi bir kalp spazmı geçirdi.
Falih Rıftı Atay Atatürk'ün Nutuk'un yazımındaki temposunu şöyle anlatıyor: "Nutuk'u Çankaya Köşkü'nde yazmaktaydı. Bu köşk, üç oda bir salon eski bir bağ eviydi. Yağmur yağınca tavanı akardı. Akan yerlere leğenler konmuştu. Akmayan köşeye konan bir koltuğa oturmuş, yanı başında su dolu bir leğen, elindeki pamuğu suya batırıp gözüne örtüyordu, Yorgunluktan gözlerini açamaz hale gelmişti. Yaverler 8 saatte bir değişiyor ama o yerinden kımıldamıyordu."